Bölüm 12: #Teşekkürler

4.6K 297 124
                                    

Hellomın Aleyküm lahanalarım! Nasılsınız, iyi misiniz?

Bu bölümü şaşırtıcı bir şekilde erken attım. Kendimle gurur duyuyorum. Şimdi size soruyorum, bu şekilde erken gelip de kısa mı olsun? Yoksa geç gelsin ama uzun mu olsun? Ne diyorsunuz?

Bu arada bölüm sonunda birkaç şeyden bahsettim. Şöyle bir göz atarsanız sevinirim.

Multi: Bu bölümden Gece.

İyi okumalar!

#Bölüm 12: #Teşekkürler#

Yolculuk bittiğinde hepimiz perttik. 13 saatlik yolun 7 saatinde oynamış, 5 saatinde uyumuş, 1 saatinde de müzik dinlemiştim. Bu süreç boyunca Giray'la bazen birbirimizden kaçarken, bazen kendimizi birlikte konuşup kahkaha atarken bulmuştuk. Biri kustu, biri düştü, biri ağladı zırt pırt derken en sonunda okulumuzun bahçesine toplanmıştık hepimiz. Giray ve ben kalan son 3 öğrencinin valizlerini de verdik.

Arkalarından baktığım öğrenciler bahçeden çıkıp gözden kaybolunca Giray'a döndüm. O da bana döndü. Ne denirdi ki şimdi bu durumda? Görüşürüz? Olmaz Gece salak mısın şu duruma hiç uyar mı? Belki de sarılmalıydım, geçirdiğimiz şu beş gün için teşekkür edip utançtan öle öle 5 gündür burada durduğu için tozdan geçilmeyen arabama binip gitmeliydim. Evet, sanırım bu en iyisiydi.

Fakat büyük bir sorunumuz vardı. Bende bunu yapacak cesaret yoktu. Var da olabilir ama şu an Giray bana dikkatlice bakarken içimdeki tüm cesaret balonları patlamıştı.

Gözlerimi ondan ayırmadan birkaç adım geriye gittim. Sonra bir şey demeyip arkamı döndüm ve arabama ilerlemeye başladım. Sırt çantamdan arabanın uzaktan kumandasını çıkarıp kilidini açtım. Deli gibi ağır olan çantamı arka koltuklardan birine fırlattım ve sürücü koltuğunun kapısını açtım. Giray tam karşımdaydı. Göz göze geldiğimizde ellerim yarıya kadar açılmış sürücü kapısının üstünde, henüz arabama binemeden kalakaldım.

Şu durumda yapılabilecek en saçma şeyi yaptım. Şirince gülümseyip göz kırptıktan sonra arabama bindim ve okul bahçesinden çıktım.

+++

Gecenin bir yarısı olduğundan karanlıktı etraf. Evin kapısını çalarken Bahar onu uyandırdığım için ne kadar söver diye düşünüyordum. Ve, ona nasıl ev anahtarlarımı unuttuğumu söyleyeceğimi.

Kapı saçı başı dağılmış ve gözleri neredeyse kapandı kapanacak olan Bahar tarafından açılmıştı. Önce bana şöyle bir baktı. Sonra gözlerini ovuşturup tekrar baktı. "Aaaa, Gece." O kadar ruhsuz söylemişti ki bu cümleyi bir an garipsedim. "Girsene."

Cidden şu an neler döndüğünü merak ediyordum. Bahar'ın kapıyı çalan kişi ben olduğumu görünce üzerime atlayıp "Uyandırmasana beni sürtük!" demesi gerekiyordu.

Uyuşukça elini kaldırıp gözünü tekrar ovuşturdu. Uykusu gelmiş küçük bir kız çocuğu gibi dudaklarını büzmüş, eli hala gözünün üzerindeyken mızmızlanmıştı. "Bu arada, sabah uyandığımda seni bir güzel benzeteceğim. Unutturma tamam mı?"

Ben de diyorum neden Bahar saçımı başımı yolmadı? Meğersem enerjisinin dolu olduğu bir ana saklıyormuş zeki lahana.

Bir şey demeden başımı sallayınca Bahar, şu ana kadar gördüğüm en uyuşuk adımlarla üst kata çıkmaya başladı. Bakın, zombi animeleri izleyen ben bunu diyorsam durum vahim.

İçeri girip kapıyı kapattım. Annemin sesi çıkmamıştı. Ya uyuyordu, ya da o da Bahar gibi beni sabah dövmeye karar vermişti.

Eşek ölüsü taşıyormuşum gibi hissettiren çantamı gelişigüzel fırlattım. Şu 5 günde kambur olmuştum şu salak çanta yüzünden. E tabi o kadar aburcubur depolarsam olacağı bu.

Ergen Öğretmen (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin