BAŞLIK BULAMADIM!

307 17 5
                                    

Merhabaa!! Çok uzatmayacağım, önceki bölümde Meriç'in ikinci ismi Miran. Merin değil. Açıklama yaptığımda ne hikmetse Merin demişim, değiştirdim ama kitapta aynı gözüküyor.

Bölüm şarkısı

👉 t.A.T.u👉 30 Minutes
İyi okumalar!!!

Zili çaldık ve beklemeye başladık. Bir kaç dakika sonra evin hizmetçisi kapıyı açtı.

"Buyurun efendim. Hayal Hanım, Selim Bey ve Yağız Bey sizi bahçede bekliyorlar."

Dedi ve bizi arka bahçeye yönlendirdi. Arka bahçeye geldiğimizde koltuklarda oturmuş ARAS'lar gördük. Onlarda bizi farkettiklerinde ayağa kalktılar. Herkesin selamlaşması bitti ve hepimiz koltuklara oturup sohbet etmeye başladık. Genellikle benim okuldaki başarılarımdan söz ediliyordu.

"Denizcim duyduğuma göre 6 dil biliyormuşsun?"

Dedi Hayal Hanım. Başınla onaylayıp;

"Rusça, İspanyolca, Danca, Arapça, Almanca ve Japonca..."

Dedim. Babamın yüzünde öyle bir gülümseme vardı ki 'ben yetiştirdim, tabiki de bilicek' der gibiydi.

"Saçmalık!"

Dedi Yağız. Ve bütün gözler ona döndü.

"Efendim!?"

Dedim. Nesi saçmalıktı ki? Yağız devam etti;

"Diyorum ki; Sen çocukken oyun oynamak yerine bunları öğrenmişsin. Işte saçmalık!"

Dedi ve sırıtmaya başladı. Aklınca laf soktu. Ben de gülüp;

"Evet, doğru. Siz dışarıda top oynarken ben bir sürü ders alıyordum. Ama bil ki şirketin başına geçtiğinde yabancı müşterilerine top oynamıyacaksın(!)"

Dedim. Hayal Hanım ve Selim Bey rahatsız bir şekilde yerlerinde kıpırdandılar. Hayal Hanım ayağa kalktı ve;

"Artık yemeğe geçelim, ne dersiniz?"

Dedi. Başımızla onayladık ve bahçedeki yemek masasına geçtik. Yemeklerimiz servis edilirken babam, Hayal Hanım ve Selim Bey şirket ile konuşmaya başladılar. Bizde Meriç ile arada sırada konuşuyorduk. Yağız'ın arada sırada telefonuna mesaj geliyordu, onları cevaplıyordu.

Yemeğin ortalarında evin hizmetçisi geldi ve Hayal Hanım'a bakarak;

"Tuğba Hanım ve Rüzgar Bey geldiler. Yağız Beyi istiyorlar..."

"İçeri almadın değil mi..."

"Hayal teyzecim nasılsın!?"

Dedi bir ses sonra karşımdaki bir sandelye çekildi ve Tuğba sandalyeye oturdu. Yanına da Rüzgar oturdu ve sırıtıp Hayal Hanım'a baktılar. İkisinin de yüzünde pis bir sırıtma vardı. Hayal Hanım yemeğinden başını kaldırmadan;

"İyiyim Tuğbacım. Sürün nerede?"

Dedi imalı bir şekilde. Yağız uyarıcı bir tonda;

"Anne.!."

Dedi. Yüzlerindeki sırıtmayı hala silmeden;

"Hayal teyzecim , inan ki seninle konuşmaya doyamıyorum ama, Yağız'ı almam gerek. Biliyorsun planlarımız var..."

Dedi yalancıktan üzülmüş gibi yaparak.  Sonra da Rüzgar'a bakarak güldü. Hayal Hanım öksürmeye başlayınca devreye Selim Bey girdi;

"Tuğba, hayırdır? Sen bu bahçeye pek insalcıl girmezdin. Fikrini ne değiştirdi?"

Garson Kız(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin