HANGİSİ?

398 16 28
                                    

Geri döndüm. Bölüm şarkısı;

Ayşe Özyılmazel➡Roket

Sabah kalkabileceğimden daha da erken uyandım. 07.30 gibi uyanan ben, bu gün 06.00'da uyandım. Kalkıp banyoya gittim ve işlerimi hallettim. Üstüme bir kot bir tişört geçirip aşağıya indim. Babam da erken uyanmıştı. Koltukta televizyon izliyordu. Yanına gittim ve;

"Kahvaltıyı hazırlayayım mı? Yoksa dışarıda mı yiyeceksin?"

Diye sordum çekinerek. Sonuçta her zaman konuştuğum biri değildi. Bana bakmadan;

"Hayır, istemiyorum şirkete gidicem. Bu arada..."

Dedi ve bana baktı.

"Bu akşam yemeği evde yemiyoruz..."

"Dışarıda mı yiyicez?"

Diye sordum. Tekrar televizyona dönüp;

"Yeni ortağım Selim, bizi evine çağırdı. Yemeğe. Oraya gidiceğiz. Hem kendisi ve ailesiyle tanışmanı istiyorum."

Dedi ve ayağa kalktı. Merdivenlere doğru gitti ve üst kata çıktı. Ben de mutfağa gittim ve kendime sandviç hazırladım. Şimdi o kadar zahmetli bir kahvaltıyla uğraşamayacaktım.

Acaba ortağımız nasıl biri? Ailesi nasıl?

İnsanlar tatlım sadece insan. Sen ben gibi..

Beni aydınlattığın için teşekkürler iç ses...

Bu gün iş aramaya başlasam iyi olur. Hem evde canım sıkılmış olmaz. Babam takım elbisesiyle merdivenleri indi. Kravatını düzeltirken;

"05.00'e hazır ol. Direk çıkalım."

Dedi ve evden çıktı. Acaba bu gün iş mi arasam yoksa alışverişe mi gitsem? Galiba ikisinide aynı anda yapabilirim? Evet, evet. Ama bana yardımcı olması için kuzenimi de çağıracaktım. Maksat eğlence. Odama çıktım ve Meriç'i aradım;

"Ne var Deniz!?

Çok kibarsın...

Evet biliyorum. Şimdi asıl konu?

Benimle bu gün alışverişe gelir misin?

Ne yapıcaksın?

Sence ne yapabilirim? Allah'ını seversen.

Off! Tamam, gelicem. Ne zaman geliyim seni almaya?

Bi 30 dakika sonra gel. Hadi bay bay!"

Dedim ve telefonu kapattım. Dolabımdan buz mavisi kot etek ve beyaz tişörtümü giydim. Ayakkabı olarakta beyaz balerin ayakkabısı gibi olan ayakkabımı giydim. Saçımı dağınık bir topuz yaptım ve bir parlatıcı ile eyeliner sürüp, hem elle tutulan hem de sırta alınan küçük mavi çantamı sırtıma takıp çıktım. Ben çıktıktan birkaç dakika sonra Meriç geldi. Sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa yerleştim. Meriç arabayı sürerken;

"Dün telefonu niye yüzüme kapattın?"

Diye sordu. Tabi dün olanları bilmiyordu. Ona dönüp;

"Ya kuzen, seninle telefonda konuşurken biri gelip bana çarptı. Sonra telefon elimden düştü. Sonra biz bu çocukla kavga ettik. Telefonda o arada kapanmış!"

Dedim sitem ederek. Tam da benim anlattığım gibi olmuştu olay.
Kafamı cama çevirdim ve;

"Zaten onun yüzünden işimden oldum..."

Ani fren yapmamızla öne doğru savruldum ve cümlem yarıda kesildi. İyiki emniyet kemerimi takmışım, yoksa savrulmaktan daha kötüsü de olurdu. Ani frenimizin sebebi bir gurup bisikletçi. Meriç ile aynı anda arabadan indik. Karşımdakinleri incelerken tanıdık bir yüz dikkatimi çekti. Bu dünkü guruptu ve kaşıyıcı da oradaydı. O da beni fark etti ve şaşırdı. Hepsi bisikletlerinden inerken o, hala daha şaşkın bir şekilde bakıyordu.
Meriç sinirli bir şekilde konuşmaya başladı;

Garson Kız(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin