Kütüphane

163 8 0
                                    


Bölüm şarkısı-Castiel Tribute 2014-Electropop

Rüzgar'dan...

Sabah hiçbir dürtme ve kulakları sağır eden bir bağırış yoktu. Kesin rüyadır deyip kendimi çimdikledim ve odada acı bir kız çığlığı duyuldu. Galiba o çığlık benden çıktı. Ama bu konuya girmiycem, girersek çıkamayız. Kalktım ve giyinmeye başladım. Üstüme mavi, üntünde 'Okay?, Okay?" yazan tişörtümü, altına da siyah kotumu giydim. Siyah adidaslarımı da giydim ve saçlarımı tarayıp gözlüğümü taktım.

Zilin çalmasıyla koridorada tırsarak yürüdüm ve aşağıya indim. Sonuçta sabah sabah kim gelebilirdi ki?

"Kim O!?"

Diye bağırdım. Bir anda aklıma 6 yaşındayken ikizlerin yeni taşındığında oynadığımız 'Kim O?" oyunumuz geldi;

Biz erkeklerle maç yaparken bir anda sahanın ortasına iki kız geldi. Sarı bukleli saçları, mavi prenses kostümleri ve ikisinin de elinde oyuncak ayısı vardı. Hepimiz maç oynamayı bırakıp gelen kızlara bakıyorduk, çünkü bu kızlar daha önce bizim semtte oturmuyorlardı. Biz onlara garip bir şekilde bakarken onlar kaşlarını çatıp;

"Bize öyle bakmayın!"

Diye bağırıp kaçmışlardı.

Ertesi gün bizimkilerle sokakta gezerken Yağız'ların evinin yanındaki evde o kızları gördük. Evlerinin merdivenlerinde oturmuş oyun oynuyorlardı. Biz de yanlarına gittik. Bizi gördüklerinde oyunu bırakıp bize baktılar. İlk kendini tanıtan ben oldum;

"Merhaba, ben Rüzgar."

Dedim. İkisinden birisi;

"Ben de Tuğba, bu da kardeşim Melek..."

Kafasına vurulmasıyla hemen ikizine baktı. Benim de aklıma o sıra bir fikir geldi.

"Tak, tak!"

Evet o sırada bile oyun düşünüyordum. Sesi biraz daha kalın olan;

"Ne yapıyorsun?"

Diye sordu. Ben de;

"Senin kim o demen gerek!"

Dedim. O da oflayıp;

"Kim O!?"

Diye sordu. Ben de ismimi söyleyip;

"Şimdi sıra sende."

Dedim o da beni tekrarladı...

"Rüzgar, kardeşim, eğer sen kapıyı açmazsan Tuğba zıplamayı kesmiycek!"

Diyen Yağız'a kahkaha atarak;

"Ne güzel işte biraz kilo vermiş olur!"

Dedim. Kapının arkasından bir kız kahkahası duyuldu ve Tuğba;

"Rüzgarcım.. Sokakta olduğumuzu, etek giydiğimi ve sokaktaki bütün erkeklerin bana baktığı halde kapıyı açmayacaksan-ki sen açmazsan Yağız kıracak zaten- Yağızcım, sinir krizi geçirebilirsin..."

Demesiyle kapıyı açtım. Bu riksi göze alamayacaktım. O anda ikisinin eteğinin kısalığını görmemle içeriden aldığım-ne ara elime geçti bilmiyorum- battaniyeyi, ikisini birbirine yapıştırıp bacaklarına örttüm. Benim bu tepkime erkekler gülerken ikizler suratlarını asmıştı.
Melek isyankar bir tavırla;

"Ya, sanki etekle sokakta zıplayan benim! Benim ne günahım var!"

Dedi. Kaşlarımı kaldırıp 'ben anlamam!" bakışı attım ve;

Garson Kız(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin