Çalan alarmın sesiyle gözlerimi araladım. Çok uykum vardı. Gözümdeki uyku bandını çıkarıp odaya baktım. Sonra
'Offf.' diyip kafamı yastığa gömdüm. Kapım tıklatılınca kafamı kaldırmadan
'Gel.' dedim.
'Ohoo bu hala uyuyo.' sesi ile gözlerimi açıp
'Hiçte bile sadece yastığımla aşk yaşıyorum o kadar.' dedim.
'Demek o kadar yokluk içindesin ha?' sorusu ile yastığı aldığım gibi kafasına geçirdim.
'Hop hop hop. Ben silahsızım. Bu haksızlık.' dediğinde
'Banane.' deyip yeniden vurdum.
'Heey where is the adalet?' dediğinde ona bakıp gülmeye başladım. Elimden tutup beni çekiştirdikten sonra
'Hadi güzellik bir duş al sonra da giyin bekliyorum burda.' deyip beni banyoya itti. Geri çıkıp
'Önce kıyafetlerimi almam lazım seni bay ukala.' dedim.
'Peki.' deyip omuz silkti. Ardından yatağıma yattı. Elime kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Kısa bir duşun ardından giyinip çıktım. Kuzey sanırım uyumuştu. Yanına gitmeden önce çantamı hazırlayıp sırtıma taktım. Sonra Kuzey'in yanına gittim. Ayıcığıma sarılıp uyumuştu. Koluna dokunup
'Kuzey.' dedim.
'Hı?!' dediğinde
'Hadi geç kalcaz kalk.' dedim. Gözlerini aralayıp bana baktı. Sonra kalktı. Gözlerini kırpıştırıp yeniden bana baktı. Sonra da
'Hadi aşağı inelim.' dedi.
'Tamam.' dedim.
Kapıyı açar açmaz üzerime kırmızı gül yaprakları döküldü tam karşımda da bizim tayfa vardı. Doğukan Serkan ve Şebnem... Birden
'İyiki doğdun Almina.' diye bağırdılar. Ne?! Bugün benim doğum günüm müydü? Birden elimi ağzıma götürüp şaşkınlığımı gizleyemedim. Sonra Serkan'a sarıldım.
'İyiki doğdun sümüklü.' dediğinde gülümsedim.
'Çok teşekkür ederim ben cidden unutmuştum.' dedim. Sonra Doğukan'a sarıldım.
'İyiki doğdun Almina.' dediğinde
'Sağol Doğu.' dedim.
Ardından bağırarak Şebnem geldi yanıma.
'Alminaaaa. Bebeğiiiim. İyiki doğdun.' dediğinde bende ona sarılıp
'Sağol canım.' dedim. Sonra yanıma Kuzey geldi.
'Herşey için sağol Kuzey.' dedim. Kulağıma eğilip
'Bu onların fikri ben kendimi akşama saklıyorum.' dedi ve göz kırpıp benden uzaklaştı. Sorna güllerle kaplı merdivenden indim. Ve bir de kameraman vardı. Beni çekmek için. Ama çok mutluydum. Hiç unutmuyorlardı ve bu kendimi değerli hissettiriyordu. Beraber evden çıktık evin kapısını açtığımda 4 tane hediye kutusu çıktı karsıma birisi çok büyüktü. İçlerini sırayla açtım. İlkinden çok istediğim ama gidip almaya vaktim olmayan bir makyaj seti çıktı. Bunu tabiki Şebnem almıştı. Kutuya baktım. Şebnem yazıyordu. Sonra diğer kutuyu aldım. Üzerinde Doğu yazıyordu. Kutuyu açtım ve içinden bir defter çıktı. Defteri incelemeden büyük kutuya baktım. Serkan... İçini açtım. Ohaa. Bu çok istediğim pembe gitardı. İnanmıyorum. Sonra bir kutu kaldı. Ama onda isim yoktu. Anlamsızca kutuyu inceledim. Sonra içini açtım.
İçinden kredi kartı çıktı. Ve bir de yazı.
'Sözüm vardı. Anneler sözlerini tutarlar. Sınırsız.' yazıyordu.
Dönüp Serkan'ın baktım.
'Vermemi istedi.' dediğinde.
'Neyse.' diyip hepsine yeniden yeniden teşekkür ettim. Ama en çok geceyi bekliyordum. Acaba Kuzey ne yapacaktı? Sonra gitmek zorunda olduğum okula gittik. Okul gayet sıradan geçti. İkinci derste Asuman hoca ve tüm sınıf doğum günümü kutladı. Okul çıkışı eve geri gittik. Bekliyordum ama ne bir hazırlık, ne bir pasta, ne de bir endişe veya heyecan vardı. Kuzey ayaklarını uzatmış kahve içiyordu. Ahsen abla da yemek yapıyordu. Sonra saat 10.25 de odama çıktım. Yani unutmuş olamazdı değil mi? Şurda bitmesine tam tamına 2 saat den az kalmıştı. Resim çizmek için defterimi açtım. Tam bir şeyler karalarken cama bir şey çarptı. Yada birisi taş attı. Hızla pencereyi açıp aşağıya baktım. Bu Kuzey'di. Her yerde balonlar vardı. Ve o da elinde gitarla bana bakıyordu. Sorna bir ritimde bilmediğim bir şarkıyı çaldı. En sonunda yukarıya bakıp bağırdı.
'Aşağıya gel.' dediğinde hızla aşağıya indim. Etrafa bakındım ama yoktu. Saklanıyor muydu. Sonra ortada mumlardan yapılmış kocaman bir kalp gördüm. Hemen kalbin yanına gittim. İçerisin de bir not vardı. Kalbin içine girdim. Eğilip notu aldım ve okudum.
'BEN NERDEYİM MERAK EDİYORSUN. BEN BUNDAN SONRA SEN NERDE OLURSAN ORDA OLMAK İSTİYORUM ALMİNA. İSTERSEN KABUL ETME AMA SENİ SEVİYORUM.' yazıyordu. Tam arkamı dönecekken ayağım takıldı ve kendimi Kuzey'in kollarında buldum.
'See.. Sen. Cid.. Ciddi misin?' dedim.
'Evet.' dediğinde kendimi onun kollarından kurtardım. Sonra iki adım daha yaklaştım ona. Aramızdaki mesafe sıfıra inmişti. Utanıyordum. Ne diyeceğimi bilemedim.
Kuzey başımı avcunun içine aldı ve bana baktı.
'Seni dinliyorum Almina.' dediğinde hızla koşarak içeri girdim. Peşimden bağırdı. Hızla odama çıkıp kapıyı içeriden kilitledim. Camı açıp
'Bende seni seviyorum.' diye bağırdım sonra camı da kapatıp yatağa oturdum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Kapım tıklatılınca
'Kim o?' dedim
'Çok yakısıklı birisi.' dediğinde
'Kuzey?' dedim.
'Bak nasıl da biliyor yakışıklı olduğumu.' dedi. İçeride gülümsedim.
'Utanıyorum çıkmasam.' dedim.
'Sevgilinden mi utanıyorsun?' dediğinde.
'Yaa demesene öyle.' dedim.
'Öyle değil mi?' dedi. Dudağımı dişlemekten kanatıcaktım.
'Öyle mi?' dedim.
'Almina yedek anahtarım var bak açarım.' dedi.
'Tamam tamam bekle çıkıyorum.' dedim. Sonra derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Sonra Kuzey'i görünce başımı yere eğdim.
'Utanma.' dediğinde kafamı kaldırdım.
'Kızarmışsın.' diyip gülümsedi. Sonrada yeniden başımı avucuna alıp
'Senin utanışına da yerim.' dedi. Kafamı kaldırdım. Bana bakıyordu. Sonra birden dudağı dudağımı esir aldı. Sert öpmüyordu aksine gayet kontrollü bir şekilde öpüyordu. Yavaşca başımı geri çektim.
'Seni seviyorum.' diyip yeniden onu öptüm. Sonra kafasını çekip elimi tuttu. Beni yatağa yatırıp yanıma uzandı.
'Korkma uyuyunca gidicem.' dediğinde.
'Kal.' dedim. Sonra tokamı çıkardı.
Elini saçlarıma koyup saçlarımı okşadı. Sonra kafamı yukarı kaldırıp ona baktım.
'Uyu Almina.' dediğinde. Kollarımı bedenine sardım. Ve gözlerimi kapattım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U'mutsuz Çocuk
Romance+Yani herşey bitti mi? -Bunu sen istedin. +Ama böyle olmamalıydı. Prensler her zaman prensesleri kurtarır. -Merak etme senden sonra hiç böyle sevmeyeceğim kimseyi. Al...