Multi de; Rüzgar :)
Bölüm şarkısı; Ellie Goulding - On My Mind
İyi okumalar...
-
"Hadi Elif ya! Amma oyalandın! Ne yapıyorsun?" Bavulumu kapıya çıkartıp Elif'i beklemeye başladım. Hayır, altı üstü iki haftalığına bir tatile gidiyoruz. En fazla ne alabilirdi ki yanına? Aa, tabi unutmuşum. O Elif. Ondan her şey beklenir.
En sonunda merdivenden ayak seslerini duymamla oraya döndüm. Dönmemle ağzımın açılması bir oldu. Az önce dedim ya en fazla ne alabilir yanına diye, sözümü geri alıyorum. Elif bir evi bile beraberinde götürebilir. "Kızım ne yapacaksın bu kadar kıyafeti? Tatile gidiyoruz Elif. Farklı bir şehre taşınmıyoruz."
"Abartma Başak. İkimiz içinde lazım olanları aldım."
"İkimiz içinde lazım olanlar?"
"Bilirsin işte mini elbiseler, mayolar, bikiniler."diyerek bana göz kırptı ve yanıma geldi. "İyi de kızım onlardan bende de var." "Ama seninkiler klasik, her sene giyilen kıyafetler. Benimkiler son moda. Çok beğenceksin." Peh, klasikmiş. Sensin klasik. Hayır yani tamam, ben de modayı takip ederim. Bakarım yeni sezonun renkleri neler, ne tür kombinler yapılmış diye. Ona göre kendime özen gösteririm. Ama altı üstü denizde giyeceğim bir bikini için de modayı takip edip, mağaza mağaza koşturamam.
"Hadi Başak. Uçağı kaçırmak istemiyorsan acele et."diyerek ne zaman çağırdığını bilmediğim taksiye bindi ve bana camdan hadi gel, anlamında el salladı. Bavulumu peşimden sürükleyerek taksinin yanına geldim. Taksici bavulumu bagaja koyarken ben de Elif'in yanına oturdum. Taksici de arabaya binmiş ve yola koyulmuştuk.
Camdan dışarıyı izlerken birden aklıma geldi ve Elif'e dönüp, "Rüzgar da bizimle mi gelecek?"diye sordum. İlk başta normal bir şekilde başını evet, anlamında sallasa da sonra sırıtarak konuşmaya başladı. "Ne o, yoksa eski aşkını mı özledin?" Gözlerim hayretle açılırken sonunda kendime geldim ve gözlerimi kısarak tıslarcasına konuştum. "Saçma sapan konuşup adamın sinirini bozma Elif. Yok öyle bir şey. Laftan anlamıyor musun sen?" "Hıhı, eminim yoktur." Koltukta Elif'e biraz daha yaklaştım ve kolundan tutup sıkmaya başladım. "Bana bak, kapa o çeneni yoksa kardeş falan dinlemem atarım camdan aşağıya." Kolunu benden kurtardı ve "Aman be, sana da adam gibi şaka yapılmıyor. Tatile gidiyoruz gülelim eğlenelim dedik çıkardın hemen pençelerini. Vahşi."
Ondan sonra kimse konuşmadı. İkimizde kafalarımızı camlara yaslayıp dışarıyı seyrettik. Bir süre sonra havaalanına varmıştık zaten. Taksiciye gereken ücretli ödeyip bavullarımızı aldık ve yürümeye başladık. "Uçağın kalkmasına bir saat var bari bir kafeye gidelim de soğuk bir şeyler içelim."dedim aramızdaki sessizliğin son bulması için. " Evet, ben de aynı şeyi düşünüyordum. Hava da amma sıcak ha."dedi Elif hafiften alnına biriken terleri elinin tersiyle silerek.
Aldığımız kararla havaalanının kafeteryasına yol almaya başladık. Boş bir masa bulup oturduğumuzda Elif bana dönüp " Ben soğuk bir şeyler alacağım. Sen de ister misin?"diye sordu. "Aslında iyi olur. Biraz daha böyle kalırsam kuruyup fosilleşebilirim ve gideceğim son yer müze olur." Söylediklerime güldükten sonra Elif içecek bir şeyler almak için uzaklaştığında ben de telefonumu çıkarttım ve mobil veriyi açıp bildirim veya mesaj var mı diye kontrol ettim.
Mesaj yoktu sadece instagrama son attığım fotoğrafın beğeni bildirimleri vardı. Ah, bir de Jamie Dornan' ın gönderi bildirimleri. Kendi beğenilerimi es geçerek Jamie Dornan'ın gönderisine bastım. Aah!! Yine o salak kadınla olan öpüşme sahneleri. Hayır yani, sen evlisin yakışıyor mu sana bunlar? Ana sayfaya dönüp takip ettiğim kişi ve sayfaların paylaşımlarına bakmaya başladım. Yanıma biri yaklaştığında Elif olduğunu düşünerek konuşmaya başladım. "Nerde kaldın kızım ya? Kuru-" Cümlemi tamamlayamamamın sebebi karışımdaki kişinin Elif değil Rüzgar olmasıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin
Novela Juvenil"Uykunun içinde bir rüya, rüyamda bir gece, gecede ben. Bir yere gidiyorum. Delice. Aklımda sen." Söylediği sözler o kadar güzeldi ki, bana adımı bile unutturabilirdi. Şu an benim için hiçbir şeyin önemi yoktu. Bulunduğumuz yerin, mekanın, zamanın...