Multi de; Başak ve Elif kankeytolar
Bölüm müziği ; Alan Walker - Faded(Karaoke)
Okurken dinleyebilirsiniz. İyi okumalar.
-
Aah!!
Bu lanet alarmı hangi akılsız kurdu yaa!!
Son on beş dakikadır kafamı yastığın altına gömmüş bir şekilde bu alarmı kuran kişiye saydırırken birden durdum.
Doğru ya bu alarmı ben kurmuştum. Akıl kalmadı ki artık. Saydırmaya devam ede ede yatakta doğrulup oturudum ve hemen alarmı kapattım. Ne kadarda salağım Allahım yaa, bugün Elif gelecekti. Bir şeyler hazırlamam lazımdı. Hemen kalkıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendime bakınca düne göre biraz daha toparladığımı gördüm.
Tekrar Elif'in geleceğini hatırlayınca aynada kendime bakmayı bırakıp odama yöneldim. O kadar büyük bir gardırobum vardı ki içine nerdeyse tüm Cihangir'e yetecek kadar kıyafet koyabilirdik. Bu kadar büyük bir gardırobun boş olmayacağını tahmin ederek kapağını açtım ve Aman Tanrım!! oldum. Ne kadar çok kıyafet vardı.
Tamam, Muğla'daki odamda da çok kıyafetim vardı -çoğu gereksizdi ya neyse- ama burdakilerin nerdeyse yarısı davet elbisesi ve gece elbisesiydi. Büyük ihtimalle annem hazırlatmıştı. Bir nevi beni burada çeşitli davetlere göndererek Vaay, Hakan Aydemir'in kızına bakın hem okuyor hem çalışıyor, dedirtip kendi itibarlarını yükselteceklerdi. Ama böyle bir şey bundan sonra asla olmayacak.
Dolapta elbiselerin yani sıra günlük pantolon ve bluzlar da vardı. Bir tane siyah kot pantolon üstüne de beyaz renk bluzlardan bir tanesini geçirip ayağıma da beyaz babetlerden birini giydim.
Çoğu insan gibi dağınık yapmadığım için saçlarım çok karışmamıştı. Hemen tarayıp bol bir şekilde ördüm ve sol omzuma attım. Eyeliner ve şeftali aromalı parlatıcımı da sürdüm ve aynadan kendime bir öpücük yollayıp telefonumu kaptığım gibi aşağı indim. Sanırsam biraz evi gezme vakti gelmişti.
Mutfağa girdim ve kapıda durup derin bir nefes aldım. Tanrım!! Bu mutfak çok güzeldi. Yerler kahverengi parkeden oluşuyordu. Duvarlar krem rengiydi ve mutfak dolapları beyaz renkti. Gerçekten çok güzeldi.
(Merak edenler için Başak'ın mutfağı)
Ben uyanıp hazırlanana kadar saat on bir olmuştu. Elif neredeyse bir saat sonra gelirdi. Ben yeni uyandığım için o da yoldan geleceği için ikimizde hayvan gibi acıkmış olacaktık. Aslında biz çok yemek yerdik. Hele Elif bize geldiğinde abur cuburu eve doldurur bir tane aksiyon filmi açar hepsini yerdik. Ama bu kadar yememize rağmen nasıl kilo almıyoruz inan bilmiyorum kızlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Benimsin
Genç Kurgu"Uykunun içinde bir rüya, rüyamda bir gece, gecede ben. Bir yere gidiyorum. Delice. Aklımda sen." Söylediği sözler o kadar güzeldi ki, bana adımı bile unutturabilirdi. Şu an benim için hiçbir şeyin önemi yoktu. Bulunduğumuz yerin, mekanın, zamanın...