"Ruhun hiç ayrıldı mı bedeninden" diye sormuştu bir arkadaşım lisedeyken.Çok hüzünlü bakmıştı gözlerimin içine . Anlamamıştım ilk başta çok sonra öğrenmiştim gerçeği. 12. Sınıftaydık mezuniyet töreninde mikrofonu Ayçaya vermişlerdi ilk başta kimse Anlamamıştı taki o konuşmaya başlayana kadar "Ben şehit Muhammer kızı Ayça Kara babamın şehit olduğu gün ruhum bedenimden ayrıldı ben babasına asik küçük bir kız çocuğuydum ..." göz yaşları gözlerinden süzülmeye başladı ."Ben de babamın izinden gideceğim ve babam gibi onurlu bir polis olacağım " dedikleri hala aklımda çınlıyordu.Ayça onurlu bir polis olmuştu gözlerim açıldı ve gelmeyen ve gelmeyecek olan uyku gitti bedenimi terk etti. Benimde ruhum bedenimden ayrılmıştı.Onu çok iyi anlıyordum .Şimdi onun hakkında tek isteğim onunla karşılaşmamaktı. Çünkü o şerefli bir polis memuru olmuştu bende bir katil . Ben sözler vermiştim kendime kim çıkarsa çıksın karşıma o yanana kadar durmayacaktım. O kişi annem olsa bile .Odanın camını açtım güneş daha doğmamıştı. Haliyle hava soğuktu Güneş bir daha asla doğmayacak diye düşündüm .Babalar nasıl kızlarının ilk aşkı ise ilk güneşte babalardır. Babam öldü ve tüm Dünya geceye mahkum oldu. Güneş artık doğmuyordu . Salona gittiğimde amcam oradaydı istemesem de kaşlarım çatıldı onunla kavgamızın üzerinden saatler geçmişti uykulu gözlerini bana çevirirken ayağa da kalkmıştı öfkem hala dinmemişti .Oda bana öfkeli bakışlar sergiliyordu. Ağzını açtığında elimi havaya kaldırdım onu susturdum."Öfkelerimizi savaştırmaya kalkışma silahsızsın..." bir süre daha yüzüme baktı Sonra tepkisizliğim onu bezdirdi ve salondan çıktı salonda kendi başıma kalmıştım Öfkem hala dinmemişti İnsan kendi Öfkesini hayatı boyunca sırtında bir yük gibi taşır Öfkesi önünde boyun eğmeyi ya da Öfkesini kontrol etmeyi öğrenmeli Hani derler ya Öfkeyle kalkan zararla oturur Ben bu söze katılmıyorum öfke her insana lazımdır.Ben öfkeyle kalkıp zararla oturmazdım çünkü öfkemi hangi yöne kullanmam gerektiğini biliyordum . Bunları düşünerek kendimi boğduğumu fark ettim ve biraz nefes alabilmek için aşağıya indim . Evin arkasına doğru yürümeye başladım. Bu gece Dolunay vardı hava oldukça Eylül varlığını her şeyiyle hissettiriyordu dışarıya nefes alabilmek için çıkmıştım Ama soğuk hava insanı daha çok boğuyordu bu sıralar ne kadar da çok boğuluyordum babam öldüğü günden sonra her akşam soğuk geçmişti benim için üşüdüğünde üstünü örten bir Baba yoktu artık yanımda Hayat bir anda benim için çok zor oluvermişti hayallerim Babamla birlikte toprağın altına gömülmüştü bazen kendime şaşırıyorum babamı ne kadar da çok seviyormuşum.O hayattayken de bunu bilmeme rağmen o gittiğinde daha çok anladım ben babama aşıktım . Gecenin gündüze gündüzün geceye ayın güneşe güneşin aya olduğu gibi. Ben babamın gecesiydim o da benim gündüzüm ben babamın Ayıydım o da benim güneşim. Benim Güneşim gitti ve ben dünyayı bana yani geceye mahkum ettim.Yağmur çiselemeye başladı toprak kokusu yavaşça yerden ayrılarak semaya ulaştı .Babam kokuyordu .Düzce babam kokuyordu içime çektim kokuyu toprak babamı almıştı ve toprak babam olmuştu bende eninde sonunda toprağa döneceğim yani babama döneceğim ama ilk önce kendi cehennemimi yok etmem gerek bunuda onu bitirerek yapabilirdim. Babama dönmek için her şeyi yapardım ,her şeyi. Biraz daha aşağıda oyalandıktan sonra eve çıktım amcamın uyumuş olduğunu düşünerek kapıyı yavaşça açıp içeri girdim ona ne kadar kızgın olsamda babamın diğer yarısıydı amcamın odasının ışığının açık olduğunu gördüm yavaşça oraya doğru yürüdüm ses çıkarmamaya çalışıyordum kapının önüne geldiğimde amcamın telefonuna bir konuşma yaptığını işittim biraz daha kulak kabarttığım da konuşmayı duyabiliyordum "Bütün plan mahvoldu küçük fare bir şeyler hatırladı" amcam öfkeyle telefonun karşısındaki kişiyi azarlarken öfke ve şaşkınlıkla bir adım geri gittim amcam bana hep küçük fare derdi Galiba benden bahsediyordu asıl önemli olan ve Öfkemi canlandıran olay haberler olmadığım plandı. nasıl bir oyunun içerisinde olduğumu bilmiyordum öfkem kat ve kat artarken tekrar kulağımı kapıya yaklaştırdım "Yakında tüm gerçeği öğrenecek " kapıdan uzaklaştım .Hangi gerçekti ki o beni amcamada düşman etmişti. O hangi gerçekti ki bir planın mafvolmasına sebep olmuştu. Artık arkamdan çevrilen işleri öğrenecektim güvenecek kimse kalmamıştı zaten benimde bu saatten sonra güvenmeye ihtiyacım kalmamıştı. O cehennemde ha bir eksik ha bir fazla hiç bir şey önemli değildi dediğim gibi onu yakana kadar yanacağım.Bu ateşin közüydüm ben yada ateşin kendisi ne olduğuma karar veremiyordum sadece yanmak istedim ve yandım. bundan ötesi yoktu ben bu yola ruhum can çekişiyor bedenim ölsede bir anlamı yoktu artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil-Yakmak İçin Yanmak #The Wattys2017
Teen FictionBen kendini karanlığa hapsetmiş bir ruhum.Eksik yerlerimden de Eksildiğim karanlığın dibinin dibine vurduğum bu yer ne cehennem ne de cennet.Ben cennette ve cehennemdeyim kimseye ait olmayanım bir melek kılığına girmiş şeytanım adım Azrail...