Hikayeye başlamadan önce kapak tasarımını yapan bluem44 e emeği çok teşekkür ederim. Kapağını çok beğendim. :))
Ayrıca beğendiğiniz veya beğenmediğiniz yerleri bana ister ozelden ister yorum olarak iletirseniz sevinirim. İkeriki bölümler de farklı olarak ne yapmam gerektiğini soyleyebilirsiniz, hikayeye uygun foto veya video yollarsaniz yayımlayabilirim.
Hatalarım varsa lütfen söyleyin duzenleyeyim :))
17. Yaş gününü kutlayan Aden, günün yorgunluğunu atmak için arkadaşları ile birlikte evlerinin bahçesinde oturuyorlardı. Evet gerçekten de çok yorucu bir gün geçirmişti. Bilirsiniz işte doğum günü partisi, sevmediğin bir çok insana yapmacık gülümsemeler filan.
Aden'in bütün bunlara katlanma sebebi, diğer kızlar gibi sonunda alınan hediye. Her ne kadar parti yapmayı sevmese de hediye almaya bayılırdı.Aden bahçede en yakın üç arkadaşı ile ayaklarını uzatmış oturuyordu.
Başını ellerinin içine alıp"Off başım çatlıyor resmen. Çok yoruldum." Diyerek başını salladı
Çimlerinin üzerine uzanan Doğa kafasını hafif kaldırarak
"Aynen ya, kalkmaya hiç halim yok" deyip tekrar indirdi.
Armina ve Gece salıncağın üzerinden
"Bizim de" diye seslendiler.Aden'de başını yere koyup yıldızları izlemeye başladı. Gerçekten çok güzel görünüyorlardı.
Keşke ormanın içinde sessiz sakin bir yerde tek başıma yaşasam, geceleri şehrin gürültüsünden uzak yıldızları izlesem, sabah dışarıdan gelen araba seslerine değilde kuş seslerine uyansam ne güzel olurdu diye aklından geçirmeden edemedi.Yıldızlara bakarken gözleri kapanmaya başladı.
İçeriden ablasını izleyen Enis yerinden doğrulup odasına gitti. Bi kaç dakika sonra elinde battaniyeler ile geri geldi.
Her ne kadar ablası ile anlaşamasa da onu çok severdi. Bütün kardeşlerin yaptığı gibi Enis'de ablasını delirtmeye bayılırdı. 13 yaşında olmasına rağmen ablasına abilik taslar, giydiği herşeye laf söylerdi.
Enis bahçeye çıkıp ablasının ve diğer kızların üzerini üzerini örttü.Arkada onu izleyen annesini fark edince
"Kesinlikle bütün gördüklerini unut. Onların üzerini ben örtmedim. Karizmamın çizmesini istemeyiz değilmi annecim"Annesi gülümseyerek
"Oo tabi ki. Kesinlikle söylemem. Söylersem kesinlikle karizman zedelenir" diyerek oğlunun başını okşadı.Enis başını annesinin ellerinin arasından kurtarıp, annesine
"iyi geceler" dileyip odasına geçti.Saat geç olmuştu Sedef Hanım ortalığı toplayıp yatmaya eşi Melih Beyin yanına çıktı.
Sabah erkende Sedef hanım ve Melih bey işe gitmişlerdi.
Aden uyandığında kahvaltı hazırdı masada bir mektup vardı. Aden mektubu okumak için eline tam almıştı ki Enis ablasının elinden çekti."Ben okuyacağım"
"Enis, kızdırma beni. Ver şunu"
Diyerek Enisin elinden mektubu kaptı.Mektup kuzenleri Kayra ve Duru'dan dı. Mektupta anne ve babasının bi iş için yurt dışına gittiklerini ve yaz boyunca evde tek kalmaları gerektiğini bu yüzden de
Aden ve Enis'i yazı beraber geçirmek için yanlarına çağırdıkları yazıyordu.Bu çok güzel bir haberdi Aden için. Göz devirerek Enis'e baktı
"Gelmek zorundamısın?"Enis büyük bir mutlulukla
"Tabi ki. Size bir erkek lazım ve o erkek benim" dedi göğsünü gere gere." O erkek sensen Kayra ney peki"
Enis bu soruyu beklermişcesine
"Pehpeh.. Sen ona erkek mi diyorsun? O karıncadan bile korkar."
Gözlerini iyice açıp, ablasına aklına geleni anlatmak için Aden'in yanına heycanla yaklaştı." Hatırlasana bi kere pikniğe gitmiştik yemek yerken Kayra'nın eline ağaçtan tırtıl düşmüştü. Kayra birden yerinden fırlayıp hoplayarak küfür etmeye başladı. Tabi o sırada bizim bütün yemekleri ezdi, sonra da kendini göle attı."
Aden gülerek Enis'i dinliyordu. Enis, Kayra'yı anlattırken o kadar eğleniyordu ki Aden"Tamam, tamam bence de bize bir erkek lazım. " Dedi.
Enis gerile gerile yürürken Gece'nin kapıyı hızla açması sonucu yere düştü.
Gece hem gülüyor hem de Enis'i yerden kaldırmaya çalışıyordu. O sırada diğer kızlarda gelmişlerdi. Enis yerden kalkıp"hepiniz beni kıskanıyorsunuz. Benim gibi yakışıklı bi erkeği kaçırdığınız için beni çekemiyorsunuz? O yüzden de her fırsatta bana kötülük ediyorsunuz" diyerek odasına giderken diğer kızlarda kahkaha atıyorlardı.
Kahvaltı yapılırken Aden kızlara kuzenlerinin yanına gideceklerini söyledi. Kızlar her ne kadar üzülse de Aden'in mutluluğu onlarıda mutlu ediyordu.
Akşam Melih bey Aden ve Enis için uçak bileti almıştı. Yarın gidiyorlardı. İki kardeş de gece boyu heyecandan uyuyamadı. Enis yatakta dönmekten yorulup kalktı ve ablasının odasına gitti. Kapıyı yavaşca tıklattı, uyuyorsa uyandırmak istemezdi. Ses gelmeyince balkonda olup olmadığına bakmak için kapıyı açtı. Tahmin ettiği gibi ablası balkonda battaniyesine sarılmış müzik dinleyerek yıldızları izliyordu..
Aden'in yanına geçip gözlerini olabildiğince açıp
"Uykum yok" dedi.Aynı şekilde Aden'de gözlerini açıp
"Benim de" dedi.Enis "eşyaların hazır mı?"
"Evet"
"Sence özel icatımı götürmelimiyim?"Aden gülerek "senin özel icatın mı var?"
Enis gururlanarak "tabi ki şaka amaçlı kullanılan elektrikli çakmak"
Aden kıkırdayarak "sanki icat edilmişmiydi o"
"Hayır önce ben yaptım onu. Arkadaşlarıma şaka amaçlı, sonra kopya çektiler benden."
Daha fazla kızdırmamak için tamam diyen Aden battaniyeyi açıp Enis'i yanına aldı. Kulaklığın tekini Enise veren Aden
"Sus ve yıldızları seyret" dedi.
Enis bi süre sonra ablasının kollarında uykuya daldı.Gitme vakti gelmişti. Ailesi ile vedalaşan iki kardeş hiç unutamayacakları maceraya doğru kanat çırpıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVDEKİ YABANCI (ASKIDA)
Mystery / ThrillerEvden sağ çıkabilmek için tek şansın onunla oyun oynamak. Geç kalırsan arkasaşların ölecek, geç kalmak gibi bir şansın yok.. Zaman kısıtlı... Mekan karmaşık... Ölüm ise bir NEFES kadar yakın... ....VE OYUN BAŞLASIN...