5.BÖLÜM

141 64 13
                                    


Hepsi birbirine bakarken Aden bos odada ki duvarları itmeye çalışarak Enis diye bağırıyordu. Enisten hic bir ses yoktu. Aden ağlamaya başlamıştı. Kayra, Aden'i yanına çekip "merak etme kardeşini bulacağız" dedi.

Aras duvara bakıp "aşağıya inmiş kardeşin. Biz de bir yolunu bulup aşağıya inmeliyiz"

Kayra "durun bi dakika" Duru'ya dönüp "çamaşırhane nin orada da bi dolap vardı hatırlıyormusun? "

Duru heyecanla "evet evet. Biz küçükken Kayra ile saklambaç oynarken oraya saklanmıştım. Birden arka taraf açılıp merdivenler oluşmuştu. Ben söylemiştim ama kimse inanmamişti bana"

Kayra kardeşine dönüp ''sana inanmadiğim için özür dilerim. Hadi inelim aşağıya"

Hep beraber koşaram aşagıya inmeye başladılar.
Dolabın kapağını açıp kontrol ettiler ancak hic bir şey olmayınca Aren etrafta o merdivenleri açacak kol veya düğme gibi şeyler aramaya başladı. Deniz dolabın içine girip etrafa baktı. Ayağina birşey batınca böcek sanıp o şeyin uzerine bi kac defa basması ile dolabın arka kapağı açılıp merdiven oluştu. Cebindeki feneri çıkartıp aşağıya doğru inmeye başladılar. Uzun karanlık bir koridorun sonunda oldukça büyük bir  kapı vardı. Aden koşarak kapıyı iteledi ancak açılmayınca geri çekildi tekrardan. Kapının önünde dort haneli sifre çıktı. Aden aklına gelen herşeyi denedi ama olmayınca Aras'a bıraktı. Aras ve Kayranin denemeleride boşa çıkmıştı. Duru bağırarak "buldum buldum. Dedemin bize anlattığı hikayeyi hatirlasana abi"

Kayra "saçmalama o sacma sapan bir hikaye"

"Olabilir ama anlattıkları suanki durumumuza uyuyor. Ve unutmaki o hikâyeyi dedemize de dedesi anlatmıştı."

"İyi tamam da şifre ne alaka"

"Yeni evli çiftlerin tam bir katliam gibi ölümleri. Adamın ölüm yaşi 34, karısınınki de 28. Yani sifre ya 3428 yada 2834"
Hepsi Duruya saçmalama dermiş gibi bakıyordu. Duru
"Hadi ama. Denemekten zarar gelmez"

deyip rakamları tuşladı ve inanılmaz derecede bir gürültü ile kapi açıldı.
Duru şifreyi ilk denemesinde açmayı başarmıştı.

Deniz " bu kapının yağlanması hiçte fena olmaz aksi halde kulak zarlarimiz hasar görecek" deyip içeriye ilk adımını atan o olmuştu.

İçeriye girdiklerinde  etraf korku filmlerindekini aratmıyor du. Ve oldukça tozluydu.

Deniz burnunu kapatıp dudağını buzerek
" iyğğ birilerinin burayı temizlemesi hiçte fena olmaz" dediğinde ona hak veren Kayra olmuştu.

Aden  ve diğerleri bütün her yeri didik didik aradı ancak Enis'i bulamadılar.
Aden bir ara Enis'in sesini duyar gibi olunca butun herkesi susturdu. Ses cok derinlerden geliyordu. Herkes bir köşeye dağılıp aramaya başladılar.

Deniz "hey buraya gelin. Ses bu şeyin içerisinden geliyor" diyerek önünde duran kocaman bir heykeli gösterdi.
Aden " Enis bursa misin?"
"Abla beni yalnız bırakma, çıkar beni buradan çok korkuyorum"
"Korkma, ben seni çıkaracağım. seni hiç yalnız birakmayacağim." deyip goz yaşlarını sildi. Derin bir nefes alıp
heykelin elinde tuttuğu şişeyi hızla çekmesi ile büyük bir gürültüyle heykel patladı. Patlamanın etkisiyle herkes etrafa savrulmuştu. Aden yerden güçlükle kalkarak yerde yatan kardeşinin yanına koştu. Enis'in başı kaynamıştı ve yerde hareketsiz bi sekilde yatıyordu. Aden, Enis'i kucağına aldığında ağlıyordu.

"Enis lütfen gözünü aç. Bırakma beni, ben senden güç alıyordum, eğer sen gidersen ben korkağın teki olurum."
Enis'de hic bir tepki yoktu. Aden artık hiçkirarak ağlıyordu.
Duru ve Kayra'da ağlayarak Enis'in yanına gelmişlerdi.

Aras "çekilin şuradan" deyip Enis'i yere yatırdı ve kalp masajı yapmaya başladı. Arada suni teneffüs de yapıyordu. Aras'in yaptığı işe yaramıştı. Enis artık nefes alıyordu. Aden kardeşinin boynuna sarılıp

"Sen küçük bey, beni böyle korkutmaya hakkın yok. Bi daha sakın ama sakın beni bırakayım deme"
Enis ablasını ilk defa boyle korkmuş ve çaresiz görüyordu ve de kendisine sımsıkı sarılmış.
Enis ablasına "ee tabi bulmuşsun benim gibi yakışıklı, zeki bir kardeşi birakmazsin. Sen bana inanmıyor sun ama kızlar benim hayranım"

diyerek güldü. Aden az once söylediklerine pişman olmasa da kardeşine

"öfff ya işin gücün şamata. Şebek surat." demesiyele hepsi gülmeye başladı. Kayra bir bez parçası bulup Enisin yarasını sarıp

"yara derin değil ama dinlenmesi, fazla hareket etmemesi lazım"

*****

Herkes tam rahat bir nefes almiştı ki
Önlerine bir kağıt parçası düştü.

Deniz kağıdı alıp okunmaya başladı

Benim minik farelerim geç kaldiniz, hem de çok geç kaldiniz.

Neye geç kaldıklarını anlamaya çalışırken
Arkalarına mutfakta bulunan servis tabaklarindan biri düştü. Hepsi tabağa doğru döndü.
Herkes birbirine bakıyordu Aden
"Enis'i ararken diğerini unuttuk'' dedi.

Tavan büyük bir gürültü ile ayrılıp aşağıya yani tam önlerine bir torba düştü. Aras gidip torbayi yavaş ça açtığında her yer kan olmuştu. Ve ceset bir kiza aitti ve kafası yoktu. Kızlar çığlık atarak arkalarını döndüklerinde Enis de ablasina sarılmıştı. Kayra
" Çok kötü olmuş sonu. Acaba kimdi?"

Arkadan bir kapi açılıp birşey yuvarlandı önlerine İlk başta ne olduğu anlaşılmasa da az önceki cesedin başıydı. Duru ve Deniz ağliyorlardı. Aden ve Kayra ise gördük lerinin şokunu yaşıyorlardı. Enis yaşadığı şokun etkisindeydi ama bu kızı tanımıştı.
Ablasina bakıp kekeleyerek "Bu kız, o kız değil mi?"

EVDEKİ YABANCI (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin