MULTİMEDYA : İDİL
"Dolunay kalk hadi hazırlan."
"Beş dakka daha."
"Kalk diyorum."
İdil üzerimdeki yorganı çekti.
Evet ağustos ayının ortasında yorganla uyurum."İdil uyuyorum az insaf be."
"İyi sen bilirsin biz plaja gidiyoruz gelme uyu tamammı."
Plaj lafını duyunca hemen ayaklandım.
"Plaj çantam,mayom, havlum nerde bunlar bulamıyorum."
"Merak etme ben herşeyi hazırladım."
Bikinimi üzerime doğru fırlattı.
"Giyin hadi bekliyoruz."
Hemen hazırlandım. Altıma bi şort üzerimede Yankı'nın tişörtlerinden birini geçirdim ve salon kapısının önünde durdum.
Telefonlarıyla uğraşan İdil ve Yankı'ya bakarak"Kalkınn!!!"
Diye bağırdım şirin bi ses tonuyla.
"Ayyğğ ne barıyon be yetmiş yaşında insanlar değiliz duyuyoruz nihayetinde."
"He İdil he kalk hadi."
Dedim ve terliklerimi giymek için kapıya çıktım.
İkiside arkamdan geldiler evden çıktık ve minibüse bindik.En arkada üç kişilik yer vardı. Oraya doğru ilerledik ve oturduk. Ben cam kenarına Yankı yanıma İdil'de onun yanına oturdu.
Yankı kulaklıklarını çıkartıp telefondan şarkı dinlemeye başladı. Bi süre sonra kulaklıklardan birini benim kulağıma taktı ve yanağımdan öptü. Bende başımı omzuna yasladım ve plaja varana kadar hiç kıpırdamadan onunla beraber şarkı dinledim.
Sahilin içine doğru ilerledik.
Çınar havlusunu sermiş şezlongda uzanmış güneşleniyodu.İdil kumdan kale yapan küçük bir çocuğun kovasını ödünç aldı. İçine denizden su doldurup Çınarın üstüne boşalttı ve kahkaha atmaya başladı plaj çantasını yan şezlonga fırlatarak tişörtünü ve şortunu çıkarttı. Bende üzerimi çıkartmıştım, oturmuş İdil'le sohpet ediyodum.
O sırada Yankı ve Çınar'ın birbirlerine kaş göz işareti yaptıklarını gördüm."Beyler hayırdır?"
İkisindende ses çıkmadı.
"Üç diyince... ÜÇ"
Yankı beni Çınar'da İdil'i kucağına almıştı ve koşmaya başlamışlardı. İdil'e sıçtık bakışı attım.
Bizi kucaklarında tutarak suya soktular. Götümün donduğuna yemin edebilirim."Götüm dondu Yankı ya. İnsafsız seni."
Yankı ve Çınar gülmekten konuşamıyodu.
"Sen istedin Yankı bey.'
Diyerek omuzlarından suya doğru bastırmaya çalıştım ama nafile. Çocuk kas yığını bir milim bile kıpırdamadı resmen. Benim çabalarım boşuna giderken Yankı hala bana gülüyodu. Dahada sinirlendim. Kaşlarımı çattım ve
"Ben gidiyorum!"
Diyerek kıyıya doğru bikaç kulaç attım. Yankı beni belimden tuttu ve kendine doğru çekti elinden kurtulamamıştım. Beni kendine doğru çevirdiğinde
"Biyere gitmek yok burda durucaksın. Sevdiceğinin yanında."
Dedi ve beni omuzlarına çıkardı.
---
Deniz birazdan fazla dalgalanmaya başlamıştı iç güdülerim devreye girdi ve tedirgin olarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANDOMİMCİ (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionDüzenleniyor adı altında yazmadığım ergenliğimin ağır geçen dönemlerinde yazdığım vıcık ve saçma bi hikaye okumak isterseniz tutan yok okursanız beyninizde oluşucak hasarlar için müessesemiz mesuliyet kabul etmemektedir