MULTİMEDYA : SELİS
Kapımın açılma sesiyle irkildim.
"Hadi, hazırmısın?"
"Hazırımda parfümümü bulamıyorum. Neyse Yankı'nınkiler ne güne duruyo onunkini sıkarım."
"Naparsan yap çabuk ol."
"Ayol tersindenmi kalktın sen bu gün ne bu sinir?"
İdil cevap vermeden odadan çıktı. Arkasından yürüyerek onu takip ettim. Yankı ve Çınar odada oturuyolardı. İkisininde yüzü asıktı. Noluyo bugün bunlara be?"
__
Film başlamadı ama korkudan gebermek üzereyim ısrarlar üzerine korku filmi izlemek zorundaydım. Arkamdaki ablada mısır yiğişiyle katırları aratmıcak tiptendi. Bakış atarak uyarmak için arkamı döndüğümde öylece kaldım.
"Ay İdil travesti bu !"
İdil baktığım yöne baktı ve ağzımı kapatıp beni önüme döndürdü.
"Sussana kızım ya boşver milleti."
"Ama travesti İdil !"
Diyerek eski korku dolu yüz ifademi takındım ve reklamların bitip filmin başlamasını bekledim. Kadına ayıp oldumu acaba yada adamamı desem ya bilemedim şimdi eniyisi iki kelimenin birleşimi kadam. Evet kadam iyi oldu. Arkamı döndüm ve yüzümde ufak bir gülücükle.
Afedersiniz kadam efendi lütfen şu mısırı katır gibi yemezmisiniz?"
Dedim ve gelicek cevabı bekledim ama kadın kadam kelimesinin anlamını anlayamayıp mal mal suratıma bakınca yeniden sırıtıp önüme döndüm. Çok cahıl keşke ölse.
O sırada reklamlar bitti ışıklar kapandı ve o devasa perdede iyi seyirler yazısı çıktı. Tam yavaştan altıma sıçmaya başlayabilirim dicektimki ekranda iyiki doğdun Dolunay yazıyo. Oha lan bune kesin yanlış görüyorum. Gözlerimi ovuşturdum ve ekrana yeniden baktım. Harbiden Dolunay yazıyo. Oha bugün benim doğumgünüm. Yankı'ya baktım. Kollarını açmış, yüzünde büyük bir gülümsemeyle oda bana bakıyodu. Açık olan kollarına bıraktım kendimi sımsıkı sarıldım ona. Tam sarıldığım sırada konfeti patlattılar. Demek bana sürpriz yaptılar. Konfeti sesini duyan görevli içeri girince olanları anladı ve dördümüzüde dışarıya çıkarttı. Uyuz herif sana noluyoki.
Kapıya çıktığımızda Selis elinde pastayla bize doğru bakıyodu.
Bir Yankı'ya birde İdil'e baktım.
"Şebekler sizi ya naptınız siz?"
Yankı'nın elinden tutarak Selis'e doğru koşmaya başladım.
"Selis bu benimmi?"
"Yok hayır senin değil bu."
Of ya bende benim sanmıştım acaba kime aldıki?
"Şaka yapıyorum hemen asma suratını. Tabikide senin pastan ebemin olcak hali yok ya."
O sırada İdil ve Çınar'da ellerinde mumlarla geldiler pastanın üzerine koydular ve yaktılar.
"Ee üflemicekmisin?"
"Tamam üflüyorum."
Tam dudaklarımı büzüştürdüm mumların üzerinde yanan küçük alevleri üflicem Selis eliyle ağzımı kapattı.
"Dilek?"
"Hee ben dilek dilemeyi unuttum. Ozamann ..."
Diyerek gözlerimi kapattım.
Sen benim isteklerimi biliyosun hadi hadi. Kabul edersin artık. Çok amin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANDOMİMCİ (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionDüzenleniyor adı altında yazmadığım ergenliğimin ağır geçen dönemlerinde yazdığım vıcık ve saçma bi hikaye okumak isterseniz tutan yok okursanız beyninizde oluşucak hasarlar için müessesemiz mesuliyet kabul etmemektedir