3.Bölüm

32 1 0
                                        

Multimedia: Larissa ve Leonard
Kısa olduğunun farkındayım, birazdan 4. Bölümü yükleyeceğim. Telafisi olabilir :)

Parlatılmış sedef taşını takıp aynadan kendisine baktı. Saçlarını omuzlarından aşağı bırakıp ayağa kalktı.

"Maria!"

Kimsenin gelmediğini görüp kapıyı açtı.

Subay Christian reverans yaptıktan sonra konuşmaya başladı.

"Maria'yı çağırdık, birazdan burada olacak."

Maria elindeki elbiseyle koşarak geldi.

''Elbisenizi hazırlıyordum,özür dilerim.''

''Geç kaldığın için gerek kalmadı Maria, fakat onu yarın giyebilirim.'' deyip gülümsedi.

''Size minettarım.''

Larissa kapıdan çıkacakken duraksadı ve Maria'ya dönüp sarıldı.

''Tanrım!Prenses bana sarıldı,bunu herkese söyleyeceğim.'

.

Larissa merdivenleri inip bahçeye çıktı. Kahvaltı masasına oturdu.

''Larissa da geldiğine göre başlayabiliriz,öyle değil mi?''

''Geç kaldığım için üzgünüm,afiyet olsun.''

Leonard, kahvaltının sonlarına doğru izin isteyip kalktı.

''Madam, bir at beslediğinizi duydum. Namı heryerde duyuluyor. Görmeyi çok isterim.''

''Tabii.''

Larissa yavaşça masadan kalkıp, çiftliğe doğru yürümeye başladı.

''Beni o sıkıcı ortamdan kurtardığınız için teşekkür ederim.''

''Sanırım resmiyet sizi bıktırdı.''

''Fazlasıyla..''

''Bu nedenle mi Fransadaydınız?''

''Kısmen diyelim.''

Larissa çiftliğe gelince atın olduğu yere doğru ilerlerken hizmetlinin atı çıkarmasına izin vermedi.

''Ben hallederim.''

Kapıyı açıp atı çiftliğe çıkarttı.

''Nasıl gözüküyor?''

''Büyüleyici, bu kadar mükemmel olabileceğini düşünememiştim.Tüyleri ayrı ayrı taranmış gibi.''

''Elimden geldiğince ona ben bakıyorum.''

''Bundan heryerde söz edeceğim.''

Larissa gülümseyip atı serbest bıraktı.

''İsterseniz derenin kenarındaki dinlenmelikte oturabiliriz.''

''Memmnun olurum.''

İkisde karşılıklı oturdu. Larissa güldü.

''Bana bu şekilde bakmanız beni korkutuyor.''

''Çok etkileyici bir güzelliğiniz var.''

''Teşekkür ederim. Sizli bizli olmasak daha iyi olacak gibi.''

Leonard başını salladı.

''Korkarım ki ablanızın provasına geç kalacağız Larissa.''

''Gitmek istemiyorum.''

''Ama..''

''Lütfen, ben açıklarım. Biraz olsun öyle ortamlardan uzaklaşmak istiyorum.''

''Majestelerinin beni kötü tanımasını istemem.''

''Gerekli açıklamayı yapsam da yapmasam da ben suçlu olacağım, merak etme.''

''Larissa.''

''Evet?''

''İsminiz çok güzel. Söylemek hoşuma gitti.''

''Büyükannemin ismi.Bende severim. Biraz kendinizden bahseder misiniz Leonard?''

''Pek bahsedeceğim birşey olmadı. Hayatım hep eğitimlerde geçti.''

''Anlıyorum."

"Ailenizle pek anlaşamıyor gibisiniz"

Burukça gülümsedim.

"Düşünce biçimlerimiz pek uymuyor ben daha çok özgürlükçüyken onlar kısıtlayıcı."

"Ne yazık ki sizi anlamaya çalışmıyorlar."

"Ne olursa olsun Leonard, onlar benim ailem."

Leonard başını sallayıp ayağa kalktı.

"Gitsek iyi olur."
"Tabii."

Larissa usulca ayağa kalkıp sarayın olduğu yere doğru yürümeye başladı. Saraya varınca ablası Katie'nin sinir dolu bakışlarını üzerinde hissedince gülümsedi. Leonard boğazını temizleyip Larissa'ya döndü.

"Birazdan olacaklardan ben sorumluyum."
"Lütfen Leonard. Ben alışkınım, sadexe söyleyeceklerimi onayla yeter."

Leonard kaşlarını kaldırıp gülünce Larissa da gülüşüne gülümseyip başını ablasına çevirdi.

"Larissa Rose!"
"Ablacığım."

Prenses Katie, Leonard'a dönüp gülümsedi.

"Dinlenmeye çekilmek istemez misiniz Leo?"

Leonard başını Larissa'ya çevirdi. Larissa başını hafifçe olumlu anlamda sallayıp halledeceğim deyip fısıldadı. Leonard'ın gittiğinden emin oldukran sonra Larissa elbisesinin eteklerini toplayıp saraya doğru yürümeye başladı. Katie ise kaşlarını çatıp peşinden gitti.

"Beni bugün yalnız bırakacak kadar sana ne yaşattım!" Diye bağırınca Larissa şaşkınlıkla ona döndü. Gözlerini iri iri açıp omzunu silkti.

"Yaşatmadınız, bana hiçbirşey yaşatmadınız. Sorun da burada."

"Larissa, seni hep annemlere karşı korumaya çalıştım."

Larissa yüzüne bakmadan yola devam etti, nihayet kendi odasına gelince içeri girdiler.

"Beni korumadın, sadece bana gizlice destek verip annemlerin yanında sustun."

"Sen çok vicdansız bir insansın Larissa Rose."

Larissa'nın yüzünde kayda değer hiçbir duygu değişikliği olmamıştı.

"Çıkabilirsiniz."

Katie kaşını kaldırıp Larissa'ya baktı. Larissa hızla bakışlarını ablasına çevirdi.

"Çıkmayacağım. Neden yanımda olmadın? Neden bu kadar vicdansızsın?" Diye bağırınca Larissa hızla ayağa kalktı.

"Bana orada yapacaklarını biliyordum. Seçtiğim elbiselere uygun değil, yakışmadı,diyeceksin. Nişanlının benimle dalga geçmesine izin vereceksin! Unutma ki, ben senin kardeşinim. Sizin yüzüne sadece işinize yarayacağınız zaman bakacak olan bi yama parçası değilim. Yapmayacağım, istemediğim birşeyi hiçbir zaman yapmayacağım!"

"Bunu unutmayacağım Larissa."
"Unutma! Bende senin bana yaptıklarını unutmuyorum."

Katie hızlıca odadan çıktı. Larissa sinirle üstündekilerden kurtulup daha rahat birşeyler giyindi. O sırada içeri annesi Kraliçe Evelyn girdi.

"Misafirlerimiz gittikten sonra sende gidiyorsun Larissa. Fransa'ya geri döneceksin."

Larissa hiçbirşey demedi. Kapının kapanma sesini duyduktan sonra gözyaşlarından sevilmediğine dair hüzünler akmaya başladı.

Taht OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin