Bölüm -4-

20 3 0
                                    

Bekleyenlerin sonunda yeni bölüm dedigini duyar gibiyim. İyi okumalar. Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin.

Sabah olmuş küçük sırt çantama gerekli eşyalarımı koymaya başlamıştım bile. Evet barışın dağ teklifini kabul etmiştim ama tabiki de bir planım vardı. Yoksa hayatta boyle bir şeyi kabul etmezdim, edemezdim.

Barışdan zeyneple bir akşam yemeğine çıkmalarını istiyecektim. Nede olsa o yemekte herşey olabilirdi. Belki aşk, belki sevgi, belki daha fazlası. Ama aralarında bir şey mutlaka olmalıydı. Bu zeynebi çok mutlu ederdi. Barışa olan bakışlarından görüyordum. Onu gerçekten seviyordu. Umarım herşey istediğim gibi ilerlerdi umarım.

Sonun da beyaz spor ayakkabılarımıda giyidikten sonra hazırdım. Hangi akilla beyaz giyindiğimi bende bilmiyordum. Nasıl olsa krem rengi olacak. Çalan telefonumla düşüncelerimden sıyrıldım arayan tabikide barıştı. "2 dakika için de aşağıdasın." Ve dıt dıt dıt. Götüne girsin o telefon senin. Hayır yani arıyorsun bari yüzüme. kapatma dengesiz ya. "Kızım bak dikkat et tamam mı dağda ayı çıkar kurt çıkar dinazor çıkar sıkı giyin aldın dimi yanina hırka felan bak havalara aldanma." Bayılmak üzereyim bir nefes al be kadın. "Anne canım benim tamam anlıyorum ayı çıkar da dinazor ne alaka dağda dinazor mu olur." Bu yaşta bu zeka anne alkış. "Sus kız ne biliyon çıkar mı çıkar." He anne beni kaçırır felan senden para ister sonra film çekiyoruz sanki. "Of anne hadi geç kaldım yeterince gidiyorum ben." Diyerek bir sarılma fastlını da yaptık. "Dikkat et, dediklerimi unutmaa." Istesemde unutamam anne artık. "Tamam anne unutmıyıcağıma emin olabilirsin." Annemi de okulun düzenlemiş olduğu bir gezi diyerek ikna etmiştim sagolsun izin vermişti hiç sorgulamadan artık ne olduysa bu kadına.

Binadan çıkıp arabaya vardığım da "5 dakika 25 saniye 12 salise küçük hanım." Yuh yani salisesinidemi hesaplamıştı yok artık. "Sana da meraba koca ayı." Insan selam verir yani dimi. "Koca ayı mi cidden mi kaç yaşındasın sen?" Çok komik gerizekalı. "Sana kaç lazım." Kötü olduğunu biliyorum ama aldığı yüz seklini görmeye gerçekten değerdi. "Anlıyorum mayıs anlamaya çalışıyorum, geçecek." Diyerek omzumu sıvazladı.

Dil çıkararak önüme döndüm. "Hadi artık gidelim biran önce bitsin şu dağ işi artık ne yapacaksak orda." Dememle yüzünde bir sırıtış belirdi. "Yapacak şey buluruz güzelim sen iste yeter." Diyerek hala miskin miskin sırıtmaya devam etti. Pis sapık herif. "Sapık." Diyerek homurdandım. Gercekten hiç laf söyleyip konuyu uzatmaya niyetim yoktu. Oda zaten konuşmadı daha.

Telefonuma gelen ani mesajla birden irkildim. Allah aşkına ben bunu sessize almamışmıydım. Mesaj bilinmeyen bir numaradan dı. "Merhaba güzelim beni özledin mi." Yuh artık bir telefon sapığım eksikti. Barışda gözlerimin açıldığını farketmiş olacak ki. "Ne oldu kimden gözlerin büyüdü birden." (Ajsjsjj kafiye yaptım len) "Bilmiyorum, telefon sapığı." Diyerek geciştirdim. Elimden telefonu aldı ve mesaji okuyunca kaşları çatıldı. "Mayıs telefonumu ver." Ne alaka şimdi. "Nerde ne yapacaksın telefonunu?" Ve telefonu onda değilmiydi. "Bir kerede sorgulama kızım ya arka koltukla olması lazım yada yere düşmüstur ara bul ve telefonu ver." Sinirlenmişmiydi ne oldu ki birden bire ya.

Telefonu aramaya koyuldum ve benim koltugun altına düştüğünü gördüm. Alıp telefonu uzatınca benimkini bana verdi ve "Numarayı söyle." Bu çocugun amacı neydi gerçekten anlamıyorum. "Barış ne yapmaya çalışıyorsun." Bi yandan da araba kullandığı için bana yaptırıyordu tabi işlerini. "Kızım ya numarayı söylermisin zor kullandırma."
Tamam mayıs bunların hepsini arabadan indikten sonra daha detaylı soracaktım. Şuan canımı seviyorsam dediklerini yapmalıydım. Numarayı söyledikten sonra rehperine kaydettiğini gördüm. "Neden rehpere kaydettin?" Çenesi kasılmıştı. "Sonra görüşücem bununla bir iki işim var. Sende o mesaja cevap vermiyosun ve numarayı engelliyosun." Ne yani amacın ne bir anlayabilsem. "Bir iki işim var derken barış gerçekten saçmalıyosun çocuk artık her kimse bana mesaj attı diye görüşmiyiceksin umarım." Haklıydım bir yanlışlık olabilirdi, küçük çocukların oyunu olabilirdi. Hiçbirşey bilemezdik. Beni takmayatak arabayı durdurdu ve geldiğimizi anladım. "Geldik,in aşağı."

KÜSTAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin