Elim reflex olarak cebimdeki bıçağıma gitti ve beklemeye başladım .
" Meraba " diye bi ses duyunca elimi cebimden çekmeden arkama döndüm . Benimle beraber çevirmeye takılan çocuk . Sessiz sessiz geliyor canına mı susadı ne yaptı ?
" Meraba "dedim . Ellerini cebine koyup yanıma geldi ve benim gibi manzaraya bakmaya başladı
" Burası çok güzelmiş " muhabbet açmayamı çalışıyo yoksa banamı öyle geliyo Allah Allah
" Öyledir " deyip onun olduğu tarafa dönüp baktım . Benim gibi deri ceket siyah dar paça pantolon giymiş . Sonra ceketin fermuarını açtı ve iç cebinden bi paket sigara çıkartıp uzattı" Hayır saol "
" Sigara içmeye gelmedin mi ? " deyip hafif kaşlarını çattı nedense açıklama yapma ihtiyacı duydum . İlginç
" Ben insanların yanında sigara içmem " Cenk sağ olsun babası akciğer kanseri annesi alkol komasından öldüğü için içmiyor . Kendi içmemekle kalmıyor ne bana nede Baran'a içirmiyor . Bende de alışkanlık olmuş Cenk yanımda olmasa da artık insanların yanında içemiyorum
" Niye ki ? " dedi şaşırdığını belli eden bi sesle
" Geçmişten beri böyle "bak bir gecede ikinci açıklama yapışım hemde tanımadığım bi insana
" Iyi o zaman " deyip elimi tuttu napıyor lan bu çocuk derken diğer elindeki sigara paketini avcuma bırakıp geri kapattı ve elimi bıraktı
" Sen burda iç rahat rahat " deyip diğer tarafa gitti . Bense yaptığı şeyden dolayı arkasından baka kaldım bi süre çünkü kime insanların yanında sigara içmiyorum desem ' içsene ne olacak ' gibi şeyler söylüyolar . İlk defa bir insan böyle tepki veriyor
Elime bıraktığı pakete baktım . Parlement ama ben Parlement içmem o yüzden kendi sigaramı çıkartıp onun verdiğini cebime koydum ve her zaman kullandığım zippo çakmağımı çıkartıp yaktım . Sık, derin nefesler almaya başladım
.....
Aradan geçen 15 - 20 dakikanın sonunda memur bana bakıp ruhsatın olduğu cüzdanı sallayınca yanına doğru gitmeye başladım . Ben gittikten kısa bi süre sonra da diğer çocuk geldi
" Bitti mi ? " diye benden önce lafa atlayınca ona baktım ama sinirlenmedim aksine beni konuşma zahmetine sokmadığı için sevindim bile
" Evet . Kusura bakmayın biraz uzun sürdü " özür dileyince kesinlikle yeni atanmış bu birime diye düşündüm . Ehliyet ve ruhsatlarımızı alıp motorlarımızın yanına geçtik zaten yan yana duruyolardı .
Ben kaskımı takarken o motora yaslanmış yüzünde tatlı sayılabilecek bi gülümsemeyle bana bakıyodu
" Ben Uras . Uras Zorlu " böyle bişeyi açıkcası beklemediğim için kaskımı geri yerine koydum ve uzattığı eline baktım
" Genelde tanımadığım insanlarla el sıkışmam " niye derseniz insanların bana dokusını sevmem o yüzden elimden geldiğince temastan kaçınırım .
Başta şaşırsada sonra elini indirip diğer eliyle birleştirdi
" Peki o zaman el sıkışmıyorsan adını söyle " deyip sırıttı . O an aklıma gelen fikirle bende çakalları andıracak bi şekilde sırıttım
" Sahile gidiyorsun değil mi ? " çünkü bu yol direk sahile gider.
" Evet de ne alaka " güzel ilgisini çekebildim demekki
" Adımı öğrenmek istiyosun değil mi ? "
" Aklından ne geçiyo senin ? " bunu gülümseyerek söyleyince bir anlıkta olsa ne kadar tatlı göründüğünü düşündüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba Mesleği
Teen Fiction4 nesildir babadan oğula devr edilen bir işi ikizi Bulut kabul etmediği için 20 yaşında ki Yağmur İsra Mert sırf babasının vasiyetini uygulamak adına bu zor görevi üstlenirse başarılı olma oranı sizce kaç ? Pekii..bide aşk eklenirse üzerine ? As...