canlarımmmmm , bir öncekii bölümün sonunu yazmıştım fakat silinmiş bende tekrar yazdım okumayanlar tekrar okusun ! **
Hilal
Beril
hayat bize beklenmedik süprizler sunardı bazen , bu süprizler bizi mutlu edebilirdi aynı zaman da üzedebilirdi . çünkü beklenmedik gelen her konu , her durum insanın zaaflarından ya da hoşlanmadığı bir durumdan ibaret olduğu bir konuda üzülmesi çokta abes kaçmıyordu .
aklımda ki düşüncelerde haklılık payı çoktu . bu adam Şükran Hanımın oğluydu . bu mavi boncuk kılıklı hanzoydu . evet evet bu oydu .
'' ben baş belası değilim . '' ellerimi göğsümde birleştirip ayaklarımı parkede ritip tutturarak bekliyordum . ya buradan gidecektim ki gitmem çok saçmaydı daha kalacak bir yerim yoktu bir seçenek olsa bile yeterli miktarda param yoktu . banklarda kalmayı , burada kalmaya tercih etmeyecek kadar aklım yerindeydi çok şükür . benim düşüncelerime bir yumruk çakarak dağıtan o sert bariton sesli adam konuşmuştu .
'' benim evimde ne işin var ? ''
burasının onun evi olduğunu bilsem zaten gelmezdim . uzaktan bile ben tehlikeliyim diye bağıran bir tipi vardı zaten . gözleri her ne kadar renkli de olsa karanlığı yansıtıyordu . donuk bakışları insanın içinde merak uyandırıyordu . ne kadar çok merak edersek o kadar zarar olsa da bu adamı merak etmek bile ilgi çekiciydi .
'' şey ben ... ''
yere düşen gazeteyi elime alıp , iş ilanı bölümünü hızla açıp karşımda ki öküze göstermiştim . gözünün içine sokacak seviyeye getirene kadar durdurtan sonra , gazeteyi yine aynı konumuna getirmiştim .
karşımda ki gizemli ismini bilmediğim mafya kılıklı adam gözleriyle beni süzdükten sonra masasının etrafında dolandıktan sonra siyah deri koltuğuna oturmuştu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen #Wattys2016
General Fiction'' ben bu eve istemeyerek geldim ve tek suçlu ben değilim . bunu aklına sok . '' nereden geldiğini bilmediğim bir deli cesaretiyle karşımda ki adama meydan okuyordum . uzun boyundan dolayı kafamı kaldırıp ona bakıyordum . yüzü kusursuzdu , koyu ka...