canımcımlar , nasılsınız ? umarım iyisinizdir . çünkü ben bomba gibiyim . evet kitap kapağını değiştireceğim kitap kapağımız da Demirhan'da bulunacak . ama şöyle bir durum var , ben Demirhan'ın iconunun ismini unuttum . ve dünden beri onu arıyorum bana yardımcı olacak kuşlarım varsa lütfen bir el atın . şuan gerçekten yardımınıza ihtiyacım var .
neyse hadi bakalım İSTENMEYEN zamanı ...
Sizce Demirhan bir gün böyle bakar mı Merve'ye ...
'' Dayııı sana bir şey dicez biz . ''
Beril ve Hilal boyunlarına birer tane uzun inci kolyeler takmışlardı ve yüzlerinde de kendilerinin yaptığı taşan makyajları vardı . ayakların da teyzelerinin topuklu ayakkabıları ve üzerlerin de yine teyzelerinin abiyeleri vardı . şuan büyüyüp de küçülmüş gibilerdi .
Hilal ve Beril ellerini arkada birleştirmişler , yerlerinde sallanıyorlardı mavi gözleri ise dayılarının mavilerindeydi .
'' söyleyin bakalım . ''
hilal bir adım öne çıkıp dayısının eğilmesi için eliyle komut vermişti . dayısı eğilip yeğeninin kulağına doğru yaklaşmasını izlemişti .
'' şu bizim bakıcı odasında sana söyleniyordu . sanırım sana öküz dedi dayı . ''
Demirhan'ın yüz hatları gerilirken derin nefes almıştı . bu baş belası huysuzun tekiyle galiba çok işi vardı .
yeğenlerini başıyla onaylayıp onlara üzerlerindekileri çıkarması şekilde uyarıp yanlarından uzaklaşıp , mutfakta kızlara meyve suyu hazırlayan Merve'nin yanına doğru gidiyordu .
mutfağın kapısından girecekken o da karşısında geliyordu ve ağzı ayrık olan Merve , Demirhan'a çarpmıştı . elinde ki tepsi büyük bir gürültüyle yere düşerken gözleri fal taşı gibi açılmıştı .
çarptığı kişiye baktığında bunun her zaman ki gibi Demirhan olduğunu görünce , şaşkınlığının yerini kızgınlık almıştı . ellerini beline koyup bir Demirhan'a bir de yere savrulan cam parçalarına bakıyordu . ama ne olursa olsun karşısında ki adam patronuydu ve ona bir şey diyemeyeceği için sessiz kalmıştı . kendi sakarlığıydı ne vardı ağzını ayırmasaydı .
'' kusura bakmayın , hemen toplayacağım . ''
Merve tam eğilip cam parçalarını toplayacakken Demirhan onu kolundan tutup kendisine bakmasını sağlamıştı . Merve kolunun tutulmasıyla şaşırmıştı . al tarafı iki bardaklarını kırmıştı ne vardı bu kadar sinirlenecek .
'' alt tarafı iki bardağınızı kırdım , o kadar paranız var alın iki tane daha ... ''
evet yine saçmalama seansı başarıyla emin adımlarla ilerliyordu . ağzından çıkanları kulağı duyduğunda büyük bir pişmanlık duyan Merve ağzını istemsiz bir şekilde kapatmıştı .
'' sen , hangi cürretle bana öküz dersin . ''
Merve daha da fazla şaşırmıştı . ona öküz demişti hemde çoğu kez ama bunu genellikle içinden söylerdi ve evet bazen de dışından . ve bunu da kesinlikle o bücürler duymuştu . hemen bir açıklama yapmalıydı kolundan olmak istemiyordu .
'' yok canım ne öküzü ben sizin ne kadar yakışıklı , ne kadar beyefendi , ne kadar adam olduğunuzdan bahsediyordum öküz anca Burak denen herif olur yoksa siz ... ''
Merve bir an duraksamıştı neler söylüyordu böyle . resmen karşısında ki adama onun ne kadar yakışıklı olduğunu dile getirecek şekilde iltifatlarda bulunuyordu . gerçekten aptalım diye içinden geçirmişti .
'' ben gerçekten güzel saçmaladım öyle değil mi ? ''
SON
canlarımmmm lütfen İntikamın Gölgesinde adlı kitabıma da bakınız o daha çok yeni bir eser ve yorumlarınızı votelerinizi ondan mahrum etmeyiniz . ayrıca Harmanşah da yolda o da kısa zamanda gelecek . Allah'a emanet olun .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen #Wattys2016
Ficção Geral'' ben bu eve istemeyerek geldim ve tek suçlu ben değilim . bunu aklına sok . '' nereden geldiğini bilmediğim bir deli cesaretiyle karşımda ki adama meydan okuyordum . uzun boyundan dolayı kafamı kaldırıp ona bakıyordum . yüzü kusursuzdu , koyu ka...