Yazar | Author : stealmycurlz
Çevirmen | Translator : dylmasaddict*Tony's POV*
Ne zamandan beri insanların benden hoşlanıp hoşlanmamasını umursuyordum? Veya insanların benim iyi biri olduğumu düşünmelerini? Bu anlamsız geliyordu, Tony Stark'a n'olmuştu?
"Jarvis neden birden bire umursar oldum?" dedim akıllı sisteme.
"Neyi umursar oldunuz, Efendim?" diye cevap verdi.
"Önceden takmadığım her şeyi." İç çektim.
"Efendim, biraz daha net olabilir misiniz?"
"Neden Steve'in benim hakkında ne düşündüğünü umursuyorum? Benim kendini beğenmiş bir göt deliği olduğumu düşünüyor."
İç çektim. Neden açıklamaya çalışıyordum ki? Jarvis anlamazdı. Kimse anlamazdı. Kendim bile anlamıyordum.
Genelde yalnız hissettiğimde veya panik atak geçirdiğimde, sadece bir şeyler konuşmak ve gülmek için Pepper'a giderdim, ama şimdi o beni terk ettiği için zamanımın çoğunu soğuk ve yalnız laboratuvarda, birinin beni özlemesini bekleyerek geçiriyordum. Ki ben buradayken kimse beni özlemiyordu gerçi, fark ediyorlardı, ama beni özlemezlerdi. Niye özlesinler ki? Ben hiçbir şeyi hak etmeyen küstah, aşağılık herifin tekiydim.
"Biliyor musun, Jarvis? Hadi Bruce'un hangi cehennemde olduğunu bulmaya çalışalım, olur mu?" dedim sonunda depresif düşüncelerin gitmesine izin verdikten sonra.
"Elbette Efendim. Ama öncelikle, eğer müsaade ederseniz, insanları önemsemediğinizi düşünmüyorum, bence çok fazla umursuyorsunuz, ama duygularınızı gayet iyi saklayabiliyorsunuz."
"Belki de." İç çektim. Umursamak istemiyordum, eğer umursarsan incinirsin.
"Aynı fikirde olmanıza sevindim. Doktor Banner'ın dosyalarını ekranda göstereceğim Efendim."
"Teşekkürler. Hadi Doktor Ezici'yi bulalım."
•
Hiçbir şey bulamamıştım. Bruce'un nerede olabileceğiyle ilgili hiçbir şey yoktu. Kimse hiçbir yerde devasa yeşil bir canavar görmemişti, kimse ormanda Koca Ayak fotoğrafı filan çekmemişti ve Bruce Banner'ı da gören yoktu.
Peki ya öldüyse? Ya Bruce ihtiyacı olan zamanlarda yeşil deve dönüşemediyse? Ya da artık Bruce'a geri dönemiyorsa? Bu berbat olurdu. Bruce'un kendisi korkunç veya sert biri değildi, o bilimi seven nazik biriydi.
"Bugünlük aramayı durduralım Jarvis. Belki onu yarın buluruz." dedim sisteme, ama aslında sadece kendimi onu bulabileceğimize inandırmaya çalışıyordum.
"Saat kaç?"
"Akşam 10, Efendim." dedi Jarvis.
"Bu doğru olamaz. Buraya gece yarısı geldim."
"Efendim, bugün Perşembe. Bir gündür buradasınız. Belki de bir duşun zamanı gelmiştir."
"Ne?! Bunu bana neden söylemedin!" Pepper'la randevumuzu kaçırmıştım.
"Saatiniz olduğumdan haberim yoktu, ayrıca, bana sizi rahatsız etmememi söylediniz, Efendim."
"Lanet olsun, Pepper beni öldürecek. Beni soran oldu mu?" diye sordum.
Muhtemelen hayır.
"Evet, Efendim. Bayan Pepper'dan 3 cevapsız aramanız var ve Steve kapıdaydı ama bana Bay Rhodes hariç herkese kapatmamı söylemiştiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinking Ship [stony] ➸ (translation)
FanfictionTony duygusal bir çöküşte. Sebebi ise 182 boyunda, mavi gözlü, muhteşem vücutlu bir süper kahraman ve (neredeyse) Tony kadar inatçı. Steve, Tony'nin tekrar incinmeyeceğinden emin olabilecek mi? Yoksa Tony'i inciten kişi kendisi mi olacak? author :...