Multide Ateş*
Asetonu pamuğa boşaltıp sürmeyi beceremediğim ojemi bir kez daha sildim. Bir saattir oje sürmeye, kafa dağıtmaya çalışıyordum ama pek başarılı da değildim. Abim ve Barut bana hiç bir şey söylememiş Murat'la konuşmamam için uzun bir konuşma yapmışlardı. Aralarındaki problem ne bilmiyorum ama oldukça ciddi gibi gözüküyor. Ne hakkında hiç bir fikrim yok! Kimse de söyleyip yardımcı olmuyor zaten.
''Kızım yeter bu 17. silişin oldu.'' Hazal'ı takmadan ojemi silmeye devam ettim. ''18 oldu canım. Saymayı bilmiyor musun?'' Hazal ve Güneş tartışmaya başlayınca kaç gündür aklıma takılan şarkıyı mırıldanmaya başladım.
Kalbim avucundayken tuttuğun el kimindi?
Gidişin yakar her zerremi.
Son bir kez ölmeli, başkalarında bul beni.
Eğer sen yanımda yoksan.!
Umutlarım kaldı yarınlarıma,
Sonunda ölüm aldı avuçlarına,
Bu denli kanar aşkın oyunlarına,
Al gel kalbini bana.!
Sancak dinlediğim zaman şarkının aklıma takılmaması mümkün olmuyordu zaten.
''Masal bırak artık şu ojeyi.! Derdin ne anlat.'' Dediğinde ilk başlarda Hazal'ı takmasam da tırnaklarımdaki ojelerin hepsini çıkardıktan sonra asetonu ve siyah ojeyi komodinin üstüne koydum.
''Bu Murat, abim ve Barut'un arasında önceden bir şeyler geçmiş. Yani abim ağzından kaçırdı fakat bana söylemiyor. Acaba konu ne onu düşünüyorum.'' Kızlar büyük bir ilgiyle beni dinledikten sonra Güneş lafa girdi.
''Belki senin hakkında bir şeydir.''
''Saçmalama Güneş. Daha bu sene tanıştık.'' Dediğimde tek kaşını kaldırdı. ''Abinle Murat'ın da bu sene tanıştığını düşünüyorduk.'' Aslında haklıydı. Murat'ı getirdiğim gün tanımıyormuş gibi davranmıştı.
''Bence de seninle ilgili olabilir. Ya da senin bilmemen gereken bir konu.'' Diyen Hazal'ı başımla onaylarken ellerimi dizlerime koyup düşünmeye başladım. Abim, Barut belki de Emre abi Murat'ı nerden tanıyordu ki? Geçmişi olduklarını anlamıştım ama aralarındaki bilmemi istemedikleri şey neydi? Kızların dediği gibi benimle ilgili olamazdı değil mi? Hem Murat'ın benimle ne işi olur ki?
''Hazal sen anlat. Bugün seni odada ağlarken gördüm.'' Hızla Hazal'a dönüp kaşlarımı çattığımda yüzü düştü.
''Annemle babam bu sefer boşanıyor.'' Dediğinde ağzım 'o' şeklinde açılmıştı. Tamam Hazal'ın anne ve babası yani benim teyzem ve eniştem çok sık kavga ediyordu ama her 'boşanıyoruz' dedikten sonra barışıyorlardı. Genellikle Hazal'ın tek kardeş olmasını öne sürüp annemler karışıyordu ve aralarını düzeltiyordu. Muhtemelen yine öyle olacaktı.
''Kızlar bu sefer çok ciddi. Babam anneme tokat atmış.'' Dedikleri karşısında büyük bir şok yaşarken seslice yutkundum. Eniştem teyzeme tokat mı atmıştı?
''H..Hazal üzülme. Benim bir ailem yok nasıl bir teselli veririm bilmiyorum ama onlar elbet barışır. Baban sinirlendiği için öyle davranmıştır. Hatasını anlayıp özür dileyecek.'' Hazal'ın yanakları art arda ıslanırken burukça gülümseyip oturduğu yerden kalktı.
''Biraz dinlensem iyi olacak.'' Odadan çıkmadan önce yanına gidip sarıldığımda Güneş'de yanımıza gelip sarılmıştı. Hazal'a gerçekten çok üzülüyordum çünkü küçüklükten beri anne ve babasının kavgalarına şahit olmuştu. Fakat bu hepsinden daha büyük bir kavgaya benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutursam Fısılda
HumorDolmuş gözlerim Barut'un üzerindeyken o da hiç iyi olmadığını belli ederek yanıma geldi. ''Neler oluyor Barut? Neden bana güvenmiyorsun?'' Sorum karşısında sessiz kalınca gözyaşlarımı serbest bıraktım. Saattlerdir susmuş, konuşmasını, 'sana güveniyo...