Ben siyahlı adam.
Nezih restorana vereceği parayla yemek alıp kirli kaldırıma oturduğunda, yanına sokak hayvanlarını toplayıp o meleklerle ziyafet çeken adam.
Ben siyahlı adam.
Ünlü karton kahvelere vereceği parayla bardak bardak çorba hazırlayıp içini evsizlerle ısıtan adam.
Ben siyahlı adam.
Kızlar tarafından yakışıklı görülmeyen, kokusuyla kelebekleri etrafına toplayan adam.
Ben siyahlı adam.
Yalnızlığını kıskanan, kaybolmayı sevdiği sokakları öğrenmekten korkan adam.
Ben siyahlı adam.
Sokak lambalarına isimler takan, manzaralara şarkılar itaf eden adam.
Ben siyahlı adam.
Maneviyatıyla varolan, duygularıyla yaşayan, içinden gelenleri dinleyen adam.
Ben siyahlı adam.
Beyni gecenin denizi,
Ruhu gecenin sonsuz gökyüzüyken ufuk çizgisinde yaşayan adam.
Ruhunda gün doğarsa, beyninin kıyılarına masmavi dalgalar vuran adam.
Ben siyahlı adam.
Kendine gururla insan diyenlerin insanlığından utandığı için kendine insan diyemeyen adam.
Ben siyahlı adam.
Siyahla beyazın savaşında doğmuş, siyahı en asıl haliyle temsil eden adam.
Ben siyahlı adam...
Siyah olan,
siyah doğan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ö(z)LÜYORUM
PoetrySevipte kavuşamayanlara. Özleyipte barışamayanlara. Sevilmeyi beklerken, Beklemeyi sevenlere gelsin...