🎶 Dolu kadehi ters tut/ Aldattım
Aldattım, dün gece gördüğüm dört kızla aynı anda yattım
Haklıydın, senin arkandan çevrilebilecek iş bırakmadım
Bunu yaptım, düşünmedim hiç bir kere bile, yine de faka basmadım
Kandırdım, seni sevdiğimi söylerken bile yüzüne bakmadım
Cesur'un gözlerimin içine baka baka, büyük bir coşkuyla söylediği şarkıyla kaşlarımı çatarak ona bakmayı sürdürdüm. Barın bize ayrılan masasında oturan arkadaşlarımdan birkaçının gözlerinin bana döndüğünü hissetsem de benim gözlerim Cesur'dan başkasına kaymıyordu. Odağımı şaşmadan, tüm dikkatimle onu izlerken önünde dans edip eğlenen kalabalığı coşturmaya devam ediyordu. Tabii beni de şüpheye düşürmeye...
Tanay'ın son zamanlarda takıldığı Ecrin tekilasını masaya bıraktıktan sonra müziği bile bastıracak bir şekilde güldü. "Cesur ne kadar içli söyledi şarkıyı. Arya korkmalı mısın acaba? Pek masumane bir şarkı gibi görünmüyor."
Damarıma basmak için sarf ettiği zehirli oklarla bezeli sözleri sırtıma batarken öfkemi küçük ve küstah bir gülümsemenin arkasına gizledim. "Masumaneden kastın tam olarak ne Ecrin? Eğer flörtleştiğin biri varken barın arkasında başka biriyle öpüşmekse haklısın. Şarkı pek de masumane değilmiş."
Ecrin'in su yeşili gözleri afallamışlıkla irileşti, hızla Tanay'a döndü. "Öyle bir şey yok. Beni başkasıyla karıştırıyor," diyerek kendini müdafaa etme çabasına girdiğinde kimseye söz hakkı vermeden araya girdim.
"Böyle bir şey imkânsız tatlım. Senin o yarısı siyah yarısı sarı iğrenç ombrelerini nerede görsem tanırım ve böyle bir konu hakkında da yalan söyleyecek halim yok."
Tanay kırık ayağına aldırmadan hızlı bir hareketle ayağa kalktı. "Hemen kalk bu masadan."
"Ama yalan söylüyor Tanay. Bana inanmak zorundasın."
"Güvenliği çağırıp seni buradan yaka paça attırmadan önce beş saniyen var," deyip saymaya başladığında gözlerim yeniden sahneye kaydı. Canımı sıkan ilk kişiyle işim bitmişti. Sıra diğerindeydi. Cesur şarkının son kısmını söylüyordu ancak artık bana bakmıyordu. Bakışlarım sağ çaprazında kalan Karan'ı bulduğunda kendini dünyadan soyutlamış bir halde bateriyi çaldığını gördüm. Tanay ve Ecrin'i umursamadan hızla kalktım dans eden insanları itekleyerek sahnenin önünde durdum. Kısa bir süreliğine mola verdiklerini söyleyen Cesur sahneden indiği gibi elinden tuttum ve barın temizlik eşyalarının bulunduğu küçük odaya sürükledim.
İçeri girdiğimiz gibi kapıyı sertçe kapattım ve beni şapşal bir şaşkınlıkla izleyen sevgilime döndüm. "Hayırdır? Şarkı söylemem seni tahrik mi etti yoksa?" diye alayla konuştuğunda öfkeyle gözlerimi kıstım ve üzerine yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH RUHLAR BALESİ +18
Fiksi Umum| O Benim'deki Arya Tunalı'nın hikayesidir. | Çoğumuz pembe masalların içinde büyütülürdük. Kötü kalpli cadıların her daim mutsuz sona layık görüldüğünü zanneder, zehirli elmaları yesek bile sonunda kurtulacağımızı, yakışıklı bir prens ile tanışıp s...