SLEEPWALKER (Larry Mpreg)

17

Dudaklarımda hissettiğim baskıyla gözlerim sonuna kadar açıldı. İlk gördüğüm şey loş ışıkta bana bakan mavi gözlerdi. Bir nefes uzağımda olan dudaklara bakmadan alamadım kendimi. "Bay Tomlinson ne yapıyorsunuz?" Şaşkınlıktan çok hesap sorar gibi çıkmıştı sesim.

"Harold" diyip dudaklarıma baktı. "asıl sen ne yapıyorsun?"

Bir an için bulunduğum pozisyonu şekillendirmeye çalıştım zihnimde. Şu an Bay Tomlinson'ın üstündeydim. Etrafa bakındığımda birkaç gündür kaldığım odadan çok farklı bir yerdeydim. "B-ben buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum, yemin ederim." diyip ayaklandım. "Yemin ederim Bay Tomlinson."

Yatakta doğrulup gülmeye başladı. "Oh Harold, lanet olası çekiciliğime dayanamaman senin hatan değil, anlayabiliyorum seni."

"Tanrı aşkına Bay Tomlinson bana inanmıyor musunuz?"

Sırıtıyordu. "Pekala inanıyorum."

"Bana pek öyle gelmedi, hala sırıtıyorsunuz."

"Ağlamalı mıyım? İnan bana şu an ki halini görsen sende sırıtırdın. Ayrıca az önce uykumda biri tarafından öpüldüm, sırıtmamı mazur gör."

"Ben cidden çok üzgünüm."

"Önemli değil, zevkti benim için."

"Bay Tomlinson!" diyip ilerlerken kolumdan tuttu.

"Pekala, pekala sustum." Kolumu tutan eline baktım. "Ben diyecektim ki istersen yanımda yatabilirsin, nasıl olsa uykunda bile yanımdan ayrılamıyorsun."

"Bir an için cidden o konuyu kapattınız sanmıştım." diyip suratımı astım. Gerçekten küçük, gerizekalı bir çocuk gibi davranıyordum ve bunu neden yaptığımı bilmiyordum.

"Dediğim gibi, istersen yanımda yatabilirsin."

"Yok hayır, sağolun." diyip kapıya yöneldim.

Arkamdan duyduğum sesle duraksadım. "Sen bilirsin, bu arada iki saat sonra okul için kalkıyorum ve sende benimle kalkıyorsun. Bu kadar tatil yeter de artar sana. Okulda mutsuz ve huysuz bir Bay Tomlinson ile karşılaşmak istemiyorsan dediklerimi yapman senin yararına olur."

Arkamı döndüm. "Oh inanır mısınız şu an yanınızda yatmayı çok isterim, siz benim en sevdiğim öğretmenimsiniz." Her ne kadar onunla inatlaşmayı sevsem de onun evinde kalıyordum, ona borçluydum.

"Sende benim en sevdiğim," gülümsedi. "öğrencimsin Harold."

*****

Saatin alarmıyla gözlerimi araladığımda saate filmlerdeki gibi yumruk çakmak istesemde yapmadım, çünkü benim değildi. Ama yine de kibar(?) bir şekilde kapamaktan kendimi alamadım. Yatakta doğrulmaya çalıştığımda bacaklarıma dolanan bacaklar nefesimi kesti. Tanrı aşkına bu da neydi?

"Bay Tomlinson, uyanın." diyip omzunu dürtüklemeden önce Louis'ye hayran hayran bakmadan edemedim. Ağzı hafif aralanmıştı, kısık kısık nefes alıyordu.

"Ihm" değişik bir ses çıkardığında omzunu daha da dürttüm.

"Hadi ama,"

Gözlerini yavaşça araladı. Tanrı onu kutsasın, o mükemmeldi. Okyanuslarını bana bahşettiği an ne diyeceğimi bilemedim, boğuluyor gibi hissettim.

O da benim gibi doğrulmaya çalıştığında bacaklarımız dikkatini çektiyse demek ki, derhal oraya baktı. "Oh harika, ne kadar kıllı bir çift olduk."

"Çift mi?"

"Şaka yapıyorum." diye söylendi. "Ayrıca dürtülerek uyandırılmaktansa öpülerek uyandırılmayı tercih ederim."

Gözlerimi kısıp yan tarafımda bana sırıtan Bay Tomlinson'a baktım.

Ellerini havaya kaldırıp yataktan kalktı. "Hazırlansam iyi olacak."

"En iyisi bende hazırlanayım." diye tısladım yataktan kalkarken.

"En iyisi," diye ekleyip eşofmanını yere indirdi.

Gözlerim aşağıya kayıp Bay Tomlinson'ın sadece boxerlı olduğu gerçeğiyle karşılaştığı an geçirdiğim anlık şoku yok sayıp, fazlasıyla arsız olduğunu düşündüğüm bir sesle fısıldadım. "En iyisi siz bir duşa girin." Zira erkekliği gökdelenlere meydan okuyacak cinstendi. Fazlasıyla kabarmış olan boxerına baktı ve ardından bana sert bir bakış attı.

"En iyisi sen çık." diye devam ettirdi 'en iyisi' oyunumuzu.

"En iyisi,"

Odanın kapısına yönlenip dışarıya çıkarken aklımda ki tek şey, onu bu hale getirenin ne olduğuydu.

Hey bayanlar, baylar, sevdiceklerim, bu bölüm çook sevgili arkadaşım happytinylouis'ye yani Ayşam'a ithaf edilmiştir ve bu çok sevgili Ayşam'ın birbirinden güzel hikayelerine bakmanızı tavsiye ederim. Sizleri seviyorum ♥

Ayrıca benim Our Love Should Wait, The Sea God ve Prank Love adlı diğer hikayelerime de bakarsanız çok şukela olur