FİNAL 2

5.4K 480 1.6K
                                    

Kolumu kaldırıp sıyrılan ceketimin izniyle saate baktım. 5 dakika vardı çıkmalarına. Sabırsızlıkla ofladım. Onu çok özlemiştim. Gün geçtikçe ona olan sevgim katlanıyordu.

Etrafa bakınarak o 5 dakikayı da doldurmuştum. Okuldan yükselen zil sesi yüzümde bir tebessüm oluşturdu.

Birkaç dakika sonra bana doğru koşan ufak kızımı görünce gülümsemem daha da genişledi. Baba olmak böyle bir duyguydu. Hayatında bir daha aşık olmayacağını düşünürken kızına her gün aşık oluveriyordu insan.

Dizlerimi yerle buluşturup kollarımı açtım. Elinde bir kağıtla kollarımın arasına koşup sımsıkı sarıldı boynuma. Bende onu sarıp sarmaladım.

"Merhaba ufaklığım." diye mırıldandım kulağına.

Geri çekilip kocaman gülümsedi ve tüm stresimi bir anda yok etti.

Kağıdı uzattı. "Bayan Cooper ailenizi çizin dedi." diye ekledi.

Poem ortadaydı. Sağ elinden ben, sol elinden ise Harry tutuyordu. Resmin altında büyük harflerle "BENİM GÜZEL AİLEM" yazıyordu. Ek olarak da küçük harflerle kağıdın bi köşesine "babamı çok özledim" yazmıştı.

Gülümsedim ve alnını uzunca öptüm.

"Akşam gösterim var. Unutmadın değil mi? Prova yapmamız gerekiyor şimdi." dedi neşeyle.

"Gösteri mi? Ne gösterisi?" Düşünür gibi yaptım.

"Babaa!"

"Tamam, tamam şakaydı. Tabii ki unutmadım bebeğim." diyip ayaklandım ve elinden tuttum.

"Bayan Cooper seninle konuşmak istediğini söyledi."

"Konuşalım bakalım." diyip göz kırptım.

Okula doğru geri yürürken burukça mırıldandı. "Keşke babam da burada olsaydı."

Bir şey söyleyemedim. Onu ben de çok özlemiştim.

Okula girdiğimizde beni öğretmeni Bayan Cooper'ın yanına götürdü. Bayan Cooper'ın gözleri birden parladı, sırıtmaya başladı. Tanrım bu kadar seksi olmak için ne yaptım?

"Merhaba Bay Tomlinson." Dokunsam bayılacakmış gibi bir hali vardı.

"Merhaba," diyip gülümsedim.

"Bugün Poem'ın gösterisi var." dedi.

"Evet?"

Poem bizimle ilgilenmeyi bırakmış kendi başına dolanıyordu.

"Sanırım partneriniz yok? Bugün," Derin bir nefes aldı. "size eşlik edebilir miyim?"

Poem'ın neşeli kahkahası geldi kulağıma. Ardından biri omzuma dokundu.

"Üzgünüm tatlım, ama onun bir partneri var." Tapılası sesi kulaklarımda işittiğimde hızla ona döndüm. Gözlerinde 'evde konuşacağız' tehlikesi barındırırken omzumu sıktı. Onu tasdiklememi bekliyordu.

"Evet, elbette Bayan Cooper size iyi günler." Kadın sessizce uzaklaşırken gülmeye başladım. "Nasıl? Senin şu an Londra'da olman gerekmiyor mu?"

Yeşil gözleriyle yüzümü arsızca süzdü. "Hasretine dayanamadım."

Usulca dudaklarına yaklaştım ve dudaklarımızı birleştirdim.

*****

Flashback

Onun bir zamanlar evden gidişiyle tamamıyla yıkılmışken ölmesine dayanamazdım. Romeo gibi dudaklarındaki zehri alamamıştım ancak bir farklılık olmuştu. Tekrardan atmaya başlayan nabız sesi neredeyse benim kalbimi durduracaktı.

Bir hışımla ayaklandım, nefes alışverişim hızlanırken beynim olanları algılamakta güçlük çekiyordu. Bağırmaya başladım. "Doktor, hemşire! Gelin! O yaşıyor! O yaşıyor! Tanrım teşekkür ederim!"

Ellerimle ağzımı sımsıkı kapamışken gözyaşlarıma daha da şiddetlenmeleri için izin verdim. Derin bir nefes aldım. "Bu sefer olmayacak, gitmene izin vermeyeceğim."

Aşkımız onu kızımıza bağışlamıştı. Ve bana...

*****

Poem'ın sesini işittik. "Benim provam var!"

Harry, ilerleyip Poem'ın elinden tuttu ve bana baktı. "Hemen peşimizden gel, seni kimseyle paylaşmak gibi bir niyetim yok."

"Hemen arkandayım Uyuyan Güzel."

İma ettiğim şeyle arkasını dönüp bana baktı. "Bak şimdi daha da endişelendim Prens Louis." diyip oyunuma katıldı.

Onu öpücüğümle uyandırmıştım sonuçta?

Yüzümdeki tebessüm yerini arsız bir sırıtışa devrederken arkalarından ilerledim.

Ben İngiliz Edebiyatı öğretmeni Louis Tomlinson, dünyanın en güzel şairine aşık olmuştum ve birlikte dünyanın en güzel şiirini yazmıştık.

NASIL DA TROLLEDİM AMA ZAAAA

ŞİMDİ ETTİĞİNİZ TÜM KÜFÜR VE BELALARI GERİ ALIN BAKİM

SLEEPWALKER (Larry Mpreg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin