GİZLİ BULUŞMA

35 3 4
                                    

Aradan geçen günler haftaları haftalar aylara dönüşmüştü. Tam 6 aydır birbirimizi görmemiştik.Aralık ayındaydık tamda av mevsimi...
ikiz muhafızlarım Mark ve Spart'ı yanıma her şeyi anlattım.
Onlara daima güvenebilirdim
çünkü öz kardeşlerim gibilerdi.
Onları ve 6 hizmetlimi aldım (hepsi bayan) ve yola çıktım.Norin Vadisi'ne doğru ilerledik.4 günlük yolumuz vardı...
3.gün gece ,çadırda uyurken elimden biri tuttu.Mavi gözlerimi ona çevirdim :
-Kimsin sen.
- Seni özleyen biri.
- Adrian!!!?
- Efendim leydim?
- Seni çok özledim.
- Bende seni çok özledim.
- Sana mektup göndermek istedim. Ama durumları biliyorsun.
- Tamam, biliyorum ama politikayı bir bırakırmısın artık.
- Ahh haklısın,dedim.Ona sarıldım.Kokusunu içimde çektim.Sonra ise öptüm.
Dışarı çıktık...

Adrian'ın ağzından....
Yine göz alıcı güzellikteydi.Üstündeki beyaz elbisesi ve başındakı inci tâcı ile sanki bir melek edası saklıyordu içinde.Sarı saçlarına, mavi gözlerine bakmaya doyamıyordum.
Daha sonrasında onunla yürüdük.
Eski taşlarla döşeli bir köprüdeydik onun karşısına geçtim.Kendi ellerimle yaptığım kolyeyi gösterdim:
-Beğendinmi?
- Elbette, ahh çok güzel ellerine sağlık.
- Ozaman boynuna takalım öyle değilmi??
-Evet , dedi.O narin ve huzur veren sesiyle kolyeyi taktım.Sonraysa boynundan öptüm.Önüne geçip kolyesi nasıl olmuş diye baktım.

Harikaydı!!!

Elenor'un ağzından...
İnsanın böyle bir kocası olması...
Köprü biz köprünün altından akan sular...
Başka ne olabilirki...
Hediyesini verdikten beni öptü...

Şafakta huzurlu hâlde gösterdi kendini...
Çok uykum gelmişti. Dayanamayıp:
-Adrian beni kucağına alabilirmisin.Yürüyemiyecek kadar yorgunum.
- Hahhaaa.Önceden indirsene beni diye bağrırdın şimdi ise kucağımda olmak istiyorsun.
-Tamam kabul ediyorum ama n'olur!?
- Gel bakalım, dedi.Sonra ellerini bana sardı.çadırdaydık Adrian beni yavaşça yatağıma yatırdı sonra da kensisi yattı.
Sabah olmuştu içeri Leydi Lian girdi :
- Kraliçem, kahvaltı hazır.
- Tamam geliyorum.Bu arada Adrian geldi.Onun içinde bir tabak yerleştirin.
- Anlaşıldı, hemen gidiyorum, dedi.
Ben de Adrian'ı kaldırdım.Hafif kahverengi elbisemi ve beyaz tâcımı taktım.
Adrian'da bordo kazak, siyah ceket ve siyah paltolon giydi.Parmağımıza yüzüklerimizi taktık.Kahvaltı sofrasına geçtik.Adrian'ın da gelmesiyle 20 kişi olmuştuk.
Kahvaltıdan sonra etrafta dolanırken Adrian'a bakıp :
- Talime varmısın?
- Bunu istemessin bence.
- Nedenmiş?!
-Çünkü...
-!
-Yani...
-Kaybediceğimi düşüyorsan çok büyük yanlış içindesin Adrian, deyip bir anda kılıcımı kığnından çıkardım ve ona doğrulttum.Oda karşılık verdi ve kılıcıma çarptırdı kılıcını:
-Öyle olsun Elenor.
-İyi olan kazansın!

Şırank cınk cink hawwwd ....
Düello başlamıştı...

En sonunda Adrian'ın kılıcını son bir hamleyle ağaca doğru savurarak oraya sapladım Adrian:-Silahlar konusunda aşina olmuşşsun bakıyorumda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


En sonunda Adrian'ın kılıcını son bir hamleyle ağaca doğru savurarak oraya sapladım Adrian:
-Silahlar konusunda aşina olmuşşsun bakıyorumda.
- Her zaman öyleydim.Küçüklükten beri kendimi korudum.Tabii köle olana kadardı sonunda ise onlarıda bozguna uğrattım.
- Seni korkutan bir şey varmı?

- Vatanımı koruyamamak ve tâbi ki sena birşey olması.Ama asla hiçbirinin olmasına izin vermem.
-

Bende sana birşey olmasına asla izin vermem Leydim, dedi ve kılıcını kığnına geri yerleştirdi.
Yavaşça yaklaştı ve beni öptü.
Sonra boynumdaki öbür kolyeyi fark etti:
- Sana taktığım kolye bu değil ama.
-Onu yattıktan sonra kutuma koydum bir zarar gelmesini istemedim çünkü!Ve bunu asla çıkarmadım Kraliçe Lanesa tarafından bana bir hediye...
Çok küçüktüm yaklaşık 12-13 yaşlarında falan sanırım. Saraniha 'nın Kouna şehrine gitmiştik.Her yanımızda haydutlar belirdi ve şehrin etrafını çevirmiş ve Kraliçe Lanesa'nın kolyesinin peşine düşmüşlerdi.
- Bir dakika sen Kraliçe Lanesa' mı dedin.İyide o son elf kraliçesi değilmi?
-Tamda kendisi.
- Sonra ne oldu?
- Sonraysa muhafızlar yetişmeye çalıştılar ama hiç umut yoktu yaşayan birtek ben, annem ve 30 muhafız vardı.Haydutlarsa 70 kişiydi.Ölü muhafızlardan birinden ok ve yay aldım.Arkasındanda tek gözümü kapatıp nişan alıp ok atmaya başladım ister inan ister inanma ki tamı tamına 50 kişiyi öldürmüştüm.Her atışım isabetliydi tek amacım ise annemi ve kraliçeyi korumaktı.
Annemin yalvarışlarına aldırmadan oku, yayı atıp yerden kalkanla uzun bir kılıç aldım.Muhafızlarla birlikte savaştım. 5 kişiyide öyle öldürdüm.Ardındanda büyük zafer.Beni kraliçenin yanına götürüp "işte sizi kurtan küçük kız kraliçem"dediler.Kraliçe bana baktı ve " Yaşın küçük olabilir küçük çoçuğum ama kalbinde cesaret var."dedi sonra boynundaki kolyeyi çıkarıp bana taktı"Onu çıkarmak yada bir köşede öylece bırakıp gidebilirsin ama yaptığın bu iyilik unutulmayacaktır Elenor."
dedi sonra ise gözden kayboldu.Praven'e geri dönüğümüzde annem öldü.Ahahahahahahah..
- Elenor iyimisin tamam tamam geçti canım tamam ağlama artık, dedi ve bana sarıldı.

-İyki senin gibi biriyle evliyim.Yoksa hem annemin hemde babamın acısını unutamazdım, dedim ve onu öyle bir huzurlu ayrıca hasterle öptüm.

-Seni seviyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Seni seviyorum.
-Seni çok seviyorum. Ve bu kolye bu kadar süre boyunca bende kaldı ancak artık bu senin.
- Bunu kabul edemem Elenor.
- Sana ait bir parçam olsun beni özlersin diye.
- Senden bir parça.
- Hıhıhı.
- Oo hava kararmış kaybolmadan gidelim derim leydim.
- Yakalayabilirsen beni ancak öyle gideriz .
- Bunu sen istedin, dedi.Beni kovaladı sonunda çadıra girdim nefes nefese kalmıştım.Adrian'da arkamdan geldi ve belimden tuttu sonraysa boynuma bir öpücük konurdu:
- Yakaladım!
- Susadım!
- Âşkamı?
- Yani sana, dedim.Beni kendine çevirdi gözlerime baktı.Sonraysa
Elbisemin bağını çözdü. Kendi ceketini çıkarttı.Ona döndüm elini alıp göğsüme koydum:
- Burada atan kalbim değil sana olan aşkım.Hiç durmadan hızla taze bir şekilde atıcak olan kalbimse sana daima bağlı.
- Benim kalbimde öyle, sadece sana ve sevgine muhtaç başkasınkine asla değil, dedi.
Yatağa yavaşça yattık.Ardındansa birleştik.....

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte kaltım.Kenara geçip ısıttığım su ile yıkandım.Kurulandım saçlarıma havlu sardım üstümede lacivert elbisemi giydim.Sarı ve yeşil elmasların olduğu beyaz tâcımı taktım.
Bütün gün Adrian'la krallıklarımızla alakalı konuştuk...
Birlikte yalnızca 1 hafta kalabilmiştik...
Yeniden buluşacağımız günü bekliyecektik.....
Sabırsızlıkla ve hasretle......


Daima ;bekle ,zamana yenik düşme ve sabret çünkü karaya ulaştığında AŞKI anlayacaksın♥♥♥

★ LOADİNG★
•°DEVAM EDİYOR°•
○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●
◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇◆◇

TARİHİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin