Bebek 9 aylıktı.Her akşam hazırlıkları kontrol ettim. Aradan üç gün geçti Adrian'la birlikte yemek salonuna gittik. Kral Thor ve birkaç lord vardı.Onları selamladım.Yerime geçip yemeğimi yedim.Yemekten sonraysa lordların eşleriyle sohbet ettim.Sonraysa Adrian bana bakıp :
- İyimisin, diye sordu.Bende evet anlamında başımı iki yana salladım.Tatlı saati gelmişti...
Sofraya oturacakken gözüm karardı. Adrian'ın kucağına düştüm. Gözlerimi açamadım ve Elf Kraliçesi Sahavanna'yı gördüm bana yavaşça yaklaşıp elini karnıma koydu:
-Benden kormana gerek yok Elenor. Sadece cesaretini, sadakatini asla yitirme.Bu bebek seni ve elfleri karanlıktan çıkarıp yeniden huzura kavuşturacak . Kolyeyi verdiğin kişi senin kalbin Elenor Aseda bunu asla unutma,dedi.Gözlerimi açtığımda herkez başıma toplanmıştı.Terden su gibi olmuştum.Karnıma bir ağrı girmişti:
-Ağğhr aaaahhhhr ahah hhhhhhhhshshs!!!!!
-Elenor! Doktor çağırın hemen! İyi olucaksın tamam mı?
- Adrian eğer hhshhshhss!
-Eğer ne?
-Bana birşey olursa sana verdiğim kolyeyi bebeğimize takaçağına dair yemin et ah ah ajhhhh!
-Yemin ediyorum. Şimdi sen nefes al ver çok az kaldı tamammı?
- Tamam, dedim. Adrian odadan çıkmıştı.Ebe ve nemidem Barbara üstümü çıkarıp beni doğum için hazırladılar....
Tam 2 saat boyunca bebeği doğurmaya çalışıyordum her yanım kan ter içinde kalmıştı:
-Niye hâla çıkmadı!
-Suyunuzun gelmesi lazım ama gelmedi.
- Ahhhahffds.
-Şimdi, Leydi Barbara hemen suyu ılıt bebek geliyor!
-Iğğğığğ!
-Ikın.
-Oğğh oğğğğğr!
-Az kaldı hadi bikere daha ıkın.
- Iıııııaaaaaaağğğ!
-Çok güzel ama bu kız.Kraliçem ay parçası gibi.
-Hhhhh.
- Tabii yorgun düştünüz.
- Ben onu kucağıma alamıyorum! Kollarım kıpırdamıyor.
- İstersiniz siz dinlenin bende o sırada bebeği yıkayıp giyindireyim.
- Tamam senin dediğin gibi olsun, dedim ve huzurlu bir uykuya daldım.Adrian'ın ağzından....
7-8 saat olmuştu Elenor yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı.Bebeği henüz kucağıma bile alamamıştım.Ne olduğunu da bilmiyordum.Elenor'u uyurken hiç bu kadar güzel olduğunu tahmin etmemiştim...Elenor'un ağzından....
Gözlerimi araladığımda Adrian'ın yanımda olduğunu gördüm. Ağlayarak:
-Adrian!
- İyimisin?
- Evet, bebeğimizde öyle.
-Bunu duyduğuma sevindim. Peki senin gibi güzel bir kızmı yoksa benim gibi yakışıklı bir oğlumuzmu oldu?
- Ay parçası ve güzeller güzeli prensesimiz oldu!
-Ah görmek için sabırsızlıkla bekliyorum.Adını ne koyalım?
- Sencede uygunsa Arwen olmasını istiyorum.
- Arwen... Muhteşem isim!
- Seni seviyorum.
- Bende seni çok seviyorum, dedim.
Bir kaç dakika sonra bebeğim temizlenmiş ve minik örtüye sarılarak bana getildi.Ah öyle güzeldiki.Sanki yıldızın biri kayıp kucağıma düşmüştü.
Adrian bana bakıp gülümsedi:
-Bence artık şenlikler başlamalı, dedi.Saçımı okşadı ve çıktı. Bende kızımın kulağına adını 3 kez söyledim:
-Arwen, Arwen,Arwen....
O an hiç beklemediğim bir olay oldu bana gülümsedi ve masumca baktı...KUTLAMALAR...
Aradan 40 gün geçti. Arwen çok tatlı bir bebekti.Artık kutlamalara başlanacak ve bütün krallıklar yeni varisi öğrenecekti.
Hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor du. Kral Thor beni yanına çağırdı.Arwen ' i yanıma alıp karşına geçtim:
-Emredin Kralım?
-Elenor sana çok teşekkür ederim. Senin sayende kalbimdeki buzları ve önyargıyı def ettim. Eee Prenses Arwen ne durumda bakalım?
- Gayet iyi, dedim ve yanımdaki çarşafı küçük sedirin üzerinde koydum Arwen'i de üstüne yatırdım.
-Adrian'ın karlılığını seninde cesurluluğunu ve güzelliğini alsın.
- Sağolun kralım, dedim.
Arwen'in saçlrını yavaşça okşadım.Kral Thor:
-Kutlamalar başlasın! Her dilek balonu bu prensesin kaderini aydınlatsın!Her yerde ışık ve umut vardı.
Tâki o güne kadar.
Rodok Kralı Rondok kaçmamdan sonra öfkeden kedini alamıyordu.Bu haberleri duydukça korkuyordum.Çünkü artık savaşamazdım bakmam gereken bir bebeğim vardı çünkü. Adrian sürekli olarak kraliyet işleriyle ilgileniyordu. Sadece geceri birbirimizi görebiliyorduk.Bir gece Arwen'i uyuttum. Adrian 'a sarılıp:
-Seni çok özledim.
- Bende seni çok özledim Elenor.
- Rondok hakkında bilgi aldım.
-Duyduğuma göre beni arıyorlarmış!
- Merak etme ben seninleyim saçının bir tanesine bir şey yaparsa onu dünya tarinden silerim.
- Ahh Adrian..
-Evet Leydim.
- Bana birşey olacağından dolayı asla korkmam.Ama Arwen için aynı şekilde düşünmem söz konusu bile olamaz, sözümü bitirdiğimde Adrian beni kucağına aldı ve dudaklarıma bir öpücük konurdu. Gülümsedi ve saçımı okşadı. Bende yüzüne tebessüm ederek baktım.
Sabah kalktığımda Adrian'ı gördüm Arwen'i kucağın almış seviyordu. Sedire yavaşça bırakıp:
-Süpriz , dedi. Arwen'i süslemişlerdi.Çok şirindi!!Gülümsedim...
Avluya çıkıp biraz temiz havayı içime çekmeyi planlıyordum.VE O KORKTUĞUM ŞEY BAŞIMA GELENE KADAR....
♥♥AŞK dünyanın en tatlı mutluğu ile en derin acısıdan yaratılmıştır.♥♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TARİHİ AŞK
AléatoireAşk hiç beklenmedik anda ortaya çıkar... Babasını kaybettikten sonra savaşta tanıştığı prense aşık olan bir asil prensesin hikayesi....