İnsanoğlu belkide yaradılışı gereği birşeylere inanma ihtiyacı hisseder.Herşeye bir cevap arar,araştırır,sorgular,bilimsel yönden inceler,somutluğuna bakar.Yalnızlıktan,kimsesizlikten,ölümden korkar bu yüzden de inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye ayrılmıştır.
Kimimiz sorularımıza somut cevaplar ararız ve kendimize göre cevaplar bulamayınca da inanmamayı seçeriz.Kimimizse inananlar tarafındayızdır ancak hangi tarafta olursak olalım korktuklarımız ve korktuklarımızdan emin olduklarımız vardır.
Bizler bu çalışmamızda tarihi başkentlerimizden biri olan ve birçok medeniyete de ev sahipliği yapmış Trakya da bir şehrimizde yaşanmış gerçek olaylar ve o bölge başta olmak üzere ülkemizde ve tüm dünyada anlatılagelen efsaneler üzerinde duracağız,sizlerde yorumlarınızda yada özelden tanık olduğunuz veya size anlatılmış olan olayları bizlerle paylaşabilirsiniz,çalışmamızda yer verebiliriz ancak ondan önce bu varlıkların ne olduğunu tanıyalım.
Sonrasında bu varlıklar nedir?
Neden varlar?
Neden bize zarar vermek istesinler?
Onlardan nasıl korunabiliriz?
Kimlere görünürler?
Nerelerde yaşarlar?
Cin düğünleri var mıdır?
İnsanlarla benzerlikleri ve farklılıkları nelerdir?
Neye benzerler?
Ruhumuzu ele geçirebilirler mi?...
...Gibi birçok konu başlığı üzerinde duracağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN SAHİPLERİ
Horrorİnsanoğlu;inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye ayrılmıştır.Biz inananlara göre gecenin ve gündüzün tek ve ortak bir sahibi vardır.Tüm mülklerin himayesi ondadır.Korkutuğumuzda,üzüldüğümüzde her birimiz ona sığınırız.Omuzumuzun üstünde bir ele ihti...