Sülük Mafya

437 36 16
                                    

Mutide Sevimli Mafya Kerem Dinçer

Arkadaşlar ilk hikayem yorumlarınız ve beğenileriniz önemli:)

Ruhum bu karanlık mahsende öylesine sıkışmıştı ki; babamın bu karanlık dünyasında yönümü bulmama yardımcı olacak bir ışığa ihtiyacım vardı.

''Gökçe hanım, babanız sizi çağırıyor.'' dedi babamın en güvendiği adamı Alp Eker.

''Peki Alp abi.'' geliyorum dedim saçımı tepeden at kuyruğu yaparak.Üç katlı ,büyük evimizde, bir çok odanın olması bazen iyi bazense kötüydü. İyi yanı,kafamı dinleyebileceğim çok yer olması; kötü yanı ise o, odalar da bir çok mide bulandırıcı,korkunç şeylere şahit olmamdı. Uzun koridor boyunca bitmek bilmeyen ,yürüyüşüm sonunda Baş mafya babası,Ali Baha'nın yani sevgili babacığımın kapısının önüne geldiğimde son buldu.

''Yavrum,benim.Gökçem.'' diye bana sarılan babamın kollarında ifadesiz bir şekilde duruyordum. Eskisi gibi annemle beraber yaşadığımız o eski hayatı sadece rüyalarımda görüyordum. O pis elleriyle bana sarılması,midemi bulandırıken içimde sönmeyen o ateş ,gün geçtikçe dahada alevleniyordu.

''İki günlüğüne bir iş için, Ankara dışında olacağım.Ne yapman ve ne yapmaman gerekeni iyi biliyorsun değil mi? '' dedi tehditkar ve bir o kadar normal ses tonuyla.

'' Evet.Ali Bey biliyorum.'' dedim gayet soğuk bir şekilde. İki gün boyunca , en güvenilir adamı Alp abi ve yeni işe başlayan, adının Kerem olduğunu öğrendiğim Alp abinin yiğeniyle beraber kalacaktım.

Gelelim bu çıkmazda kalan ,sevgili kendimi size anlatmaya.

Adım Gökçe, Ankara'da merkezden uzak bir yerde, baş mafya babası olan Ali Baha'nın tek çocuğuyum.Annem,babamın mafya olmadığı zamanlarda yönettiği şirketin ihalesi nedeniyle en büyük düşman,Hakan Özen tarafından öldürüldü.

Kendisinin şuan da yurt dışında saklandığı konusunda çeşitli dedikodular geziyor. Burada sevdiğim tek insan,babamın en güvenilir adamı ,küçüklüğümden beri tanıdığım Alp Dinçer.

Kendi canı pahasına olsa bile beni koruyan,geçen yıl ki baskında silahın önüne atlayıp beni kurtardığı için, babamın en gözde adamı. Kerem Dinçer, Alp abinin ölen kardeşinin çocuğu. Gidecek bir yeri olmadığından, onu bu yaşa getiren Alp abiye ,büyük bir vefa borcu var.

Ankara Lisesinde lise son öğrencisiyim.Hayatımın normal insanlar gibi olması en büyük dileğim. Yakın arkadaşlarım; Beren ve Hilal dışında pek arkadaşım yok. Ailem hakkında her şeyi bilen tek arkadaşlarım.Okulda saklamak zorunda olduğum sırrıma en büyük ortaklarım ve benim gerçek dostlarım. Babam, iş için bir yerelere gittği zaman , geri kaldığım dersleri evde alıyordum.Bu sefer gittiği gün hafta sonu olduğu için şanslıydım.

Ayaklarımı uzatıp, kucağıma aldığım cips kasesi ve kolamla kendime bir korku filmi açıp izlemeye koyulmuştum.Alp abi , kendi odasında işlerle ilgilenirken başıma diktiği yiğeni sinirlerimi bozuyordu.

'' Hala dikilecekmisin başımda?'' dedim iç çekerek.

''Bunun için para alıyorum ,güzelim. '' dedi çarpık gülümseyişiyle.

''Nereden güzelin oluyormuşum.Şuna bak ,başıma diktikleri pis abazaya bak sen.'' diye cırladım.

Telaşlanmıştı.Alp abiden iyi korkuyordu anlaşılan. ''Tamam,tamam güzel felan değilsin zaten cırlayıp durma başımda.'' dedi.

''Seni var ya çocuk...''dedim lafın devamını getirmeden.Ayakta dikilmiş duruyordu. Ona dönerek konuşmaktan boynum tutuldu.

'' Evet beni var ya, ne yaparsın?"
dedi göz atarak.Elime bir avuç cipsi alıp önüme döndüm.Tabi korku filminde ki korkunç sahneyle karşılaşınca yediğim cips sayesinde boğuluyordum.

''Siktir ya.Kızım ağzınla ye şunu be. ''diyerek sırtıma hayvanca vurmaya başladı.Kendime geldiğimde koca ellerini üstümden zorla çektim.

'' Kurtarıyor musun?Öldürüyor musun yoksa?Vicdansız.'' dedim.

''Aslında ikisini yapabilsem hiç fena olmaz.Dünya senin gibi huysuz ve havalı bir kızdan kurtulur.'' dedi. Havalı mı ben mi? bu söylediği sinirimi bozmuştu.Çünkü ben hiç bir zaman o babasına güvenen, havalı , şımarık kızlardan olmamıştım.

'' Sen kim oluyorsun da bana havalı diyorsun be yapışkan sülük.Bana havalı diyen çocuğa bak.Sende yıllardır,Alp abiye sülük gibi yapışıksın. Bence hangimiz havalı ya da hangimiz yapışkan tartışmayalım'' dedim.

Yumruklarını sıkıyordu.Hani bir laf daha söylesem orada öldürebilirdi.

'' Bu söylediklerine seni pişman edeceğim Gökçe.İnan bana.Sadece zamanını bekle. '' dedi ve benden biraz uzak da durmaya başladı.

Kolamdan bir yudum alıp, filmimi izlemeye devam ettim. Birden elektirikler kesildive her yer karanlık oldu.

Neden telefonumu yanında taşımam ki sanki diye kendi kendime hayıflandım.

''Hey sen, Kerem misin? Dert mi gel de yardım et'' dedim. Ses gelmemişti.Büyük ihtimal beni böyle cezalandırmaya çalışıyordu.

'' Sen olmadan da idare ederim zaten.'' dedim ''pis sülük '' diye içimden konuşmuştum. Ne olur ne olmaz yoksa bu sefer Alp abi felan dinlemez öldürebilirdi.

''Ah ,şu lanet sehbanın koltuğun yanında ne işi var ya.''diye söyleniyordum.Ellerimle saçma sapan hareket yaparak etrafa dokuna dokuna ilerliyordum.

Sert bir şeye çarptığımda birden durdum.Korkuyordum ;ama bunu belli etmemem gerekiyordu. Ellerimle dokunduğum şeyin insan vücudu olduğunu anladığımda çığlığı basacaktım ki bir eliyle ağzımı kapattı.

'' Korkma güzelim.Sanırım bir sülüğe yapıştın.'' dedi nefesini yüzüme üfleyerek.

Ah bu çocuk gerçekten deli ediyordu beni.Ne yapıp edip bundan kurtulmalıydım.Bir ara bizim kızlarla plan yapsam iyi olacaktı.

Hızla kollarından kurtulup gidecektim ki birden ayağıma çelme takıp ikimiz yere düştük.Zorla destek aldığım sehbayı asla bırakmamalıydım.Yoksa bu aptalla dudak dudağa kalacaktık.

Arkadaşlar lütfen hikayem hakkında yorum yapıp begenirmisiniz.Fikirlerinize ihtiyacım var.

Sevimli MafyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin