Dramione - Zorunluluk

3.Bölüm

"Bana söz ver, Malfoy. Sana yardım edeceğim ancak bu iksiri bana ve arkadaşlarıma karşı kullanmayacaksın."

Draco elleri belinde ona baktı. Sonra başını salladı.

"Söz veriyorum, Granger."

Hermione caymasını bekliyordu. Ancak Draco'nun kararlılığı onu şaşırttı.

"Peki... O zaman başlayalım. "

Hermione Draco'nun masanın başında açtığı kitaba baktı. Yıllar önce 2. Sınıftayken kullandıkları Fevkalade Muktedir İksirler kitabının aynısıydı.

"Yalnız malzemelerin hepsini temin etmek sıkıntı yaratacak."

Draco eliyle arkasını işaret etti.

"Burada her şey var. Ölü bir cincüce bile bulabiliriz." dedi sırıtarak.

Ama Hermione'nin ciddi bakışıyla gülümsemesi kayboldu.

"Zar kanatlı sinekler," deyip malzeme odasına doğru hızlıca yürüdü Draco.

Draco malzemelerin çoğunu masaya taşımıştı. Hermione kendi gömleğinin kollarını kıvırdı ve zar kanatlı sinekleri kazana ekledi.

"Bunlar 21 gün ağır ağır pişmeli. Her gün gelip kontrol etmemiz gerekecek."

"Tamam."

Hermione sülükleri de kazana atıp karıştırmaya başladı.

Saçları biraz dağılmıştı, keza Draco da öyleydi. Sıcaktan saçları dağılmış ve ıslanmıştı. Draco eliyle saçlarını geriye attı ve Hermione bakışlarını ondan kaçırdı.

"Draco hardalotu'nu verir misin?" Dedi aceleyle.

Draco durakladı. Gülümsedi. Hermione o an Malfoy'a ismiyle hitap ettiğini fark edip dehşete düştü. Hatasını toparlayamadan,

"Onları yarın eklememiz gerek. Zar kanatlı sineklerin pişiminin ikinci gününde" dedi Draco kitabı işaret ederek. Bir yandan gülümsüyor öbür yandan bunu saklamaya çalışıyordu.

"Tamam o zaman bugünlük yeter." Dedi Hermione aceleyle ve odanın köşesindeki lavaboda hızlıca ellerini yıkadı.

"Yarın aynı saatte, değil mi....Hermione?" Dedi Draco.

Hermione artık geri dönüşü olmadığını biliyordu.

"Evet...Draco."

------

Geri dönüşü olmayan şey iksir mi yoksa Draco'yla arasındakiler mi?