Yürümeye başlayalı daha 5 dk olmuş olsada ben şimdiden yoruldum. "Emye ama ben çok yoyuydum" dedim bebek taklidi yaparcasına. Bir kahkaha kopmuştu. Bende gülüyordum çünkü artık ailemizi bulucaktık. Yeşilin bol olduğu ormanda farklı renk aramaya başlamıştım artık can sıkıntısına. Ateş ve emre birbiriyle konuşuyor burak ve sude birbiriyle ama ben kendimi tamamen ormana vermiştim. Kulağıma farklı sesler gelmeye başlamıştı. Şelale sesi. Adımlarımı yavaş yavaş küçültüp tamamen durma aşamasına geldiğimde emre ve ateş beni farkedenler olmuştu. Burak ve sude hâlâ konuşuyorlardı. "Şşşşttt" dedim. İkiside bana baktı. Ve yanımıza geldiler. "İleride şelale var bu şelaleyi hava kararmadan önce geçersek bu bize bir avantaj olur"dedim. Adeta tek nefeste anlatmıştım bütün olayı. Biraz daha yürüdüğümüzde koca bir kütüğün üstünde bulduk kendimizi. Yanımızda şelale şarıl şarıl akıyordu. Âdeta büyülenmiştim. Karşıya geçmek için önce şelaleye bir göz attım. Ancak atlayarak geçebilirdik. Emre "işte şimdi yandık" dedi. Aklıma ikinci bir fikir geldi ama bu bizi biraz uğraştıracaktı. "Bir yol buldum"dedim. Herkes nefesini tutmuş benim diyceklerimi dinliyorlardı." Şelalenin tam altında bir geçit var. Biraz ıslanıcaz ama daha güvenli geçebiliriz" dedim. Burak emre ateş kabullenmişti ama sude kabullenememişti. Nedenini bilmiyordum ama buna mecburduk. Sonunda burak onu ikna edebildi. Şelalenin altından geçip karşı tarafa ulaştık. Zordu. Hepimiz sırılsıklam olmuştuk. Emre ateş burak hepsi gülüyordu. Sude yanıma gelerek "su biliyorum bana güvenmiyorsun hatta bana çok kızgınsın. Ama artık ben seninle dost olmak istiyorum. Neden bilmiyorum ama kendimi sana yakın hissetmeye başladım"dedi. Şaşırdım doğrusu. Eskiden ne kadarda kavga ederdik. :D
Ama benim aklıma takılan bu yolu bize emre gösteriyor. Peki nerden biliyor ailemizin burda olduğunu. Emre "bu gece burda kalalım yarın sabah erkenden kalkıp yola çıkarız" dedi. Emre ve ateş iki çadır getirmiş. Sude ve burak bir çadırda emre ben ve ateş bir çadırda yatıcaz aman ne iyi. Herkes çadırlara çekildiğinde ateş emre ve ben uyumamaya kararlıydık. Ama ateşin dayanabileceğinden emin değilim. Emreye dönerek "emre sen ailemizin burda olduğunu nerden biliyorsun" dedim. Emre biraz duraksadı ve ateşe döndü. Bu ikisi birşey karıştırıyor ama ne olduğu hakkında bir bilgim yok. "Siz ikiniz ne karıştırıyorsunuz"dedim. Emre ilk söze giren oldu"su bana bu sabah bir g-mail geldi. G-mailde annen baban için buraya gelmeyi göze alıyormusun diye bir mesaj geldi "dedi. "Ardından konum geldi. Bu konum burayı yani yakınlarını gösteriyor"dedi. "Peki g-mailin sahibi kim yada takma ismi"dedim. "Hiçbir fikrim yok "dedi. Biz emre ile konuşurken ateş çoktan horlamaya başlamıştı bile. Güldüm. Sanırım biraz sesli. Ateş biraz kıpırdandı ama yine uyumaya devam etti. Bende emreye sarılarak uyumaya çalıştım. Emre bana kollarını sarmıştı. Ben onun göğsüne yatarken o benim kafamı öptü. Öğle uyuya kaldık.
<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3
Sabah ateşin dürtmeleriyle zar zor gözümü açtım. Sabah olup güneş bize yüzünü göstermişti bile. Sırtımdaki acı tarif edilemezdi. Emreye dönerek "abiii abicim hadi kalk bak sabah olmuş"dedim. Emre sızlana sızlana zar zor gözünü açtı. Hepimiz bir olup çadırın içini topladık. Ben çadırdan çıkıp burak ve sudeyi uyandırdım. Sonra çadıra dönüp ateş ve emreye yardım ettim. 10 dk sonra hepimiz toparlanmıştık. Ve yeniden yola koyulduk. Biraz yürüdüğümüzde emre durarak "burası" dedi. Beni bir heycan baştı bir heycan." Hani nerdeler" dedim. Bir adam ve bir kadın bize doğru gelmeye başladılar. "Bizi bulacağınızı biliyorduk"dedi kadın. "Pardon küçük bir sorum olacak "dedim. "Sizler kimsiniz?"
Ve yeni bölüm bitti. Diğer bölümde görüşmek üzere sizleri çook seviyoyum ;*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin En Parlak Yıldızı
Teen FictionGecenin içindeki parlaklığı kimsenin görmediği bir gün başladı benim hikayem. Hayatım değişti resmen. Hızlı koşmak ölümsüz olmak herkesin hayalidir. Peki ya sonradan gelenler. Mesela abim. O toplu genel haliyle içindeki o özeli saklamayı iyi biliyor...