Burdan İcoleye bol selamlar.
Efendim , şaşırdın mı? Bu ne ya mı? Yaaa Asuman mı? Güldün mü sen? Evet , aferin. Hep gülümse. Yalnız Aleykümselam demeyi unuttun!
Selamlarınızı buradan iletebilirsiniz.:-):-)♡♥(şakayla başladık ama bu bölüm saka icermez dikkat!)
Bu arada namıdeğer İcoooole benim en yakın arkadaşımdır. Gülümsemesi duyurulur.:-):-):-)
Iyi okumalar. Nefes almayı ve sonra da vermeyi unutmayın sakın!
Duyduğum şesle mırıltı şeklinde ağlamaklı kısık çıkmıştı sesim...
Ahh! Allah'ım!
Etrafıma büyümüş göz bebeklerimle dikkatle baktım. Ama hiçbir şey görünmüyor. Zifiri karanlık. Bu ses...
Nefes alış veriş sesi!
Odada biri var!
Kalbim çok hızlı atmaya başladı. O kadar ki atış sesleri odada gayet iyi bir şekilde duyulabiliyor.
Odada iki hakim ses var şu anda. Biri benim çok hızlı atan kalp atış seslerim diğeri de bana ait olmayan nefes alış veriş sesleri...
Hem korkumdan hem de bu zifiri karanlıktan nefes bile alamıyorum.
Kim?...
Kim var bu odada?...
Niye ses vermiyo?...
Niye ışıkları yakmıyo?...Eğer bana dokunucak olursa...hayır! Birşeyin bu zifiri karanlıkta beni tutması düşüncesi bile korkunç!
Sonra aniden aklıma gelen çözümle hızla elim cebime gitti.
Evet!
Telefonum...
Telefonun ışığını açarsam onu..görebilirim.AAAAAAAAAA!!!!
Hamle yapıcağımı anlamış olucak ki aniden kollarımdan tutunca irkildim.
- Bırak beni! Kimsin sen! İmdaaaaatt!
Bağırmamla diğer elini ağzıma kapatması bir oldu. Bense çırpınıyor , kurtulmaya çalışıyordum. İstemsizce gözümden akan yaş eline doğru yol aldı bile. Kollarımı o kadar sıkı tutuyordu ki bir anda tüm gücümü , tüm umudumu kaybetmiş hissettim. Pes mi etmeliyim , çırpınışlarıma bir son mu vermeliyim....
Hayır! Onu alt etmeliyim. Ben Kübra isem bu odadan çıkarım! Sonra da her kimse o , cezasını veririm. Bitti! Ama ben değil o!
Eli ağzımdayken bile bağırmaya çalışıyordum. Ama sesim elinden dolayı boğuk çıkıyordu. Of! Benden ne istiyor? Böyle kaba davrandığına göre öldürmek mi? Ama ben ona ne yapmış olabilirim? Kurtul Kübra kurtul..Ama nasıl?...
Çırpınırken bir ara elleri boşanır gibi oldu ama nafile. Ayı gibi öküz!
Sonra aklıma ayaklarımın serbest olduğu geldi ki ani ve sert bir tekmeyle afalladı. Beklemediği kesin. Bir anda bacağına yediği tekmeyle kollarımı ve ağzımı bırakıp bacağını tuttuğu sırada onu var gücümle karşı duvara ittim.
Çarpmanın etkisiyle ve bacağından dolayı yere düştü. Bende o andaki panikle yere düşmesinden fırsat bularak kapıya doğru koştum.
Hayır!...
Kapı kilitliydi. Nasıl unuturum?
Son çare olarak kapıyı yumruklamaya başladım. Bir ara kendimi kollamak için arkamı döndüğüm sırada tam karşımda duran , zifiri karanlıkta bile parlayan bir çift göz gördüğümde vücudumun bu korkuya dayanamıycağını anladım.Hayır! Hayır Kübra! Vazgeçemezsin!
Herşey bitti..bir daha uyanamıycam , öldürücek bu adam beni!En son yere yığılışımı hatırlıyorum...
Bir dahaki bölüme kadar Hoscakaliiiiinnn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizimdeki Dalgam Olur Musun?
RomanceHayatı tıpkı dalgasız bir denize benzeyen sakin, huzurlu ama bir o kadar da monoton olan Kübra'nın hikayesi bu. Ama birgün bu monotonluk bozulacaktır o farketmeden.Deniz bir gün dalgalanacaktır yavaş yavaş şiddetlenerek, dalgalarında sürüklenecektir...