2. Dracula and Juliet

9.4K 586 359
                                    

Uyarılar: boys touching each other. birazcık da kan var ama bloodplay olacak kadar değil, bye.

-

"Senin sorunun ne biliyor musun, Zayn?" Louis işaret parmağını duvara yaslanmış olan devasa tuvale dokundurdu ve çoktan kurumuş olmasına şaşırdı. "Çok yaşlısın."

Normal şartlarda Louis, Zayn'i severdi. Onu yıllar önce sıtmadan ölmemesi için dönüştüren o olmuştu ve beraber geçirdikleri bunca zamandan sonra artık aile sayılırlardı. Liam ve Zayn onun her türlü pisliğini temizler, dertlerini dinler ve kendini koşulladığı bu yalnızlık dolu hayatında yakını sayabildiği nadir kişilerdendiler. Her ne kadar onlardan hoşlanmıyormuş gibi davransa da ikisi de Louis için son derece değerliydi. Sahip olduğu aileye en yakın şey bu koca ev ve içindekilerdi. Daha fazlasına da ihtiyacı yoktu.

"Senden sadece 58 yaş büyüğüm, Lou." dedi Zayn elindeki fırçayı rastgele tuvaline sürterken.

Louis birkaç adım geriye gidip Zayn'in neredeyse bitirmek üzere olduğunu tahmin ettiği eserine bakarken ne olduğunu anlamaya çalıştı. Başını sağa yatırıp tekrar denedi. Ve sonra da sola.

Olmuyordu. Hiçbir şeye benzetememişti bu rastgele şekilleri ve uyumsuz renkleri.

Zayn de birkaç adım geriye gelip onun yanında durdu. "Ne düşünüyorsun?" diye sordu sesindeki belirgin heyecanla.

Louis gözlerini kısıp son bir kez şansını denedi. "Bir vajinaya benziyor."

Zayn elinin tersiyle onun omzuna vurdu.

Louis gözlemlerine devam ederken bir yandan da yüzünü buruşturdu. "Liam bunu salona asmana asla izin vermez." dedi ellerini göğsünde birleştirip. "Üstelik bunun için gerçek kan kullandığını duyarsa seni evden atabilir."

Zayn onu umursamadan tekrar cinsel organlarla ilgili çalışmasına döndü. "Sentetik kan fırçalarıma zarar veriyor."

"Sentetik kan bana da zarar veriyor, Zayn." dedi Louis sesini yükselterek. "Bu yüzden milyonlar harcayıp gerçeğini satın alıyorum."

Louis görmese bile Zayn'nin gözlerini devirdiğini duymuştu. Hassas kulaklar. Uzun hikaye.

"Sentetik kan sana zarar vermiyor, Lou. Sadece mızmız bir drama kraliçesi olduğunu kabullenemiyorsun." Zayn soluk maviyi fırçasının ucuyla sürmekte olduğu yere yaydı. "Eğer olsaydı bu senin kanında var derdim ama eminim ki bunu kabulleneceğine kendini ısırmayı yeğlersin."

"Bunun için bir beşliği hak ediyorsun, Zayner." dedi Louis. "Tam yüzünün ortasına."

Zayn ona aldırmadı.

-

Louis okul içinde sahip olduğu korkutucu aurası sayesinde sinir bozucu insanları kendinden uzakta tutabiliyordu. Öğretmenleri de dahil olmak üzere okul içindeki her insan o koridorlardan geçerken heyecanlanır ve tedirgin bir ruh haline bürünürlerdi. Louis onlarca kalbin aynı anda birer volkana dönüştüğünü hissettiğinde -ego tatmini değil fakat- kendini güvende hissederdi. İster içinde barındırdığı güç deyin ister vampir oluşunun bir etkisi, Louis Tomlinson korkuyu hissetmeyi uzun zaman önce kesse de ona sebep olmaya bayılıyordu. Ona korku ve hayranlıkla bakan öğrencilere, ve hatta bazen öğretmenlere bile, küçük bir gülümsemeyle kalp krizi geçirtebileceğini bilse de kimsenin dikkatini ya da ilgisini üzerine çekmek istemediğinden genelde ünlü vampir bakışlarını atmaktan ileriye gitmezdi.

Lafın kısası tüm okul Louis Tomlinson'a bulaşılmaması gerektiğini, onun korkutucu ve tehlikeli olduğunu bilirdi.

Gelgelelim Harry Seni-Geceyarıları-Takip-Ediyorum Styles bu konsepti pek de kavrayamamıştı.

with the moon i runHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin