0.7

2K 156 51
                                    

Lily Potter ertesi günün akşamı, dersler bittikten sonra, Horace Slughorn ile emin adımlarla kütüphaneye girdi. Kaşaları çatılmış olan kızın bulunduğu kütüphane oldukça sessizdi.

"Sanırım asanızı almam gerekiyor Miss Potter." dedi Slughorn usulca, "Kütüphaneyi sihirsiz düzeltmeniz gerekiyor."

Lily, Profesör'e kızgınca bakmamaya çalıştı. Çünkü gerçekten kızgındı. Kızgınlığının anlaşılmasını istemiyordu.

"Pekala, Profesör." dedi Lily zar zor. Arkasını dönüp kitaplık aralarına girecekken Slughorn'un sesi onu durdurdu, "Babana ne de çok benziyorsun. Seçilmiş Kişi. Hayatımızı kurtardı. Evet, kesinlikle bunu yaptı. Çok başarılıydı. Annesine çekmişti, Lily Potter."

Lily'nin yüzü düştü. Aklına ölen büyükanne ve büyükbabası geldi.

"Başını ne de çok derde sokardı." dedi Slughorn bir kez daha gülümseyerek, "Ama gerçekten akıllıydı. Sen de en az onun kadar akıllısın, Lily. Ve biliyor musun? Lily Potter harika bir cadıydı."

Sonra oradan çıktı.

Lily o çıktıktan sonra hüzünlü ifadesinden, zar zor, kurtulup sırıtarak cüppesinin cebinden telefonunu çıkardı.

Eh, babasına çekmesi gerekirdi. En azından büyükbabasına.

Emindi, James Potter onu yerinde olsa kesinlikle telefonunu getirirdi.

Slytherin olsada cesurdu, Potter'dı çünkü.

Telefonunu sessize almasaydı, Bilinmeyenden gelen mesajları Slughorn fark edecekti.

Neredesin?

Hey, cevap ver, Lily!

N'apıyorsun?

Ceza aldım, unuttun mu? Kütüphanedeyim. Tüm burayo toplamam gerekiyormuş! Hemde sihirsiz!

Ah, babam tamamen aklımdan çıkmış! Duyduğunda çok kızacak.

Boş versene. Yaşa işte. Eğlenmene bak. Gerektiği zaman üzülüp ağlarsın.

Bütük kütüphaneyi sihirsiz bir şekilde toplayacak olan sen değilsin.

Lily o sırada bir ses duydu.

Bir patırtı. Sonra abilerini gördü, Albus ve James'i.

"Hey," dedi sırıtarak, "Ne işiniz var sizin burada?"

"Elbette," dedi Albus, ve James onun sözünü devam ettirdi, "Kardeşimizi kurtarmaya geldik!"

𝐌𝐨𝐨𝐧 • 𝑠𝑐𝑜𝑟𝑙𝑖𝑙𝑦 [𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin