14.BÖLÜM
Telefon sesine bir de çarpma sesi eklenmişti. Zihninin derinliklerine ulaşan bu sesle Elif yattığı yerden doğruldu. Neler oluyor dercesine etrafına bakındığında karşısında Hazar'ı gördü. Hazar'ın bir şey söylemesine gerek yoktu bakışları her şeyi anlatıyordu. Onu öfkelendirmek için ne yapmış olabilirdi! Komodinin diğer ucuna fırlatılmış telefonunu gördü biraz daha doğrularak telefonu eline aldı.
"Sakın!"
Elif elindeki telefonla kalakaldı. Bir insan nasıl bu kadar hızlı değişebilirdi. Soğuk ve kontrollü Hazar gitmiş yerine bir canavara bırakmıştı. Onu umursamadan telefonunu açtı ve arayanın kim olduğunu gördü.
"Onunla görüşmeme engel olamayacaksın !" dedi asi bir ses tonuyla.
"Onunla bir daha görüşmeyeceksin !"
"Senden boşanacağım ve hayatıma özgürce devam edeceğim!" "Ben artık dayanamıyorum. Sana bu konuyu açacaktım ama belki de böyle olması daha iyi oldu ."
"Sen neler saçmalıyorsun Allah'ın cezası !Bebeğin hayatını yeterince tehlikeye atmadın mı?"
"Ben mi onun hayatını tehlikeye attım! Bunu... bunu bana nasıl söylersin?" öyle çok incinmişti ki bir anda gözleri yaşlarla dolmuştu. Onu bebeğinin hayatını tehlikeye atmakla nasıl suçlardı. "Asıl tehlikeye atan sensin !" bir anda söylediği sözlere pişman olmuştu. Ona anlatamazdı. Onu başka bir kadınla gördüğünde hissettiklerini anlatamazdı. Onları her gördüğünde nasıl kalbinin ağrıdığını, midesinin bulandığını, başının döndüğünü anlatamazdı. Hazar onu başından atmak istemişti, tıpkı diğerlerine yaptığı gibi ama bu defa şansı yaver gitmemişti hepsi buydu işte.
"Sen ne demek istiyorsun söyle ! Hamile olduğundan bile haberim yokken bebeği nasıl tehlikeye atarım ?"
"Hamile olduğumdan haberin yoktu, nedenini hiç sordun mu kendine ?"
"Sen hamileydin ve bana söylemedin ! Bunun hiçbir mazereti olamaz!"
Elif hayretle Hazar'ı dinliyordu. 'Bunun hiçbir mazereti olamaz." Bir insan her konuda kendini nasıl bu kadar haklı görebilirdi. Sırf bu yüzden bile onu kutlamak gerekirdi. Hazar o gün eve gelmeseydi ona asla söylemeyecekti. Ondan bir bebek istemeyeceğini düşünüyordu o günlerde. Hamile olduğunu duyduğunda bebeği aldırmak istemesinden nasıl da korkmuştu. Ama olaylar umduğu gibi gelişmemişti.
"Mazeret öyle mi?" "Ben korktum. Bebeği aldırmak istemenden korktum !"
Hazar'ın yüzü bir anda bembeyaz olmuştu. Ellerini iki yanda yumruk yapmıştı. Her an saldıracakmış gibi duruyordu. "Sen beni ne çeşit bir canavar sanıyorsun !" "Hey Allah'ım böyle bir fikre nasıl kapıldın !"
Elif o an Hazar'a ne söylerse söylesin Hazar'ın onu asla anlayamayacağını anladı. Umutsuz gözlerle Hazar'a baktı. "Senden boşanacağım !" dedi.
"Asla !"
Bir anda odayı ölümcül bir sessizlik kaplamıştı. Hazar hışımla genç kadına yaklaştı. Onu omuzlarından kavrayıp kendine doğru çekti.
"Bırak beni !" Elif dehşet içinde genç adamın öfkeden simsiyah olmuş gözlerine bakıyordu.
"Bu bebek evlilik içinde doğacak !" simsiyah gözler gittikçe ona doğru yaklaşıyordu.
"Hayır !"
"Hayır mı !"şimdi genç adamın nefesi ensesini yalıyordu, onu biraz daha kendine çekmişti. Ne kadar süreyle genç adamın gergin kolları arasında kaldığının farkında değildi ama genç adam onu bırakmıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALDANIŞ(Tamamlandı)
RomanceHayat Elif için çok karmaşık, zor hale gelmişti. Önce erkek arkadaşını başka bir kadınla aynı yatakta yakalamıştı. Sonrasında ise her şey çok daha karışık hale gelmişti. Her şeyi unutup yeni bir başlangıç yapmak için gittiği gece kulübünde yine onla...