OYUN ARKADAŞIM

Bölüm 4 : ÖPÜCÜK

Çalan alarmın sesine küfrederek uyandım ve saate baktım . Saat daha yedi buçuktu ama ben bu saatte uyanmıştım çünkü o lanet olası şirkete gitmek zorundaydım. Zaten dün gece yaşananları düşünmekten bütün gece uyuyamamıştım birde üstüne erkenden kalkmış işe gidecektim. Hayatım resmen işkence  diye söylenerek kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Sıcak bir duş bana iyi gelecek tek şeydi.

*********

'' Mavi Hanım kahvaltı etmeyecek misiniz ? '' diye soran Ece'ye gülümseyerek kahvaltı etmeyeceğimi söyledim ve kapıya doğru ilerledim. Bugün işe uzun süredir garajda duran ve geldiğimden beri hiç kullanmadığım arabamla gitmeye karar vererek  garaja doğru söylenerek ilerledim. '' Ah benim canım arabam nasıl da özlemişim seni böyle '' diyerek arabama sarıldım. Sahi en son ne zaman araba kullanmıştım ? onu bile hatırlamıyordum.  Anahtarı çevirdim ve o lanet olası şirkete doğru sürmeye başladım.

********

Şirkete girdiğimde beni o yapmacık gülümsemesiyle Aslı karşılamıştı.

'' Günaydın Mavi Hanım nasılsınız? '' diye otuz iki diş sorduğunda ; bende ona otuz iki diş birden yapmacık bir şekilde sırıtarak , '' İyiyim Aslı sen nasılsın ? aa ama dur tabikide çok iyisin pardon '' dediğimde ne ima ettiğimi anlamamış olacak ki saf saf yüzüme bakmaya başladı. Daha fazla Aslı'yı görmek gibi bir niyetim olmadığından , sana kolay gelsin diyerek odama adımlamaya başladım. Bugün kesinlikle Uraz ile konuşmam gerekiyordu. Dün gece söylediklerinde ciddi olup olmadığını merak ediyordum gerçi dediklerini bile hatırladığından şüpheliydim ama yine de şansımı deneyecektim.

Saatlerdir odamdan çıkmamış ve bilgisayar üzerinden çizimler yapmıştım . Fazlaca yorulduğumu hissederek masadan kalktım ve artık Uraz ile konuşma vakti geldi diyerek ; Uraz'ın odasına yöneldim.

*********

İşte yine aynı manzara ; ben Uraz'ın kapısının önündeyim ama bir türlü o kapıyı çalıp da  çeriye giremiyorum. Ya yine odasında Aslı varsa diye düşünmeden duramıyorum ki çünkü ben gelirken Aslı masasında değildi . Ve bir kere daha onları o iğrenç şekilde yakalamak , isteyeceğim son şey olurdu. Daha fazla böyle durmanın bir anlamı yok burası iş yeri hadi ama Mavi diyerek kapıyı çaldım . Gel sesini duyduğumda sevinmiştim demek ki Aslı yanında değildi , peki neden bu kadar sevinmiştim ki istediklerini yapabilirler . Hatta belki de sevgililerdir diye düşünerek içeriye girdim.  İçeriye girdiğimde : Uraz elinde kalemi çizim yapmakla meşguldü ve hafiften dağılmış saçları , bozulmuş kravatıyla o kadar tatlı gözüküyordu ki gidip yanaklarını sıkmak istedim. Ben Uraz'a hayran hayran bakarken ; Uraz her zamanki sinirli tavrıyla konuşmaya başladı '' Ne vardı Mavi bu aralar beni görmeden duramaz oldun bakıyorum da '' dediğinde istemsizce kaşlarım çatılmıştı. Anlaşılan dün geceyle ilgili hiç bir şey  hatırlamıyordu ama yine de bunu öğrenmenin tek yolu Uraz'a sormaktı.

'' Eee şey ben sana bir şey soracaktım da , ama nasıl sorsam nerden başlasam bilemiyorum acaba sen dün gece'' daha lafımı bitirmeden Uraz kahkaha atmaya başladı. Artık iyice sinirlerim bozulmuştu ne yapıyordu bu salak böyle

'' Niye gülüyorsun acaba Uraz sorabilir miyim ? ''

'' Sana gülüyorum kızım şu haline bak '' dedi kahkahalarının arasından

'' Ne varmış halimde acaba çok bilmiş beyefendi ''

''Kırk saattir dün geceyi hatırlıyor musun diye soracaksın ama korkudan bir türlü soramadın Mavi . Gören de dün gece aramızda bir şeyler yaşandı sanır ''

'' Bende kabahat zaten ya niye geldiysem buraya . İşin gücün eğlence sen hep işin dalgasındasın zaten '' diyerek arkamı döndüm . Bir an önce buradan gitmek istiyordum ama Uraz gitmeme izin vermeyerek konuşmaya başladı ;