G3

5 1 0
                                    

Bölüm 3

"Sus kızım ve küçük oyunumu oyna."

Benny-Little Game

Kesinlikle hayatım normal değildi. Tesadüfler sonucu oluşan şeylerle sürüklenerek yaşamak normal değildi. Gülmek isterken ağlamak, zorla yaşıyormuş gibi hissetmek ve daha sabah görüp karşısında minik kedi yavrusu için ezilip buzuludugum çocuğu şimdi görmek normal değildi.

Heleki onun sabah korkutucu tavrı ve boyun tasmasindan tuttuğu kocaman siyah Köpekle ve elindeki sigara ile şimdiki çocuksu Gülümsemesi birazda gıcık yüklü tavrı ile bir kadın mağazasında çalışması hiç, HİÇ normal değildi.

"Şey biz bunları alıcaz vede şu mor elbiseyi deniycek onu beğenirsek onuda alıcaz"diyen Burcuya dehşetle baktım ve onun yüzündeki minik gülümseme ile daha demin "Bunu alıyoruz!" Diye bağırıp kahkaha atan haline bakıp aradaki 7 yada 707 farkı aradım.

Hayır ya!

"Öylemi, mor elbiseyi benimde görmemde bir sakınca yok ozaman degilmi güzellik"diyen sarışın kafanın hemen ardından göz kırması ile Burcunun kıkırtısı doldu kulaklarıma ve ağzından çıkan o kelimeler ile yaptığı aptal mimik kırmızı alarmın çalması ni sağladı beynimde.

"Tabikide sorun olmaz. Hatta çok güzel olur."

Ve ardından sarı saçlarından aldığı bir tutamı parmağına dolamasi ile sol yanağındaki gamzeyi göstererek sırıtması.

Sarışın dan etkilenmişti!

Dilim damağıma yapıştı ve elim ayağım birbirine dolandı o an. Burcuyu bu çocukla düşünmek nedense kalbime inmesini sağlıyordu.

Etkilendiği herkese yönelik hareketlerini sergilemesi ile sarışına iğrenç bakışlar attım ve orada olduğumu belli edercesine ayağımı yere vurarak mor elbiseyi alıp kabine ilerledim.

Ama onlar ben orada yokmuşum gibi davranmaya devam ettiler.

Ben yokmuşum gibi bakışmaya ve birbirelerine apyal bakışlar atmaya!

Ben burdaydım!

Mor elbiseyi hızla giyip kabinden çıktığımda Burcu ve Sarışın-ona kesinlikle böyle hitap etmek hoşuma gitmiyor- pufa oturmuş ve sanki pufun dar olmasını firsat bilip birbirlerine yaklaşmışlardi.

İğrençti.

Her ikisinin bakışı benim kabinin kapısını sertçe kapamamla bana dönünce her ikisindede beğenmiş bir yüz ifadesi vardi. Ama nedense ben beğenmenin dışında bu elbisenin içinde olmaktan nefret etmiştim.

Moru sevmezdim. Yada bukadar sade olmasına rağmen düğüne gidiyormuşsun havasi veren elbiseleride sevmezdim. Aslında sanırım sadece bu elbiseyi sevmemiştim.

Burcu bunun bana yakisacagini söyleyip almamı ısrar etsede daha demin denediğim etek ve büstiyeri almayı tercih ettim ve kumral ile Burcuya birşey çaktırmamaya yemin etmiş gibi kasaya ilerledim.

Sanki biz önceden tanışmamış gibi hareket sergilemeye devam ediyorduk ve burcu bunu anlamamış bir saf olarka Kumralın ona bakıp Gülümsemesi ne eriyordu.

Aldıklarimı kasada okutan kumral çocuk arada göz ucuyla bana bakıp sırıtsada umursamadım ve kıyafetleri poşete yerleştirip parasinı alana kadarda öyle devam ettim.

Burcuyu kolundan tutup mağazadan çıkacağım sirada kaderin aptal cilvesini sanki kendi ruhuna bürümüş olan konuştu arkamızdan.

"Ozaman akşam görüşürüz Burcu ve sanada..delfin."

🔱 GülümseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin