🔱 Gülümse

G2

2.Bölüm

"Hayatmı..?Artık bu oyunu oynamıycam.".

Recovery-Sam Smith

Gece boyu uyumamamın verdiği uyuşukluk ile yataktan kalktığımda aynadaki çirkin yansımama güldüm ve dolabımın önüne geldim. Siyah kotum, kazağım ve yeşil Montumu giyip sırt çantama okul kıyafetlerimi koyup odamdan çıktığımda evin düzenli olduğunu farkettim. Büyük ihtimalle ablam toplamıştır diyip kapıda asılı olan sırt çantamı alıp ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.

İşe gidiyordum. 16 yaşındaki çoğu kişinin çalıştığı Şeker Cafe'de garsonluk yapıyor ve bazende kasiyerlik yapıyordum. Ögleden sonrada okuluma gidip çokta umrumda olmayan derslere giriyordum. Tekrar söylüyorum o dersler çokta umrumda değildi.

Antalyada esen rüzgar saçlarımı gözümün önüne düşürürken elelrim kulaklığıma gitti ve rastgele bir şarkı açtım. Hayla ruhtan farksız olarak gezdiğim sokaklarda 3-4 kişiden başka kimse olmuyordu. Çoğu zaman birkaç işine giden kişi ve kediler gezinirdi bu sokakta. Saçlarımı geriye atıp etrafa tekrar baktığımda bugünden farklı olarak kenarında oturan bir grup çekti dikkatimi. Grup tamamaen erkekten oluşuyordu ve yeterince korkunçlardı.

Birkere nerdeyse hepsi siyah saçlı ve koyu renkli gözlere sahip, çatık kaşlı ve işaret ile orta parmaklarının arasinda sigarayı esir etmis çocuklardı. Korkunçlardı. Gözlerim her birinin gözlerinde gezinirken koyu, çok koyu bir kahvede durdu. Kaşları gözüne girecek kadar çatık ve dudaklarindaki sigaranın dumanını en havalı şekilde dışarı veriyordu. Tekrar söylüyorum korkunçtu.

Umursamadan gideceğim sırada ayak bileklerimde hissettiğim ürperti ile tüm vücudum titredi ve adım atmadan durup kafamı aşağı eğdim ve gördüğüm şey ile yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı. Çok çok ama çok minik bir yavru kedi ayak bileklerime sürünüyor ve minik tırnaklarını pantolonuma geçirmeye çalışıyordu. Aşırı sevimliydi.

Eğilip minik yavru kediyi kucağıma aldım ve kabarık sarı tüylerinden geçirdim elimi. Okadar tatlıydiki. Etrafta annesi yada başka bir yavru kedi varmı diye kontrol ettiğimde kedi değilde korkutucu grubun yanında 3 tane kocaman köpek olduğunu görüp tırstım ve soğuk havadan dolayı titreyen kediyi montuma sarıp Yürüdüğüm yolu geri ilerlemeye başladım. Bu minik kediyi eve götürecektim. Soğuktan ölmesini yada o koca 3 köpeğin dilleri kadar kediyi yemelerine izin vermezdim. İşe geç kalacaktım ama umrumda değildi.

Evi yolunu yürürken duyduğum ses ile durakladım.

"Hey bekle mavi gözlü!"diyen sese arkamı dönemden önce göz devirdim ve bana mavi gözlü diye seslenmesinden gıcık kapıp kediyi kendime iyicene sarıp arkamı döndüm. Siyah saçlı grupta gördüğüm ama onlarin aksine sarı saçlı olan ve yeşil gözleri ile etrafa sempati saçan çocuk yanıma geldi ve montuma doladığım uyuyan yavru kediye bakıp sırıttı.

"O kediye ne yapacaksın"diye sorduğunda derin bir nefes aldim ve kucağıma sardığım kediye hafif bir bakış atıp

"Eve götürücem. Sizin o dev köpekleriniz onu yemeden önce."dediğimde sarışın çocuk kahkaha attı ve ayağa kalkmış tasmasız olan 1 köpeğe buraya gelmesi için hafif bir ıslık çaldı. Kocaman olan ve dili dışarıda buraya doğru koşan köpeği görünce gözlerim büyüdü ve iki adım geriledim. Bunun üzerine çete gibi kenarıda oturanlar gülmeye başladı.

Aşırı derecede köpek korkum vardı ve nezamna bir köpek görsem tırsardım. Şimdi bir köpek buraya doğru koşuyordu ve ben sakinmi kalacaktım. Bu zordu.

"Yoksa korkuyormusun..köpeklerden?"diye soran çocuğa kafamı salladığımda bana gülümsedi ve sanki bu gülümsemenin altında yatan iğrenç bir durum olduğunu anlamamı beklemişti.