Üç Eylül

21 1 0
                                    

Çamurdan evleri geçince
İleride birkaç bakış belirir
Tahta iskemlelerde oturan dedeler görürsün sonra
Aniden omzuna bir el değerse
Ve güneş bugünlük işini bitirmişse
Orada bil ki ben olamayacağım
Başında eskimiş bir bereyle
Yamalı gömleğindeki tozu silken amcaya iyi bak
Ardından bir çığlık duyarsan o giderken
Evet, tümüyle giderken
Bu yoksulluğun çığlığı olacak
Sonsuza kadar beraber kalacaklarına inanmış yoksulluğun
Böyle bir şey işte
Ölümde bu kadar aciz ölülerin koynuna girişine bakarak ağlayan
Ölüm bekaretini üstünden atanları bir başka diri bakirle aldatan
Kollarını sonsuz sayıp güneşe ulaşacağını sanan ahmaktır o
Belki de
Sen korkma yinede ondan
Hançerleri vardır kör ve ağızsız
O kadar kör ki açtığı yarayı ölümcül sayan
Nitekim öldürdüğünü düşünüp yaralayan
Şimdi sana sesleniyorum ey bakir dirilerin aşkı
Senin olmak için can verenlerden olmayacağım
Elbette sen beni hep orada bekle
Rüzgar güzünü tamamlamış gazelleri yeni evlerine yerleştirmişse
Ben orada olmayacağım
Bu bir bahar değil
Aldanma..

Esir Kedinin ÇığlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin