Âdem aleyhisselâmdan beri, her dinde bir vakt namâz vardı. Hepsinin kıldığı bir araya toplanarak, Muhammed aleyhisselâma inananlara farz edildi. Namâz kılmak, îmânın şartı değildir. Fakat, namâzın farz olduğuna inanmak, îmânın şartıdır.
Namâz, dînin direğidir. Namâzını devâmlı, doğru ve tam olarak kılan kimse, dînini kurmuş, İslâm binâsını ayakda durdurmuş olur. Peygamberimiz "sallalahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki; (Dînimizin başı,namâzdır.)
Başsız insan olmadığı gibi, namâzsız da, din olmaz.
Namâz, İslâm dîninde îmândan sonra ilk farz edilen emrdir.
Allahü teâla, kullarının yalnız kendisine ibâdet etmeleri için namâzı farz etti. Kur'ân-ı kerîmde yüzden fazla ayet-i kerîmede (Namaz kılınız!)buyurulmaktadır. Hadîs-i şerîfde, (Allahü teâla, hergün beş vakit namâz kılmayı farz etti. Kıymet vererek ve şartlarına uyarak, hergün beş vakit namâz kılanı Cennete sokacağını, Allahü teâla söz verdi) buyuruldu.
Öyle ki mümin kardeşlerim, namaz kılmayı ihmal etmeyin, başlamayanlar da hemen başlasınlar.
Yaş 42 yolun yarısı diyen şair bile 50 yaşında vefat etti. Ölmeyecekmiş gibi yaşamayı bırakmamız lazım. Ölünce yanımızda götürebileceklerimiz; namaz ,iyilik ve kötülüklerimiz bunu bilerek yasayalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZLUĞA YOLCULUK
SpiritualSay ki öldün; Yalvardın, yakardın Sana 1 gün daha verildi. Bugünü o gün bil ve öyle yaşa...