~2~

33 0 0
                                    

Osedya'dan 

Sabah uyandığımda kendimi çok güvende hissediyordum. Sanki yatağım yumuşaklaşmıştı ve etrafımda muhteşem bir parfüm kokusu vardı. Bir saniye, burası benim yatağım değildi. Bir ses  duydum.

"Uyandığını biliyorum, lütfen çığlık atma Esra. Güvendesin. Her şeyi anlatacağım." 

Bu sesi tanıyordum. Bu dün gece beni kurtaran sesti. Esra? Bana neden Esra diyordu. Bana, bana sadece Sercan Esra derdi. Sessizce gözümü açtım.

 "Selam, önce kendimi tanıştırayım. Ben Selim, Selim Gündoğan."

"Kim olduğunu biliyorum, şu onbirlerdeki playboysun. Ben niye burdayım? Ve neden bana öyle sesleniyorsun?" 

"Adın bu değil mi, Esra? Ve şey şu an burdasın çünkü dün gece evini bilmediğim ve seni götürecek bir yer bulamadığım için evime getirdim. Eve girerken annem gördü ve ımm seni sevgilim sanıyor. Yarın doğumgünü partimde tanıştıracağımı sanıyor."

"Ne, ne dedin? Sevgilin mi, cidden mi? Beni orda bıraksaydın daha iyiydi. Bu arada adım senin gibiler için adım Osedya."

"Pekala Osedya. Ama beni anneme mahcup etmezsin değil mi ? Zaten bir süre sonra hiç görüşmeyiz. Tanışmamış oluruz?"

"Sana yardım edeceğim ama sırf sadece dün beni kurtardığın için. Bir daha bana Esra diye hitap etmemen şartıyla.",

"Pekala, ama bir şartım daha var. Yarın doğumgünüme de geleceksin."

"Uff, tamam anlaştık."

Banyodaki küçük işlerim bittikten sonra aşağı kahvaltıya indik. Annesi masada oturmuş bizi bekliyordu. Kulağına yaklaştım : "Eviniz de amma küçükmüş." Gözlerini devirdi. Annesini bir yerden tanıyordum. Ah evet şu annemin zoruyla katıldığım bir davette görmüştüm, Selda Gündoğan. 

"Beklettiğimiz için çok özür dilerim Selda Hanım. Açıkçası sizinle yarın akşam tanışmayı planlıyordum. Biraz heyecan yaptım da. İsterseniz kendimi tanıtayım. Ben Osedya Yaratan."

" Osedya'cım ah ne kadar büyümüşsün. Selim'in en sonunda senin gibi oturaklı birini bulduğuna sevindim. Annenler nasıllar?"

"Son gördüğümde iyilerdi. Dünya turuna devam ediyorlar."

O sırada Selim bize garip garip bakıyordu. 

"Selim, oğlum neden o kadar şaşırdın?"

"Sadece birbirinizi tanıyabileceğinizi hiç düşünmemiştim."

" Eğer seni çağırdığım davetlere katılsaydın, bunu da bilirdin. Ah Osedya'cım annenler senin onlar olmadan hiçbir davete katılmak istemediğini söylemişti yavrucum. Artık beni yalnız bırakmasın herhalde davetlerde..."

Şimdi boka bakmıştım. Gerçekten Selda hanımla birlikte o davetlere katılmak zorunda bıraktın beni Selim... Ben de Esra isem bunu senin burnundan getirmezsem. 

"Tabiki Selda Hanım. Umarım Selim de bizi yalnız bırakmaz."

"Elbette. Kız arkadaşı ve annesi oradayken başka yerde olması teklif dahi edilemez."

İşte şimdi olmuştu. Madem o beni bu yola sürdü. Benimle beraber yanacak.

"Anne biz kalksak iyi olur. Biliyorsun senin de yarın için hazırlanman lazım."

Selim'in bu sözü üzerine hepimiz ayaklandık. Yavaşça lavaboya ilerledim. Selim'in arkamda olduğunu biliyordum.

"Demek Selim de bizi yalnız bırakmaz. Hani seni orada bıraksaydım daha iyiydi."

"Beni bu oyuna sokan sensin. Sonuçlarına da katlanacaksın, Selim Bey"

 "Bana öyle hitap etme!"

"Ne oldu, Selim Bey, Zoruna mı gitti?"

"Hayır Esra. Sadece hoşlanmıyorum."

Sinirlenmeye başlamıştım, ama onun amacı da bu değil miydi?

" Pekala Selim. Ama bana bir daha Esra dersen seni Esra ile tanıştırırım, haberin olsun. Şimdi çıkarsan yapmam gerekenler var."

İkiletmeden çıktı. Aslında düşünüyorum da Selim'i Esra'nın arkadaşlarıyla... Eğlenceli olabilir

Sana ihtiyacım varHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin