geceklişeleri

231 26 9
                                    

"Teslim oluyorum.."

💋(Selin'in emojisi artık bu, hep tekli olacak ve sık sık değişecek. Ali'nin ki de '🕶' emojisi!)

Bana mı teslim oluyordu? Yoksa duygularına mı?

Derin bir nefes aldım ve başımı Ali'nin omzuna gömüp gözlerimi kapattım. Cevap verme gereği duymadım.

"Bir insana bu kadar güzel sarılmamın üzerinden 9 yıl geçti.."
Gülümsedim.. Kendimi Ali'den ayırıp konuştum;
"Şimdi ise sadece saniyeler geçti.." Elimi yanağına koydum ve sakallarını okşadım.

"Çok sık sarılalım Selin.." Kafamı 'olur!' anlamında salladım.
Çok sık sarılırsak hayatımın daha iyi olacağından şüphelerim yoktu.
Ama bundan önce Ali'yi tanımam lazımdı. Doğum günü 2 gün sonraydı ve ben sadece adını ve soyadını biliyordum. Heh, bir de kokusunu biliyordum. Parfüm değildi, kendine has ferah ve mayhoş bir kokusu vardı. Unutamayacağım kadar güzel bir koku. Onu tanımak çok istiyordum..

"Alişşşş..?"

"Efendim?"
Bunu tatlı bir edayla söylemesi çok hoşuma gittiğinden tebessüm ettim.
"Bana kendini anlatsana.."

"B-Ben," dedi yutkunarak. "Ben, okyanusun ortasında kalmış bir adamım. Okyanus beni hiç sevmez ama ben onu çok severim. O hırçınlığı ve hoyratlığı."

"Yani senin bu dünyada en çok sevdiğin şey okyanus, ayrıca sana en çok benzeyen şey de okyanus?"

Kısa bir kahkaha attı. Saçlarımın ucunu parmaklarına dolayıp konuştu;

"Yok." dedi uzatarak. "En sevdiğim şey o ama kesinlikle bana en çok benzeyen şey o değil. Yani artık değil, eskiden öyleydi."

O hala saç uçlarımla ilgilenirken öylesine sordum.
Tamam çok da öylesine değil.. Ama yine de öylesine.

"Ihm.. Neymiş bakalım sana okyanustan daha çok benzeyen şey?"

Köpek dişlerini öne çıkaracak şekilde gülümsedi. Evet, kesinlikle. Onun köpek dişleri bile ona ayrı bir hava katıyordu. Eskiden barlardan çıkmayan Selin olarak oradaki erkekleri çok yakışıklı bulurdum. Onlara yakışıklı dedikten sonra Ali'ye yakışıklı demek. Ali'ye yakışıklı demek ona hakaret gibiydi. Onlar yakışıklıysa Ali ne oluyordu?

"Yakında öğreneceksin Selin.. Hadi artık gidelim. Müdüremiz bizi burda görürse hiç hoş olmaz.."

Yakında ha? Umarım çok yakındır.

Hah! Birde okulun örnek öğrencisiydi değil mi beyefendi?
Ama bana ne?! Ben burda kalmak istiyordum. İnsanların arasına karışmak istemiyordum. Yalancı bir gülümsemeyi suratıma takmaktan bıkmıştım. Ben gerçekten gülümsemeyi özlemiştim ve bu gerçekten gülümseme konusu sadece Ali Mertoğlu'nun yanında bu kadar istekli, içten ve en önemlisi gerçek oluyordu.

"Ama ben burda kalmak istiyorum!"
Küçük bir kız çocuğu gibi kollarımı göğsümün altında doladım ve trip attım.
"Hem sen benim istediğim hiç bir şeyi yapmıyorsun! Bugünde kızdın zaten bana! Biliyorum ben."

"Selin, Selin! Ne zaman istediklerini yapmadım? Ne zaman kızdım sana? Nerden biliyorsun?"

Gözlerini üzerimde gezdirdi. Bense gözlerimi devirip, kaşlarımı çattım. Bunu yapmak çok eğlenceliydi. Uzun süredir trip atmıyordum. Trip atmayı özlemiştim.

"Ya Ali! Kızdın bana, seni sevgilim diye tanıttığım için! Biliyorum işte!"

Parmaklarını saçlarından geçirdi sonra da yüzümü avuçları içine aldı.

Flashback.⚡️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin