Tanrım,kendimden mi nefret etmeliyim yoksa ondan mı bilmiyorum.
Bilemiyorum.Bildiğim hiç bir şey yok.Üvey abimin o iğrenç dokunuşlarına,sözlerine ve bakışlarına maruz kalmak artık beni çok yoruyor,bana artık Calum'un bile saramayacağı yaralar açıyor.
Dayanamıyorum.
Ona karşı koyamayacak kadar güçsüz ve korkak olduğum için kendimden,bu kadar aşağılık biri olduğu için ondan nefret ediyordum.
Julia bir kaç kez bizi anormal bir yakınlıkta yakalamıştı,ama hep sıyrılmanın bir yolunu buldu.
Tanrım bana yardım et.
Annemi istiyorum,bana sarılmasını,yanımda olmasını,her şeyin düzeleceğini fısıldamasını istiyorum kulağıma,hiç bir şeyin düzelmeyeceğini bilsem de bunu ondan duymaya ihtiyacım vardı.
Calum bir şeylerin kesinlikle yolunda olmadığının farkındaydı.
Şu hayata hala katlanıyorsam nedeni oydu zaten,annemin yanına gitmek için neden bekliyordum ki?
Çok düşündüm tanrım,senin verdiğin ve yalnızca senin geri alabileceğin bu canı,sana ihanet ederek kendi ellerimle almayı çok düşündüm,ama sonra aklıma hep o geldi. Gülüşüyle,sesiyle,saçlarıyla,dudakları ve elleriyle,kirpiklerine kadar her zerresi aklıma geliyordu ve ben vazgeçiyordum.
Bu kötülüğü ona yapamazdım,sevdiği birinden daha mahkum bırakılmayı kaldıramazdı güzelim.
Tanrım ne olursun koru beni.
Bu acımasız dünyanın kötülüğünden,beden bulmuş şeytanlardan koru beni.Hayatımıza girmiş şeytanlardan,onların bize verecekleri zarardan koru.