şarkıyla okursanız sevinirim
Calum
Elimdeki kağıdı gözyaşlarımdan okuyamazken,titrememi durduramıyordum,ben bu dünyada mutluluğu hak etmiyor muydum? Söylesene tanrım,en ufak bir mutluluğu bile bana çok görecek kadar ne yaptım sana ? Önce babamı aldın benden,şimdi sevdiğimi.
Beni mutlu etmedin,umrumda değil,peki onun gibi bir insanı kendini onuncu kattan attıracak kadar ne yaşattın?
Her şeyden nefret ediyordum.
Ağlamam durmuyordu. O gün,o lanet gün meğer intiharına gidiyormuş,yanıma gelip elimdeki kağıdı bana verdiğinde,her şeyden habersizdim.
Bana o kağıdı tutuşturduğunda,ellerimizin son kez birbirine değdiğini bilemedim.Bilseydim o ellerini asla bırakmazdım.
O güzel sesi bana burukça ''Seni seviyorum Calum Thomas Hood'' derken o sesi hayatta son kez duyacağımı bilmiyordum.
Beni kapının eşiğinde,daha önce hiç bir şekilde öpmediği gibi öperken,onu son kez öpeceğimi de bilmiyordum.
O gün,sadece bir dakika boyunca onu son görüşüm olduğunu bilmiyordum.
Görüşüm düzelene kadar kendime geldiğimde,elimdeki kağıdı açtım. Bana verişinden bu yana beş gün olmuştu,cesaret edip okumamıştım.
Aşkım
Bir mektuba nasıl başlarım,bilmiyorum. Senden ne kadar özür dilemeliyim onu da bilmiyorum. Senden tek istediğim, beni affetmen, yukarıdan seni görüyor olacağım, ve beni affetmediğini görürsem, sana kırgın ayrılırım. Bu zalim dünyadan, sevdiğim, aşık olduğum tek insana kırgın ayrılmak istemem. Seni orada yalnız bıraktığım için kendimden nefret ettiğim kadar hiç bir şeyden nefret edemem. Ama yaptığımın arkasındayım. Bu korkaklık edip kaçmak mı yoksa bir cesaret mi bilmiyorum. Üzgünüm, senin kadar güçlü olamadığım için, sen hep güçlü ve mutluydun, beni bunca zaman ayakta tutan şey de buydu. Lütfen benden nefret edip yargılama, seni bir daha asla göremeyeceğim gerçeği beni mahvetse de, dayanacak gücüm yoktu. Benden nefret etmeni istemem etmekte çok haklı olsan da.Ama yalvarırım etme. Bana hayatımın en güzel yılını verdin, bana kaç yıl, kaç saat ya da kaç gününü verdiğin, somut rakamlar umrumda değil, sen bana, bir insana verilebilecek en güzel şeyi verdin sevgilim. Kalbini. Bunu asla ödeyemem. Beni en çok ihtiyaç duyduğum anda buldun, her zaman yanımda oldun ve varlığını hep hissettirdin. Ama ben seni bıraktım. Şu an bunu yazarken, hala bir geri dönüşü olduğuna inanmak istiyorum, ama yok bebeğim. Geri dönüşü yok. Bu yola asla çıkmamak üzere girdim. Sen bu dünyadaki en güzel varlıksın, bu dünyaya fazlasın. Seni çok sevdiğimi senden başka kimse bilemez. Bu dünyadaki her şeyin, en güzelini ve en iyisini hak ediyorsun. Beni değil Calum. Muhtemelen şuan ağladığın gözlerini deviriyorsundur. Merak etme bunu yaptığını görüyor olacağım. Ağlarken ve göz devirirken bile muhteşem yakışıklısın. Bu dünyayı beni hak etmediğin için bırakmadım, bunu dile getirdiğimde hep kızardın ve beni sevdiğini söylerdin ,lütfen yine kız ve beni sevdiğini söyle. Ben bu dünyayı bıraktım Calum, çünkü bana yapılabilecek en kötü şeyi yaptılar, öğreneceksin bebeğim. Ama öğrendikten sonra, kendine hakim ol,s akın ama sakın benim yaptığımı yapma, ve ona da bir şey yapma, yoksa onu da yanıma gönderirsin. Sakın.
Suçluluğum çok fazla, sözlerim tükeniyor.
Ama şunu bil ki Calum Thomas Hood, sen bu dünyayı bana cennet gibi hissettirdin, başka bir yerde, hatta başka bir galakside bile karşıma çıksan,sana yine aşık olurdum.