ANORMAL

8.7K 275 79
                                    

Bu ilk hikayem bu yüzden hatalarım olacaktır. Yorumlarınız benim için çok önemli. Lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin ve görüşlerinizi bildirin. Umarım beğenirsiniz iyi okumalar.

Hiçbir zaman normal hissetmedim. Hep bir şeyler beni diğer insanlardan farklı yapıyordu. Annem ve babam ben on yaşındayken gittikleri bir geziden bir daha geri dönmediler. Kim bilir belki ölmüşlerdir belki de beni terketmişlerdir. İster inanın ister inanmayın ama emin olun ölmüş olma ihtimalleri bana daha çok huzur veriyor. Beni terk ettiklerini düşünmek acıdan ve nefretten başka bende hiçbir his uyandırmıyor. Dedem on altı yaşıma gelinceye kadar bana baktı ama maalesef daha fazlasına ömrü yetmedi. Şimdi ise iki dostumla aynı evi paylaşıyoruz ; Gürselin ve Elif.

Gerçekten hayatınızda sadece bir kez gerçek dostluklarla karşılaşıyorsunuz ve bence bu dostluğu asla kaybetmeyin. Gürselin Hukuk bölümünü okuyor Elif ise Mimarlık. Ben de sözde doktorluk okuyorum. Kan gördüğüm zaman kendime hakim olamıyorum ve içimde enerji patlaması yaşıyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum başım dönüyor ve sanki rüyaydaymış gibi oluyorum bu yüzden hep uygulama sınavlarından kalıyorum. Çekilesi zor biri olmama rağmen Elif ve Gürselin'in bana katlanması gerçekten ilginç. Sürekli bana benim farklı olduğmu istersem her şeyi yapabileceğimi söylüyorlar. Bunlar kelime oyunlarından başka bir şey değil diye düşünüyorum.

Bu gün okul günü sabahın köründe kafamdan aşağı su boşaltılarak uyandım. İnanın bana bu duyguyu yaşamanızı istemezdim. Her zaman ki gibi siyah pantalonum siyah tişörtüm ve bordo botlarımla okula gitmek için hazırlandım. Tam odamdan çıkıyordum ki Gürselin ve Elif sanki düğüne gidermişçesine giyinmiş bir şekilde önümde belirdiler. Bu aşk denen soyut şey yok mu hep onun yüzünden bu saçmalıklar. Daha fazla onları böyle görmeye dayanamadım ve arabanın anahtarlarını kaptığım gibi apartmandan aşağıya indim. Ve günün bombası tam anlamıyla gerizekalı insanlıktan nasibini almamış bir varlığın arabanın üstüne oturduğunu hatta yattığını fark ettim. Sizce bu kim ? Tabii ki de Elif'in aşık olduğu yavşak. Çocuğu ne zaman görsem başka bir kızla, dersleri berbat, tam bir sokak kabadayısı. Elif'in bu hayvandan nasıl hoşlandığı hakkında hiçbir fikrim yok. Adı da Burak.

Burak : " Kardo naber yaa "

Ben : " Seni görmeseydim daha iyi olabilirdim "

Ve sonunda arabanın üstünden inmeyi akıl edebildi. Gürselin ve Elif de tam o sırada geldi.

Elif : " Aaa Burak sen de mi burdaydın bizimle gelmek ister misin? "

Ben: " Hayır istemez. "

Burak : " Neden olmasın ? "

Ben : "Sonuçlarına katlanırsın. "

Burak: " O zaman siz gidin benim zaten birkaç işim vardı. "

Sonra da iki saat Elif 'in beni azarlamasını dinliyormuş gibi yaptım. Arabayla sol kavşaktan dönerken birden önüme bir şey çıktı ve ani bir frenle ona çarpmamayı başardım. Ne olmuştu ? O neydi ? Hiçbir fikrim yoktu. Bir yanım hemen arabayı sür ve burdan uzaklaş diyordu diğer yanımsa inip ne olduğuna bir bak diyordu. Gürselin beni bu ızdıraptan kutardı ve arabadan inip neye çarpmak üzere olduğuma baktı. Uzun bir süre yere bakakaldı ve ben de dayanamayıp arabadan indim. Elif de arkamdan indi. Yerde sadece siyah bir tüy vardı. Gürselin Elif'e bakarak şunları söyledi : "Artık zamanı geldi. "

Ben : '' Neyin zamanı geldi? Tanrı aşkına nerdeyse kaza yapıyordum ve sen şuan okulu mu düşünüyorsun ? "

Elif : " Kardelen kimse okuldan bahsetmiyor. "

Gürselin : " Burada bunları konuşamayız, arabaya binin."

Ben : " Bana neler olduğunu şuan söylüyorsunuz. Yoksa hiç bir yere gitmem. "

Elif : " Kardelen bin şu arabaya! "

Elif'i hayatımda ilk kez bu kadar sinirli görmüştüm. O benim çocukluk arkadaşımdı ama genelde hep gülen, kimseye bağırmayan, sakin biriydi. Ama şuan bana bağırması ve gözlerindeki o endişe beni harekete geçirdi ve hızlıca arabaya bindim. Arabayı Gürselin kullanıyordu ve o kadar hızlı kullanıyordu ki umarım ölmeyiz demekten kendimi alamadım. Kimse bir tepki vermiyordu ne Elif Gürselin'e arabayı hızlı kullandığı için kızıyordu ne de Gürselin onu dinliyormuş gibi yapıyordu.

Nihayet eve girebildik. İçeri girer girmez Gürselin ve Elif pencereleri, kapıları kilitlemeye başladı. Sanki bir şeyin eve girececeğinden korkuyorlardı. Birden gözlerimden yaşların süzüldüğünü fark ettim. Elif bunu görür görmez Gürselin'e haber verdi. İkisi de aynı anda yanıma geldi.

Gürselin : "Birazdan anlatacaklarımız sana saçmalık gibi gelebilir bu yüzden sadece bizi anlamaya çalışmanı istiyoruz."

Sadece kafamı sallayabildim.

Elif : " Annen ve baban seni kaç yaşında terketmişlerdi hatırlıyor musun? "

Ben: " 10 yaşımda ama bunun konuy.... "

Elif : " Peki benim annem ben kaç yaşındayken yurtdışına çıktı ve bir daha geri dönmedi? "

Ben : " 10 yaşındayken ama.. "

Gürselin : " Peki ya benim babam ben kaç yaşındayken trafik kazasında hayatını kaybetti? "

Ben : " 10 yaşındayken ama neler oluyor biri bana şunu doğru düzgün anlatsın. Ne var yani bunların hepsi sadece bir tesadüf. "

Elif : " Peki neden diye hiç düşündün mü? Neden bu tesadüfler hep bizim başımıza geliyor? "

Gürselin : " Çünkü biz farklıyız. "

Ben : " Siz şimdi gelip bana bizim vampir olduğumuzu felan da söylersiniz. Bu saçma konuşma nereye gidiy.. "

Gürselin : " Vampir değilsin inan bana. SEN SAF KAN BİR CADISIN "

Hikayemi okuyan , beğenen ve özellikle yorum yapan herkese çok teşekkür ederim !

ANORMALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin