Ateş ve Toprak

3.3K 208 30
                                    

   Ben : " Cadı mı? Ahahah hiç güleceğim yoktu Gürselin. Cadı olduğumu zaten biliyorum tatlım ben :)) "

Gürselin : "Kardelen o anlamda değil biliyorum inanması güç bir şey ama sen gerçek bir cadısın. "

Ben : " Ne yani şu uzun burunlu sivilceli cadılardan mı? Sen bana çirkinsin mi diyorsun yani? "

Elif : " Ona göstermemiz lazım perdelerin kapalı olduğundan emin ol. "

Gürselin kafasını sallamakla yetindi. Elif de hızlıca mutfağa gitti ve bir kibrit ve bir bıçakla geri geldi. İşte şimdi korkmaya başlamıştım. Cadı saçmalığına inandığımdan değil sadece en yakın arkadaşlarımın delirdiğinden korkuyordum.

Ben : " Elif bıçakla ve kibritle ne yapacaksın? Bak korkmaya başladım. Lütfen onları bırakır mısın? "

Ve birden bıçakla bileğini kesti. Çığlık bile atamamıştım. Sesim çıkmıyordu. Kulaklarım uğulduyordu. Sadece gözlerim görevini yerine getiriyordu. Birden Elif bir kibrit yaktı ve su gibi kan akan yarasına ateşi koydu. Kalbime sanki bıçak saplanıyormuş gibi hissediyordum ama ölemiyordum. Ateş büyüdü ve Elif'in kolunun tamamı ateşler içerisinde kaldı. Gözlerim karardı ve bir çığlık sesiyle kendimden geçtim.

 ***************

Gürselin : " Kardelen uyan! Lütfen! Geçti hepsi bitti. "

Başım felaket ağrıyordu ve her yerim sızlıyordu. Zor da olsa konuşmaya çalıştım.

Ben : "Gürs kabus gördüm çok kötüydü..."

Gürselin : "Biliyorum  şimdi bunları düşünme."

Ben: " Elif.. Olamaz Elif nerde ? "

Elif : " Burdayım sana meyve suyu almaya gitmişt... "

Birden yerimden zıpladım ve Elif'in boynuna sarıldım. Hem gülüyor hem de ağlıyordum.

Ben : " Tanrıya şükür hiçbir şeyin yok. Elif sen.. Sen yanıyordun! "

Gürselin : "Kardelen gördüklerinin hepsi gerçek. Gördüklerin bir rüya değildi."

O sırada Elif kolunu açtı ve bileklerindeki izi gösterdi.

Elif : " Sakın korkma. Sana cadı olduğumuzu söylemiştik. Ben ateşin cadısıyım. Ateş beni iyileştirir.."

Ben : " Olamaz hayır olamaz.."

Gürselin : "Lütfen sakin ol ve Elif'i dinle."

Elif : " Bütün Belirsizlerin yani yarı cadı yarı insan olanların kendine has genetik seçici özellikleri vardır. Benim annem de bir cadıydı. Geçmişe en son döneceğim şimdi sadece bizim özelliklerimizi bilmen gerekiyor. Ateş bana güç verir. Bu yüzden bitkiler beni pek sevmezler. Yanına yaklaştığım zaman bitkiler yapraklarını dökerler. Ama inan bana eskiden daha kötüydü. Güçlerimi kontrol edemiyordum ve ağaçların çatlamasına neden oluyordum.Cadıların başka güçleri de vardır fakat ben ve Gürselin Belirsiz olarak doğduk. Bu yüzden diğer güçleri pek fazla kullanmayız. Çünkü bu güçler bize fazla gelir ve kalbimiz yavaşlar. Hatta herkesten güçlü olma isteğiyle yanıp tutuşan Belirsizler çok fazla enerji yüklenip patladılar.Bize hala inanmıy.."

Ben : "İnanıyorum. Ne kadar inanmak istemesem de başka çarem yok."

Gürselin : "İşte bizim kardeşimiz. Eee Elif kendinden yeteri kadar bahsetti bence şimdi sıra benim özelliğime geldi. "

  Ben : "Durun ! Gerçekten şuan inanması güç şeyler yaşıyorum. Ve merak ettiğim bir sürü konu var. Ayrıca kafam karışık ve daha da kötüsü korkuyorum. "

Gürselin : "Biz de ilk cadı olduğumuzu öğrendiğimiz zaman aynı duyguları yaşamıştık. Şimdi izin ver kendi özelliğimi de anlatayım sonra da senin sorularına cevap verelim. "

Ben : "Lütfen sen de Elif gibi kendini yakma. "

Elif : " Sana da yaranamıyoruz. "

Gürselin : " Ben toprak cadısıyım. Toprak bana güç verir ama toprağın ıslak olmaması gerekiyor. Islak toprak bana eksi enerji veriyor. Bu yüzden yağmurlu günlerde dışarıya çıkmamaya çalışırım. Hatırlıyor musun geçen sene kaburga kemiklerimden ikisini çatlatmama rağmen ertesi gün ayağa kalkabilmiştim. Elif o gün vücudumu kumla kapladı ve 13 saat boyunca orda gömülü kaldım. Kalktığımda ise eskisinden daha sağlıklıydım."

Ben : " Neden bana daha önce anlatmadınız bunları? "

Gürselin : "Sabırlı ol hepsine sıra gelecek.Ben de Elif gibi Belirsizim yanı yarı insan yarı cadıyım. Bu yüzden ben de Elif'le benzer fonksiyonlar gösteriyorum. Elif ve ben gücümüzü kontrol etmeyi beraber çalışarak öğrendik. O ağaçları çatlatıyor bense yeşertiyordum. Elif'in annesi cadı fakat benim babam cadı.Neden bizi terk ettiklerini de anlatacağ.. "

O sırada salon pencerelerinden bir tanesi gürültüyle patladı. Sonra diğer odaların pencereleri sırayla patladı. Elif'in gözleri kırmızıya dönüşmeye başladı. Ben de istemsiz bir şekilde geriye doğru kaçmaya başladım. Gürselinin rengi beyazladı ve gözleri kahverengiye dönüştü.

Ben : " Ne? Nasıl? "

Gürselin : " Bizden korkma gözlerimizin renk değiştirmesi ve tenimizin beyazlaması bir işaret."

Elif : " GELİYORLAR. "

Okuduğunuz için teşekkürler. Yorumlarınızı bekliyorum.
 

ANORMALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin