~7~ Mektuplar.

24 4 1
                                    

İyi okumalar! Sizi seviyorum.

~~~

"Annen ölecek."

Söylediği şeyler bende şok etkisi yaratırken elimi koyacak bir yer aradım yanımda. A-annem, ölecek olamazdı. O melekti, melekler ölümsüz olmaz mıydı?

Onun o güzel yemyeşil gözleri kapanamazdı. Hayır! Bu haksızlıktı. O ölmemeliydi. Bir melek ölmemeliydi. Şeytanlar ölmeliydi.

Belki de şeytanları ben öldürmeliydim, meleklerin yerine. Melekler yaşasın ve doya doya gülsünler diye. Belki şeytanların canını alırsam, melekler için yer açılırdı bu dünyada. Evet, evet kesinlikle böyle olmalıydı.

Onların hepsini tek tek bulup öldürmeliydim. Annem gibiler için.

"Nasıl yani? Nasıl ölecek?!"

Kabullenemedim.

"Hastalığı ilerledi. Oğlum, lütfen sakin ol." dedi babam elini benim omzuma koyarken. Hemen geri çekildim. İstemiyordum. Bu sözleri duymak ve bunlara inanmak benim için dünyadaki en zor şeylerden biriydi.

"Hayır, ölmeyecek. Göreceksiniz." dedim ve koşarak arkamı dönüp evden çıktım. Yağmur yağıyordu ve hava kararmak üzereydi.

Umurumda bile değildi. Belki yağmur benim üzüntülerimi de beraberinde götürüp sonsuza kadar kaybolurdu. Olamaz mıydı?

Duygularımın bir porselen gibi kırıldığını hissettiğim ilk andı. Çaresiz ve kötü hissettiğim ilk andı. Yaşamayacak kadar daralmış olduğum ilk andı.

Gözümden düşen yaşlarla yere oturdum. Çamur olmuştu üstüm. Kaldırım taşlarının soğukluğu tüm vücudumu titretirken önümden hızla geçen arabalara baktım. Tüm suyu üstüme sıçratıyorlardı ve ben bu kadar kısa zamanda bile sırılsıklam olmuştum. Saçlarım çamurla birleşmiş, sarılığı kahverengiye bulanmıştı. Beyaz tişörtüm üstüme yapışmıştı.

Yerden destek alarak ayağa kalktım. Islanan elimi ıslaklığını gidermek için salladığımda yanımdan geçen kıza gelmişti. Kız yüzünü buruşturup üstünü silkelediğinde bana baktı ve sinirle konuştu.

"Biraz daha dikkatli ol! Üstüm başım çamur oldu!"

Ayağını yere vurdu. Yerdeki su birikintisi pantolonumun paçalarını ıslattığında hızla geri çekildim.

"Ödeştik."

Kıza bir anda sinirlenirken nereden çıktığını anlamadığım için anlamaz bir ifade yerleşti suratıma. Cidden, böyle bir zamanda son uğraşmak istediğim şey sinir bozucu insanlardı.

Sarı saçları birbirine karışmıştı ve gözlerinin kırmızılığından ağladığı belli oluyordu. Gözleri çok güzeldi ama içi hüzün doluydu.

Hızla yanımdan hışımla ayrılırken derin bir nefes verdim. Şimdi daha da ıslanmıştım ve sanırım hasta olacaktım. Ama bunlardan önce ziyaret etmem gereken hasta bir annem vardı.

Bu kız belki az önce beni daha da ıslatmasaydı şu an çok üşüyor olmayacaktım.

Yürümeye başladım. Hastane buraya uzaktı ve benim yanımda hiç para yoktu. Bu yüzden yürüyerek gitmek zorundaydım.

Ayaklarım ağrımıştı. Sırılsıklam olmuştum ve öksürüyordum. Az kalmıştı hastaneye ama ben dayanamıyordum. Yürüyecek halim kalmamıştı. Bu yüzden kaldırıma oturdum tekrar. Biraz dinlenmeliydim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 01, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAÇIŞ YOK //ASKIDA//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin