8.Bölüm- "Enkazın altında kaldı duygu ve düşüncelerim"

35 10 0
                                    

Bir şarkı daha bıraktım, mavcivert okumalar.
Gözlerimi açtığımda Belimin ağrısıyla yatağımda doğrulurken Dün gece Yatağımı Umut'a verdiğimi ve benim yerde yattığımı hatırladığımda suratımda ki tebessüme engel olamadım başımı Umut'a çevirip onu süzmeye başlamıştım. Küçük bir çocuk ve vücuduna nazaran kalbi tertemiz. Ayağa kalkıp kahvaltı hazırlamak için aşağı indiğimde Çınar abim hariç herkes masanın başına oturmuş konuşuyorlardı Annem olduğu yerde doğrulup
''bizde seni çağıracaktık Eylül hanım , Bize açıklama borçlusun'' yanlarına indiğimde Anneme
''Ben tek Allah'a borçluyum Anne ne oldu ?'' Bakışları sinirli hale bürünüp ciddi bir suratla
''Yatağında ki çocuktan ve yerde yatmanın sebebini soruyorum sana Eylül hanım'' Kızgın çıkan sesi Benimde ciddi olmamı sağlamıştı.
'' Yatağımda yatan çocuk Uzun süreliğine bizimle Yeşim hanım ,Ve sanırım bende uzun süreliğine yerde yatacağım bu durumdan rahatsız değilim fakat ilerleyen günlerde rahatsız olacağım kesin, bana bir yer yatağı alırsanız sevinirim'' kelimelere bastırarak ''Yeşim Hanım.'' Dediğimde
''Bu ne Küstahlık Eylül ! Yarın'a kalmaz o çocuğu burada istemiyorum ! '' dediğinde Ayağa kalkıp masayı terk etmek için kalkmıştı Babam yani Mercan Bey'e bakıp
''Sizde aynı şeyi mi düşünüyorsunuz Mercan Bey ?'' dediğimde ciddi olan suratı ''Evet'' anlamına geldiği her halinden anlaşılıyordu. Odama çıkıp Telefonumu aldıktan sonra Derin'e mesaj atmak için Ekranı açtım
''Acilen konuşmamız lazım, Arka bahçeye gel''
''Günaydın Eylül Abla.''
Kafamı sesin geldiği yere çevirdiğimde Umut'un uyandığını gördüm. Abla demesi içimi ısıtırken yanına eğilip kocaman sarıldıktan sonra
''Günaydın Ablacım'' diyerek yanağına buse kondurup ''Bugün Biraz işimiz olabilir, Uykunu aldın mı bakalım'' kafasını salladığında Derinden mesaj gelmişti
''Arka bahçede bekliyoruz''
Umut'a gidelim dedikten sonra bahçeye indik Derin ve Selin hemen Bahçe bitişiğinde bekliyordu Umut'la birkaç konuşmadan sonra bana döndüler ve Umut konuşmaya girdi
''Eylül'ün ailesi beni istemiyor, Bu konuyu görüşmek için size mesaj attı'' dediğinde şaşırmışçasına ona baktım ve
''sen nereden biliyorsun'' dediğimde
''İnsanları basite alıyorsun Eylülcüm, Hareketlerini inceleyen ve düşünen biri neler olduğunu gayet anlayabilir.'' Dediğinde
''Evet kızlar konu bu, Ve ben Umuttan ayrılamam.''
Kızlar bir birlerine attıkları karamsar bakıştan sonra bana dönüp
''Bunu Kuzeylerle konuşalım'' demişlerdi Ardından kafeye geldiğimizde Ege abi, Deniz , Kuzey ve Çınar abim aynı masada oturuyorlardı. Çınar abimin orda oturmasına oldukça şaşırmıştım. Yanlarına geçtiğimizde Çınar abim
''Bizde kalkıyorduk Egeyle'' derken bana ''Size iyi eğlenceler kızlar'' dediğinde
''Siz Ege abiyle ne zaman tanıştınız ya?'' derken Ege abi çoktan masaya oturan Derin ve Selini gösterirken
''Sen bu kadar çevreyi nasıl yaptıysan öyle'' dediğinde Umut'un yanağından makas alıp çıkmışlardı
Kuzeyi masada gördüğümde umursamadan Yerime oturdum Derin konuya girdiğinde
''Yeşim Abla Umut'u evde istemiyor.'' Dediğinde Deniz şaşkınlıkla
''nasıl istemiyor ?''
''Bas bayağı istemiyor işte Deniz'' demişti Selin , Ardından Kuzey Konuşmaya girerek
''Umut Kim ?'' sorusunu sorduğunda Atılıp
''Kovaladığım Çocuk ve Benimle kalacak !'' çemkirmeme karşılık o da
''Bir Erkek çocuğu seninle nasıl kalacak ?'' dediğinde Umut sessizliğini bozup
''Bir çocuğun onunla kalması sizi ilgilendirir mi ?'' dediğinde Kuzey kızarmış olacak ki
''Beni ne ilgilendirir, ben onun için konuştum '' demişti O sırada telefonuma gelen Çağrı Gözlerimin Pörtlemesine neden olup hızlıca masadan kalktım ve arka tarafa giderek telefona baktım Arayan ''Ali'' idi
Bir süre ne yapacağımı düşünürken çığlık atan telefonumu yanıtlayarak susturdum
''Efendim?'' dediğimde karşı taraftaki direk
''Eylül , canım Nasılsın ? Sosyal medyadan ulaşamadım sana merak ettim''
''Merak etmen gereken kişinin ben olduğumu düşünmüyorum Ali'' derken sesimin çok ve sert çıkacağını düşünerek ''Beni Rahat Bırak , Ve asla bana bir daha yazma !''
Ne olduğuna şaşırmış olacak ki
''Neyden bahsediyorsun Eylülcüm, İyi misin sen?''
''iyi olması gereken kişi ben değil Esma !''diyerek telefonu kapatmıştım. Yere çöktüğümde göz yaşlarıma engel olamadım, dizime gömdüm başımı ve o görüntüleri kafamdan silmeye çalıştım. Fakat yalnız olmadığımı fark ettiğimde arkamı çevirdim ve beni izleyen Kuzey'i gördüm, Ona baktığımı gördüğünde endişenmiş olacak ki ikilem yaparak yanıma geldi ve
''Aslında ben Umut'a Su almak için gelmiştim , Yani seninle bir ilgisi asla yok'' dediğinde ki telaşı her halinden anlaşılıyordu. Ona sadece
''Sarılalım mı ?'' sorusunu yönelttiğimde ,beklemediği bir cevap olduğu için duraksadı ve aniden yanıma oturdu ve omzunu gösterdi, kafamı omzuna koydum kokusunda mayışmak üzereydim ve mayışmıştım. Uzun bir sessizlikten sonra sessizliği bozarak
''Özür dilerim.'' Demesine karşı kafamı oynattım
''Özür dilerim, Davranışlarım için.'' Sesi samimi gelmişti
''Önemli değil'' diyerek konuyu kapatmaya çalıştım.
''Önemli Eylül, Önemli'' yerinden kalkıp oldukça neşeli bir sesle
''Hadi Benimle gel !'' demişti, Halim yoktu fakat uyku sarmıştı tekrardan
''Bir kez daha Elimi tutmayışını izleyemem'' dedikten hemen sonra ayaklarım kesildi ve beni kucağına aldığını hissetmiştim. Dışarıya açılan Merdivenlerden beni indirdiğinde Kafenin hemen denizin arkasında olduğunu fark etmiştim. Biraz ilerlediğimizde Denizin yanında bir ağaç ve dallarına bağlı iki salıncak vardı. Salıncağı göstererek binmemi işaret etti ve söze başladı
''Ben Kuzey Ataman Bir Kız Kardeşim var, Adı Kumsal Henüz 7 yaşında sanırım Umut ile aynı yaşıtta Babam ünlü Profesör Doktor Annem Cerrah, Çocukluğumdan beri Onları pek fazla gördüğüm söylenemez. Benimle ilgilendikleri sadece para. Kız kardeşim ise Teyzemlerle birlikte kalıyor. Neyse o konulara girmeyeceğim. Çocukluğumu pek yaşayamadım, Sokaklarda oynayamadım ve bu Katı aile Ün kurallarından kaynaklanıyordu. ''Sokağa çıkamazsın, Çünkü yapman gereken Ödevler var'' diyerek bakıcım Selma Hatun'a bırakırlardı. Sonra birkaç olaydan sonra Kadını çıkardılar. Sana o gün çelme takmayacaktım fakat Ne bileyim Attım işte. Ben kendimi anlattım işte sana, Benimle tanışır mısın ?''
Bir yandan onu dinliyor bir yandan manzaranın harikalığına dalışımı Beni tanımak istemesi sona erdirmişti.
''Ben Eylül Günce, 2 Abim var Çınar 28, Ekin 19 yaşında Babamın sonradan sahip olduğu bir serveti var, Annem ise Emekli öğretmen. Parayı bulduktan sonra Emekli olmaya karar verdi. Ben de çocukluğumu yaşayamadım denebilir fakat sana pek fazla anlatamam, Zira kendime bile anlatamadığım şeyler bunlar.'' Ayağa kalkıp denizin kenarına geçtim ''Güvensiz ve Yıkık bir kızım Enkazın altında kaldı duygu ve düşüncelerim, Bende kendimi Denize Attım. Ve Deniz kızı olmaya karar verdim'' dediğimde Serin suların içine kendimi bıraktım.

Umut VadesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin