Kendime gelmeye çalıştım.gözlerimi açtığımda etrafa bulanık gözlerle bakındım.Tepeden ışık vuruyor ve bu lanet olası ışık gözlerimi acıtıyorudu.
Gözlerimi birkaç defa kırptıktan sonra net bir şekilde etrafa bakındım.
Nerdeydim ben? Nasıl gelmiştim buraya? Hey kahretsin benim burada ne işim vardı?
Dikatlice etrafı incelemeye başladım. Penceresi olmayan ve iğrenç kokan bir odadaydım. Ne kokuyor böyle ,sanki burada birisini öldürmüşler tanrım.... Başımda sorular beynimi becermeye başlamıştı bile.
Odada tek kişilik bir yatak ve burayı aydınlatan sarı bir lamba, ürkütücü olmasına bu bile yetmişti. Gerçekten burda neler oluyor derken, sağ elimi başıma götürdüğümde elime sıvı bir şey yapışmıştı ve bunun kan olduğunu tahmın edemicek kadarda salak değildim.ayağa kalktım başım döndü ve aynı hızla yere kapaklandım. Sanki içki fabrikasını soymuş ve butun hepsini içmiş gibi başım dönüyordu.
Yüzüme tokat attım. Pekte sert değildi ama ayılmama bu bile yetmişti.
Yerimden kalkıp kapıya yöneldim. Lanet olası kapı kilitliydi. Kapıyı tekmelemeye başladım defalarca bunu denedim bi işe yaramayacağı belliydi zaten...
Yere oturdum ve düşündüm.
Nasıl buraya geldğiğmi beni buraya kimin getirdiğini ve en son neler yaptığımı düşündüm....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Believe You
RomanceYazacaklarım anlamını yitirdiğinde tükendiğimin de yavaş yavaş farkına varıyorum. Bırakın cümleleri, iki kelimeyi bir araya getirmeye halim kalmıyor bazen. Savaştan çıkmışçasına bitkin hissediyorum. Sonra savaş kırıntılarını toplar gibi topluyorum h...
