Yavaşça mutfağa doğru ilerlerken birden Sam'in ''Benim seni ahmak ve elinde bıçak olmadığını, ayrıca tek olduğunu da biliyorum.Daha farklı bi yalan bulamadın mı cidden.'' demesiyle ohh çekmem bir oldu. Odama doğru koşup Sam'i pataklayacaktım. Odaya girdim ve Sam kahkaha atıyordu.-Gerizekalı çocuk ödümü patlattığın farkında değildi galiba.Bak hala gülüyo.- ''Evime nasıl girdin pislik herif??''diye sorular yöneltirken salon penceresini açık unuttuğumu söyledi ve birinci katta yaşadığmız içinde nasıl girdiğini anlamıştım -Ahh sanırım gene fazla zekiyiim, herneyese..-
"Hadi amaa o partiye gelmelisin yaşın daha 19 ve sen evde oturmayı mı seçiyosun yani saçmalama ve ayağa kalk!" dedi Sam.Bir anda odaya dalan Alexis'e gözlerim kaydı emredici ve son derece ciddi bir şekilde ''O muhteşem partide bende olucam göt kafa gelmessen o küçük beynini sikerim" dedi bi solukta''Sen nerden çık...'' dememe kalmadan kelimeleri ağzıma tıkıp.''Şşş daha fazla konuşma o partiye gidilecek. O kadar!'' dedi. O partiye gitmek istemiyordum çok yorgundum.Tek istediğim sıcak çikolatamla battaniyemin altına girerek keyif yapmaktı.Çok mu şey istiyorum?
Birden Alexis ayaklarmdan tutup beni yatağımdan aşağıya çekerek kendi odasına sürüklemye başladı.Ne olduğunu anlayamadan Alexis'in odasına sürüklenerek yolculuk yapıyordum.''Derdin ne senin'' diye cığlıklar atarken dolabından cıkardığı beş on parça kıyafeti yatağına atıp Sam'le bana kıyafet bakmaya başladılar.''Senin dolabın beş para etmez Oliv'' dedi Alexis . '' Hiçte bile asıl senin dolabinda eşya yok yada eşyalarının yarısı yok'' diye kendi dolabımı savundum.Tamam biraz kötü giynebilirim ama Alexis'in pijamaları bile sexsi yani onun gibi giyinemezdim demi ?Ben yerde onlara boş gözlerle bakarken önüme renkli bi bustiyer ve altına yüksek bel kısa pileli siyah etek attilar altınada siyah kalın topuklu bir ayakkabı.Kolumdan çekiştirip hepsini üstüme geçiren Alexis şaşkın gözlerle bana bakıyordu. '' Vuhuu Oliv beklediğimden daha sexsi oldun.'' dedi.Koşar adımlarla odasında duran boy aynasına baktım.Ortaya güzel bi görüntü çıkması sonucu partiye gitme düşüncesi yavaş yavaş aklıma yatıyo gibiydi.
Alexis ve Sam parti için beni tamamen kandırmayı başardılar ve zafer gülücükleri atıyorlardı.Alexis'de hazırlandıktan sonra -Tanrım bu kız sexsi giyinmeyi iyi biliyordu - dışarı çıkıp minik ve tatlı arabama ilerlerledik. Partinin olduğu yeri bilmediğimiz için Alexis'in tayfasını beklemeye başladık.Uzun bi aradan sonra gelen çocuklarla tanışıp arabalarını takip etmeye başladım. Şu çocuklar pekte kötü görünmüyorlardı hatta bazıları yakışıklıydı bile. Ama alışkanlıkları kötü düşünmeme yetiyo.Neyse...
Pekte uzun olmayan yoldan sonra geldiğim yer beklediğimden daha iyi bi ortam çıkınca mutlu olmadığımı söyleyemem. İçeriye girerken gözlerin benim üstümde olduğunu fark ettim. -Şu son olaydan mı? Yoksa üstümdekiler mi çirkin acaba?- diye düşünürken. Gözüm deri koltukta oturan sexsi pozlar ile milette kendini göstermeye çalışan Bonie takıldı. Giydiği deri elbise her hareketinde firikik verebilecek cinstendi.Siyah deri elbisesinin göbeğini açıkta bırakan dekoltesi vardı.Elbise boyu süper mini hatta ultura mini gibi bişeydi.Vazgeçilmez olan kırmızı ruju ile '' Heyy bana bakın ben tam bir sürtüğüm'' dercesine içkisi içiyordu.
Ben ölümcül bakışlarımla onu becerirken oda aynı şekilde bana bakıyordu. Alexis tayfasıyla çoktan bara gitmişti Sam ise bir kızın peşine takılmış dans ediyordu.Bende ortada mal gibi kamamak için Alexis'in yanına gitmeye karar verdim.Bonie sürtüğüne bakmayı kestim.Arkamı dönüp bara doğru ilerlemeye başladığım sırada kolumu birisi tuttu. Daha doğrusu her kimse tırnaklarını geçirdi. Arkamı döndüm. -Tahmin edin bu kaltak kimdi? - Bonie'nin yüzünü hırs bürümüş. Bana sinsice gülüyordu. Bu ifadeyi yüzünden silmemek için kendimi olağn üstü bir çabayla tutuyordum. '' Hey selam Bonie'' dedim bende çarpık gülümsememle ona bakıyordum.'' Merhaba Oliv'' dedi.Bizi konuşurken görenler pür dikkat bizi izliyordu.Alexis yanıma gelmiş arkamda olduğunu gösteriyordu fakat buna gerek yoktu. '' Bence kolumu bıraksan senin için iyi olur Bonie.Yüzünü dağıtmak bana bağımlılık yapabilir.'' Elini kolumdan çekti ve '' Yarım kalmış işimizi tamamlamak için sabırsızlanıyorum Oliv. Yalnış kişiye bulaştığının farkındasındır umarım.'' Kendinden emin ses tonu beni şaşırtıyordu doğrusu.'' Yediğin dayak bence senin bütün yarım kalan işlerini bitirdi Bonie.Daha fazla sesini çıkarma ve o sürtük ağzını başka şeyler için aç.'' Son cümlemi vurgulayarak söylemiştim.- Bu sürtük cesaret hapı yoksa uyuşturucu falan mı kullandı?- Bana kendinden emin bakışlarını atıp götünü döndü ve kalçasını bir o yana bir bu yana sallayarak yerine döndü.
- Bu kaltak neyden bahsediyordu en ufak fikrim bile yok ama yüzünü yeniden dağıtmaktan zevk alıcam.- Alexis bana şaşkın gözlerini dikti arkasındaki Sam ve onların arkasındaki bütün kalabalık.
Alexis'e bu olayı daha anlatmadığımı farkettiğim an yiceğim tribide tahmin edebiliyordum. Neyseki Sam Alexis'e bütün olanları anlatmaya başlamıştı.Onlar bara doğru ilerlerken gözüm piste dans edenlere kaydı aslında sadece bir kişi dans ediyordu herkes etrafına toplanmış ve lanet olsun kim olduğunu göremiyordum. '' Oliv biz bara gidiyoruz hadi sende gel'' dedi Alexis. '' Ben biraz dans edenleri izlicem siz gidin sonra gelirim.'' dedim ve merakıma yenilip o kişinin kim olduğunu görmek için kalabalığın içine daldım.'' Pardon geçebilirmiyim'' Sonunda zafere ulaşmış ve kalabalığı yarıp en öne geçmiştim.
-Hey bu Jackson.Bu çocuk break dans mı ediyor yoksa bana mı ölye geliyor. Aman tanrım evet bu çocuk dans ediyor ve fazla güzel dans ediyor- Şaşkınlığımı gizlemeye çalışsamda ağzım çoktan yuvarlak bir şekil almıştı. Biranda müzik kesildi ve herkes alkışlamaya başladı. ''Jackson!! Jackson!! '' onun ismini her yerden duyuyordum. -Bu çocuk beni gittikçe şaşırtıyor- Herkese selam verdikten sonra benim tarafıma döndü sonra o zümrüt gözlerini gözlerime dikti. Gözlerimi o kadar kalabalığın içinde bulmuş ve bana çarpık gülümsemesiyle bakıyordu. Benim gözlerimde ona kenetlendi. Şaşkın başkışlarımı ondan alamıyordum.Zorda olsa gözlerimi ondan aldım ve igilenmiyormuş gibi yapsamda bunu başaramadığıma adım gibi emindim.-Lanet olasıca bu çocuk çok tatlı...- Alexis'in sesiyle irkildim. Beni bara doğru çekiştiriyordu.Alexis'in peşinden ilerlerken arkamı dönüp baktığımda zümrüt gözler çoktan gitmişti bile. Neyse...
Kendime fazla içmemek için söz verdiğimi her bardakta hatırlattım. Ama lanet olası Alexis benimle iddaya girdi ve en hızlı şatlarımı attım. Tabikide kazanmıştım.Etrafımda onlarca dans eden insan vardı ki bi an ayakabılarımı bir kenara atıp dans edicem diye çok korktum.Neyseki kendimi tuttum ve rezil olmadım.Başım dönmeye başlamıştı. Lanet olası insanları çift görüyordum.
İçki yüzünden kafam allak bullak olduğu için Sam'in arabaya kadar bana eşlit etmesine karşı gelip otoparka doğru seke seke yürümeye başladım.Anahtarımı çantamdan çıkartıp kilit açma düğmesine bastığımda arabadan çıkan ışıklar sayesinde arabamı hemen bulmuştum. - Önümü göremiyecek kadar sarhoş ve bunu düşünebilicek kadar da zeki bi kızım sanırım.- Arabamın kapı kolunu bulmaya çalışıyordum.'' Kaltak kapı kolu nerdesin sen.'' - Aferin Oliv kapı koluylada kavga et tam olsun.- Neyseki sonunda bulduğum kapı kolunu zafer kazanmışçasına açarken camdaki yansımayla birden arkamı döndüm.
Tek gördüğüm yeşil...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Believe You
RomanceYazacaklarım anlamını yitirdiğinde tükendiğimin de yavaş yavaş farkına varıyorum. Bırakın cümleleri, iki kelimeyi bir araya getirmeye halim kalmıyor bazen. Savaştan çıkmışçasına bitkin hissediyorum. Sonra savaş kırıntılarını toplar gibi topluyorum h...