Arkadaşlar bu bölümde sizlerle bir yazı paylaşacağım. Bu yazıyı yazmamın sebebi diğer bölümlerde yaşanılan duyguları anlamanız ve kim olursa olsun bu duyguları yargılamadan önce düşünmeniz. Umarım biraz olsun anlatabilirim...
Bir kadın neden metres olmayı kabul eder? Yada daha nazik bir dille neden ikinci kadın olmayı kabul eder? (Bu bahsettiğim konu sadece aşk için geçerli. Para yada zevk için olan ilişkilerden bahsetmiyorum.)
Kadını bu hale getiren aşk mıdır? Aptallık mı? Yoksa kader mi? Bilinmez. İkinci kadın olmak büyük bir yüktür. Büyük bir sorumluluk. Bir kadının yaşayabileceği en zor şeydir belki de, sevdiği adamın hayatında ikinci kadın olmak. Peki bu nasıl bir histir bilir misiniz? Çoğunuz tahmin edebilirsiniz ama asla onlar gibi hissedemezsiniz. Genelde insanların o kadına baktıkları konum bellidir. Verilen isimde. Metres!
Peki kime aşık olacağımıza karar verebilir miyiz? Hayır. Aşk öyle bir şeydir ki ne zaman geleceğini bilemeyiz. Ve kime aşık olacağımızı seçemeyiz. Aşk geldiğinde evli mi bekar mı, çirkin mi güzel mi diye bakmaz.
Neyse gelelim bu kadının yaşadığı duygulara.
Aşkını asla istediği gibi, hayal ettiği gibi yaşayamaz. Kaçmaya çalışır, inkar eder ama ne yaparsa yapsın kaçamaz. Erkeğin söylediği her şeyin yalan olduğunu içten içe bilse de ona inanmak ister. Çünkü bir kez kalbi atmıştır onun için. Koşulsuzca sevmeye başlar, asla kendisine ait olmayacak o adamı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH'IN BEYAZ'I
RomanceO bir uyuşturucuydu, ben ise uyuşturucu bağımlısı. Bazen anlatamazsın kimseye yaşadıklarını , kalem kağıt anlar bir tek içinde yaşattıklarını. Siyah ve beyaz birbirine kavuşabilir mi? İki farklı insan birbirine aşık olabilir mi? Peki ya bir erkek...