Mylou: Yapamadım. O'ndan hoşlandığımı söyleyemedim.
Mylou: Ben bir korkağım.
Who: Sen bir korkak değilsin.
Who: Kendine korkak deme.
Who: Bunu söylemek kolay değildi.
Mylou: Hiç değildi.
Mylou: Benden nefret etmesini istemiyorum.
Mylou: Ben onun gülümserken çıkan gamzelerini bu kadar severken onu hayal kırıklığına uğratamam.
Who: Bazen vaktinin geldiğini düşünüyorum.
Mylou: Neyin?
Who: Kim olduğumu söylemenin.
Mylou: Artık bunu öğrenmek istemiyorum bile.
Mylou: Çünkü sana her şeyi yalansız anlatabilmek mükemmel bir şey.
Who: Ama kim olduğumu öğrendiğinde de anlatabileceksin.
Mylou: Emin değilim.
Mylou: Kafam çok karışık.
Mylou: Hatta belkide Harry'den hoşlanmıyorum.
Mylou: Belki de sadece güzelliği beni etkiledi o kadar.
Mylou: Belki de onunla konuşmamak en doğrusu.
Mylou: Evet bundan sonra o benim sadece öğrencim.
Who: Sanırım kalbim kırıldı .
Who: Hemde paramparça.
Tüm gün burayı düşündüm ne yapmam gerektiğini... Ve hayır bırakmıyorum. Beni mutlu eden şey olduğunu, umudum olduğunu söyleyip bırakmam çok saçma olurdu. Ayrıca, devamı için bulduğum fikirler çok hoşuma gitti. Bu bölümü sana ithaf ediyorum. Teşekkürler. supriseasshole